Sevgili okuyucularım, takip edenlerim bilirler, eşimin dünya kongreleri nedeniyle her yıl gittiğimiz bir ülkeyi, bir şehri size anlatırım bu sütunlarda. Bu yıl uzağa gitmedik, kongreyi evimize getirdik. Uluslararası Dünya Pediyatrik Nöroşirurji (ISPN) kongresinin 43. sü bu sene, bizim ev sahipliğimizde İzmirimizde yapılıyor. Dünyanın her tarafından o ülkenin ünlü beyin cerrahları şehrimize akın ettiler. Bu bir bilim kongresi olmasına rağmen, gelenlerin hepsi ve eşleri ayrıca bir kültür elçisi. Döndüklerinde izlenimlerini ülkelerinde mutlaka aktaracaklar. Bu nedenle gelenleri en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz.

***

Geçtiğimiz Cuma gününden itibaren yabancı konuklarımız gelmeye başladı. Cumartesi gecesi Başkanlar yemeği vardı. Sadece ISPN eski başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve davetli konuşmacıların bu özel gecede, misafirlerimizi İsabey çiftliğinde ağırladık. İzmir'de tam gün batımında otobüslerle davetlileri taşırken fark ettim ki, güzel İzmir'in körfezde gün batımı manzarası onları çok etkiledi, fotoğraf makinaları takır takır çalıştı. Sevilen'in İsabey Çiftliği onlara çok hoş geldi. Eşim hoş geldiniz konuşması yaparken üzümün anavatanının Anadolu olduğunu, Foçalı denizciler tarafından Marsilya ve Fransa'ya götürüldüğünü, tarihsel olarak şarabın Avrupa'ya buradan taşındığını, keza lalenin de anavatanının ülkemiz olup sonradan Hollanda'ya soğanlar taşınıp orada meşhur olduğunu anlatırken biraz kıskançlık, biraz hasetle "Propaganda yapıyorsun" diye takıldılar. E tabii ki yapacağız, kendimizin fark etmediği daha ne çok değerlerimiz var. Oğlumun gitarı da mini konseriyle geceye renk kattı, otele dönmek için misafirlerimizi zor kaldırdık.

***

Pazar günü eşim için yorucu bir gündü. Sabah erken saatlerde başlayan komite toplantıları, kongre öncesi kurs konferanslar, akşama kadar süren yönetim kurulu toplantısı, akşam Hilton Oteli'nin 32. Katında hoş geldiniz kokteyli. Gündüz dolaşmak için şehre yayılanlar, yüksekten gördükleri körfez ve İzmir manzarası sonrası İzmir'e ilan-ı Aşk etmeye başladılar. İçinde olduğumuz için bizim fark edemediğimiz güzellikleri, bize heyecanla anlatmaya çalıştılar. Şehrimle gurur duydum.

***

Pazartesi günü Kongrenin açılışı vardı. Vali, Belediye başkan vekili, üniversite rektörleri, İzmirli eski bakanlarımızın da katıldığı açılışta kongre başkanı Prof. Dr. Saffet Mutluer "Eğer kentlerin bir kimliği olsa, İzmir dişi bir şehir olurdu" diyerek şehri kuran Amazon kraliçesi Smirna'dan başlayıp, İzmir kadınlarının güzelliği ve ülkemizdeki ayrıcalıklı konumuna vurgu yaparak, Cahit Külebi'nin meşhur İzmir'in kızları şiirini aktarıp, ISPN'in seçilmiş ilk kadın başkanının burada göreve başlaması için dünyadaki en uygun yer olduğunu anlattı. İzmir Valimiz Mustafa Toprak yaptığı kısa, öz ve etkileyici konuşmasında İzmir'i çok güzel anlattı. Bu konuşmalar yabancı konuklarımızı çok etkiledi. Şehirdeki güzellikleri gördükçe yabancıların övgüleri giderek artan yoğunlukta devam ediyor. Kongrenin sonunda hepsini hayranlık ve güzel duygularla uğurlamak için çalışmaya devam. Çok yorulduk ama mutlu bir yorgunluk oluyor, övgüleri duydukça. Sonraki yazımda anlatmaya devam edeceğim.