Dikili'de gazetecilik yapan Cemil Dirim hakkında 2 yıl önce polis merkezindeki nöbetçi polis memuruna, bir asayiş olayı hakkında bilgi almak için "konu ne ya" diye sorduğu, sonrasında da "gazeteci" olduğunu beyan etmesi nedeniyle hakkında, "kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek ve görevini yaptırmamak için direnme suçu" iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. ikili 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Dirim'in önce 1 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmeden hakim, bu cezayı sanığın duruşmalardaki iyi halinden dolayı hapis cezasını 10 aya indirdi. Hakim, gazeteci Dirim'in daha önce sabıkası bulunmaması nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasını 5 yıl süreyle geri bırakılmasına karar verdi.
    
Gazeteci Cemil Dirim'in avukatı Birol Keskin, davadaki karara ilişkin yaptığı açıklamada, bir üst mahkeme olan Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nde temyiz edeceklerini belirtti. Müvekkilinin hiç bir polisi engellemediğini, hakarette bulunmadığının, tanık beyanlarıyla sabit olduğunu iddia eden Keskin, müvekkilinin ağız alışkanlığı olan "ya"lı konuşmanın da suç olmaması gerektiğini savundu.
    
Keskin, müvekkilinin gördüğü tutum karşısında "gazeteci" olduğunu beyan etmesinin de suç kabul edilemeyeceğini savunarak, "Nasıl olur da 'gazeteciyim' diyen bir kişinin sözü karakol kapısında elinde otomatik silahıyla nöbet tutan bir polis memurunun iç huzurunu bozar, endişeye sevk eder ve görevini yapmaktan alıkoyar" diye kararı eleştirdi.
    
Avukat Birol Keskin itiraz dilekçesinde özetle şu görüşlere yer verdi: "Müvekkilim Cemil Dirim hakkında, haksız olarak "kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla iç huzurunu, güvenlik duygusunu bozacak şekilde endişeye sevk ederek tehditte bulunmak suretiyle" görevini yaptırmamak için direnme suçundan hüküm kurulmuştur.

Bu suç isnadını kabul etmiyoruz ve dosyada bunu kanıtlayacak hiçbir emare bulunmadığından sadece "ben gazeteciyim." diye kendini tanıtan müvekkilime bu cümleden hakaretle yukarıdaki yorumu yapan kararı bozmak üzere itiraz ediyoruz. Şimdi yine soru sormak gerek. Soru şudur: bir gazetecinin kendini gazeteciyim diye tanıtması suç mudur? Gazeteciyim diye tanıtmak, polis üzerinde endişe mi yaratır?
Gazeteciyim demek polisin iç huzurunu mu bozar? Gazeteciyim demek güvenlik duygusunu mu bozar? Gazeteciyim demek tehdit demek midir? Sorulara devam etmek gerek. Çünkü hukuk ve adalet bu soruların mantıklı, objektif yanıtı ile ortaya çıkacaktır. Ağız alışkanlığı olan"ya'lı konuşmak " bir polise karşı olursa suç mudur? "ya, yav, yahu" gibi kelimeler kullanmak suç mudur?
"Ya" dedi diye bir gazeteciye görevi yaptırmamaktan ceza verilir mi? Cemil Dirim'in düşünce açıklaması aşamasında kalan kelimeleri nedeniyle cezalandırılması iç hukukumuza, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırıdır. Biz hakkımızı hukukumuzu iç hukukta aramak istiyoruz. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Türkiye'nin bir gazeteciye sözlerinden dolayı ceza veren görünümde olmasını kabul etmiyoruz. Müvekkilime ceza verilmesi için dosyada hiçbir tereddüde meydan vermeyecek, her tür şüpheden uzak, kesin ve net delillere dayanan vicdani kanaat olması gerekirken, soyut, ispatlanmamış, beş lehe tanığa karşı hatta şikayetçinin bile demediği bir tanığın gerçeğe aykırı sözüne dayanarak ceza verilmesi hukuka aykırıdır."