İstanbul'u anımsarsanız bizim güzel İzmir'imizde ulaşımın öylesine ciddi bir sorun olmadığını söyleyebilirsiniz.
Öyle ya İstanbul'da elinizle tutabileceğiniz kadar yakın yerlere yıpranmaksızın gidemezken, saatlerce zaman geçirmek zorunda kalınırken bizim buralarda belki belirli zaman dilimleri ayrık tutulursa ciddi sıkıntılarımızdan söz etmek doğru olmayacaktır. Bakınız; bu yazdıklarımla İzmir'de trafik ve ulaşım sorunu yoktur demek istemiyorum. Ben; yalnızca İstanbul'la karşılaştırmayı düşünmüştüm.
Sonuçta; İzmir gibi sürekli büyüyen bir kentin ulaşım sorunu elbette olacaktır. Belki de iyi bir gelecek planlaması yapılamazsa ilerideki zamanlarda içinden çıkılamaz yani İstanbul'unkine benzer bir sorun yumağıyla karşılaşmayı göze almalıyız.

***

Eskilerimiz sağ olsunlar bize yolumuzu bulmamıza yardımcı olmuşlar.  Eskilerimiz derken İzmir'imizin geçmiş yöneticilerini anımsatmak istiyorum. Onlar sağ olsunlar bizlere güzel emanetler bırakmışlar. Ben öyle algılıyorum. Elbette; şehrimizin konumu da bazı hizmetlerin gerçekleşmesine yardımcı olmuştur. Körfezimizin; ulaşım olanaklarını bizlere sunuyor olması bu son söylediğim cümlenin tipik örneğidir. Gene de körfezimizin bize sağlayabildiklerini tam olarak kullandığımızı söyleyemeyiz. O ayrı bir konu, onu şimdilik ayrı bir yere koyalım. Demem o ki; körfezimizden ulaşım açısından yararlanabileceğimiz o kadar çok yönü var ki ayrı bir yazı konusu olacaktır.
Ama; İzmir'in büyüme, genişleme sürecinde daha önceden yapılmış demiryolu hatlarının getirdiği kolaylıkları yadsıyabilir miyiz? Bizler, İzmir'in yeni yöneticilerinin bu hatlara ekleme yapmak dışında öyle çok da büyük yatırım yaptıklarını söyleyebilir miyiz?  Bana kalırsa Hatay – Üçkuyular hattı hariç yeni bir çalışmanın yapıldığını görmemiz olası değil. Hepsi de eskilerden kalanlar üzerinde yeni teknolojileri uygulamaktan öteye gitmemiştir.

***

İşte ben en çok bu konu üzerinde durmayı düşünmekteyim. Pınarbaşı ve ötesine uzanacak metro hattının kente sağlayacağı yararı göz önüne getiriniz. Çamdibi, Yeşilova, Altındağ, Santral Garaj  ve Pınarbaşı hepsi de hem yolcu potansiyeli hem de trafik açısından ilgi çekici noktalar değil midir?
Daha; aklımız yeni başımıza gelmiş sayılır. DEÜ'nin koskoca Tınaztepe kampusuna ulaşım için metro çalışmasını yeni başlatmış sayılırız. Oysa; metronun yolu üzerinde bulunan  Şirinyer ve Buca trafik sıkıntısının en belirgin yaşandığı noktalardan biridir. Üstelik ötesinde koskoca bir üniversite var.
Buna  benzer başka bir hat da Bozyaka-Eski İzmir yöresine doğru planlanmalıdır. Bu yönde yapılacak yatırım da hem kendini kolaylıkla finanse edecek hem de kent ulaşımına olumlu yönde ciddi katkı sağlayacaktır. Kent ve ulaşım planlayıcısı değilim ancak "Görünen köy kılavuz istemez" sözü boşa söylenmiş bir söz değildir.
Bakınız; bu bölümde önerdiğim üç yeni hat güzergahı eskilerden kalanlar kapsamında değildir. Bu nedenle eğer yatırımlar gerçekleşirlerse sonuçlarının yeni yönetim birimlerinin başarı hanelerine yazılacağını unutmamak gerekir.

***

Daha önceki birkaç yazımda belirttim. İzmir'e yatırım gerekecekse; ki gerekiyor, o Körfez Köprüsü saçmalığından vaz geçilerek daha doğru değerlendirmelere yönelmek kente yarar sağlayacaktır. Yüce yaradan yetkililere inşallah bu yönde izan bahşeder.

***

Tramvay hatlarının rayları hem Karşıyaka'da hem de Üçkuyular'da döşeniyor. Yavaş yavaş işin zor yerlerine geliniyor.  Karşıyaka'da Vapur İskelesine çok yaklaşıldı. Güzelyalı tarafında da Karataş'a gelindi gelinecek.
BİR ÖNERİ: Döşenmesi bitirilen rayların ilgili olduğu biten noktalar hizmete açılamaz mı? Şöyle bir düşününüz. Mavişehir'den kalkan tramvay Bostanlı İskelesine gelmiş, yolcularını alıyor ve indiriyor. Kısacası hizmetini sunuyor. İşin hizmet yönünü bir kenara bırakın getireceği olumlu havayı bir düşününüz. Öyle ya; o tramvay hatları için olumsuz düşüncelerini sürdürmekte inat eden yığınlarca kentlimizin olduğunu bilmiyor muyuz? Haydi hayırlısı...
Esenlikle kalınız...

TÜRKÇE İÇİN NOT
Porsyon değil PORSİYON