Olay, 2009 yılı Aralık ayında Kemeraltı Başdurak Camii önünde meydana geldi. Zabıta memurları Yücel Gürbüz ile Murat Haydaroğlu, tezgahları kaldırmaları konusunda  Dergah Bitkin ve kardeşi Veysel Bitkin'i uyardı. İki kardeş, zabıta memurlarına sözlü daha sonra yumruklu ve sopalı saldırıda bulundu. Zabıta memurlarından Haydaroğlu, başına aldığı sopa darbesiyle yaralanıp hastaneye kaldırıldı. Polis tarafından yakalanıp adliyeye sevkedilen Bitkin kardeşler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İki sanık hakkında, İzmir 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde, 'Görevi yaptırmamak için direnme, görevli memura hakaret' suçlarından dava açıldı. Daha önceki duruşmada ifade veren zabıta memuru Murat Haydaroğlu, şöyle konuştu:

"Cadde üzerinde kurulan seyyar tezgahların kaldırılması için denetim yapıyorduk. Tezgahı kaldırmaları için uyardık. Tehdit ettiler. Sanıklardan Dergah Bitkin, 'Sen de kaldıramassın devlet de kaldıramaz' diyerek küfredip saldırdı, yumruk attı. Veysel Bitkin de tezgahın altına sakladığı sopaları çıkartıp ikimize de saldırdı. Başıma gelen darbeyle yaralandım. Veysel Bitkin, daha sonra tekrar olay yerine elinde silah ile geldi. Ölümle tehdit edip, silahı bize doğrultup ateşlemek istedi. Ancak silah ateş almadı. Eğer ateş alsaydı şimdi yaşıyor olmazdım. Sanıklardan şikayetçiyim."

Diğer mağdur, zabıta amiri Yücel Gürbüz de aynı yönde ifade verip, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Sanıklar Dergah Bitkin ile Veysel Bitkin ise daha önce verdikleri ifadelerinde, suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, zabıta memurlarının diğer tezgahları kaldırtmayıp, kasıtlı olarak kendilerine baskı yaptıklarını öne sürdü.

Hakim Orhan Yüksel, sanıkların kamu görevlisi zabıta memurlarına karşı görevlerini yapmalarını engellemek için sopa ve silah kullandıklarının, dinlenen tanık ve delilere göre kanıtlandığını belirtti. Hakim Yüksel, suçun işleniş özellikleri, suç işleme kasıtlarının yoğunluğu, işleniş şekli, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı konularını dikkate alarak, sanıkları 'Görevi yaptırmamak için direnme' suçundan 3 yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca sanıklardan Veysel Bitkin, 'hakaret' suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına da çarptırıldı. Böylece Veysel Bitkin'in toplam 4 yıl 7 ay hapis cezası verdi.

Sanıkların avukatı kararı temyiz etti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi, sanıkların suçunun “Kamu görevi nedeni ile kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu oluşturduğunu ve sanıkların bu nedenle ağır ceza mahkemesi'nde yargılanmaları gerektiğini belirtip, görevsizlik kararı verilmesi yönünde bozdu. Yargıtay'ın bozma ilamı ardından tekrar görülen davaya, zabıta memuru Murat Haydaroğlu ile avukatı Erdal Durak katıldı. Sanıkların avukatının istifa ettiğini belirten dilekçesini mahkemeye sunduğunu belirten hakim Orhan Yüksel, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verdi. Yüksel, başka suçtan cezaevinde hükümlü bulunan sanıklar Dergah Bitkin ve Veysel Bitkin'in, “Kamu görevi nedeni ile kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu işlediklerini ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaları gerektiğini belirtip görevsizlik kararı verdi. İki sanık önümüzdeki günlerde ağır ceza mahkemesinde yeniden hakim önüne çıkacak.

Zabıta memurlarının avukatı Erdal Durak, Yargıtay'ın örnek bir karar verdiğini söyledi. Durak, "Önüne gelen herkes zabıtaya saldırıyor. Onlar da kanun ne derse onu uyguluyor. Kasıtlı olarak kimse kimseye müdahale etmez. Müvekillerimin üzerinde kendilerini koruyacak herhangi bir silah yok. Kelle koltukta görev yapıyorlar. Bundan sonra seyyar satıcılar zabıtalara karşı daha dikkatli haraket eder" dedi.