Çoğumuz tiryakisiyiz şu kahvenin...
Karşı olmamıza rağmen, bazısı da kahve içerken mutlaka bir sigara tellendirir...
Şimdi size kahve içmek için üç yeni sebep daha söyleyeyim.
Önceki çalışmalarda kahvenin diyabet, karaciğer kanseri, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı riskini azalttığı kanıtlandı.
Şimdi yeni nedenlerle kahve tekrar karşımızda...
İşte kahvenin faydaları...
Öncelikle; depresyonla savaşır, daha mutlu olmanızı sağlar!
Harvard Halk Sağlığı'ndaki araştırmacılar, büyük çapta gerçekleştirilen 3 ayrı çalışmayı değerlendirdiklerinde, günde 2-4 fincan kahve tüketen bireylerin, kahve tüketmeyen ya da kafeinsiz kahve tüketenlere göre intihar eğilimlerinin düşük olduğunu gördüklerini açıkladılar.
Bu çalışmayı yürüten araştırmacılar, kafeinin orta düzey antidepresan etki yaratan serotonin, dopamin ve noradrenalin gibi beyindeki bazı nörotransmitterlerin salgılanmasını desteklediğini belirtiyor.

Kanserde yeni umut!

Brezilya'ya özgü bir eşek arısında bulunan zehrin, kanserle mücadelede kullanılabileceği belirtildi.
Klinik deneylerde arının iğnesindeki bir toksinin normal hücrelere zarar vermeden kanser hücrelerini öldürdüğü gözlemlendi.
Sao Paulo Üniversitesi'ndeki uzmanlar, toksinin kanserli hücrelere yapışarak bu hücreler için hayati önemdeki molekülleri sızdırdığını ve bu yolla onları öldürdüğünü tespit etti.
Ancak uzmanlar çalışmaların henüz ilk aşamalarında olduğuna ve bu yöntemin insanlar üzerinde güvenli bir şekilde uygulanıp uygulanamayacağını görmek için daha çok araştırma yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Latince adı Polybia Paulista olan saldırgan eşek arısı türü, Brezilya'nın güneydoğusunda görülüyor.
İğnesindeki zehirde MP1 adı verilen önemli bir zehirli madde bulunuyor.
Fareler üzerinde yapılan çalışma, bu toksinin kanserli hücreleri hedefleyip öldürebileceğini gösterdi.

Bulgular heyecan verici

İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfı'ndan Dr. Aine McCarthy de 'Araştırmanın bu ilk aşaması Brezilya eşek arısının zehrinin kanser hücrelerini laboratuvarda nasıl öldürdüğü konusundaki bilgimizi arttırıyor.
Bulgular heyecan verici olsa da, bu araştırma temelinde üretilen ilaçların kanser hastalarına yararlı olup olmayacağını görmek için daha çok klinik araştırma ve deney yapılması gerekiyor' diye konuştu.

İlk adımı atın

İçinde bulunduğumuz tüketim toplumunda, daha bilinçli bir tüketici olmak, tasarruf etmek, yeniden kullanmak, daha az atık üretmek gibi hedefleri olan insan, neler yapabileceğini araştırmaya başlar.
İlk olarak gıda konusunda yükselen hassasiyetler nedeniyle, bilinçli tüketiciler yerel ve küçük üretici arayışına girerken 'gıda üretimine' dair merak yükselir ve sorar:
'Basit bir tüketici olarak, üretimin bir noktasından tutmak mümkün müdür?'
Balkon bahçeciliği, saksı yetiştiriciliği (container gardening), çatı bahçeleri tasarımları ve sistemleri ile gıda üretimini şehrin içine, hatta evinizin içine sokmak mümkün.
Balkonu olan olmayan herkesin kendi çapında yetiştirebileceği sebze ve aromatik bitkiler mevcuttur.

Taze ve bol!

Örneğin soğan!
Kök bitkisi olan soğanın gelişim süresi oldukça uzundur.
Mevsim boyunca bol bol taze olarak tüketebileceğiniz soğanı, arpacık soğan olarak toprağa gömmeniz yeterlidir.
Kök gelişimini sağlayabileceği geniş ve derin bir saksı tercih edilebileceği gibi sadece taze tüketmek için daha ufak saksılar da kullanılabilir.

Hasadı evde!

Örneğin; Ispanak/ pazı:
Sofraların vazgeçilmez yeşilliklerinden olan ıspanak ve pazı çok kolayca saksıda yetişebilecek türden bitkilerdir.
Tohumdan ekip büyüdükçe hasat edeceğiniz bu bitkiler havalar soğuyuncaya kadar saksı toprağı beslendikçe büyümeye devam edecektir...
Daha sonra ise evin içine örneğin mutfağa alabilirsiniz..

***

MENEKŞE

Birlikte öğrenelim, birlikte geliştirelim


Türkiye'nin İlk Ürün Yaşam Döngüsü PLM Merkezi, Ege Üniversitesi'nde açıldı. Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemmeliyet Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGE-PLM)'nin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, 'Birey olarak, aile olarak, üniversite olarak, kent olarak, bölge olarak ve ülke olarak uluslararası rekabette dik durabilmek için her zamankinden daha uyanık daha akıllı daha enerji dolu olmalıyız.
İşbirliğine, üretime ihtiyacımız var.
Birlikte öğrenmeye, birlikte geliştirmeye ihtiyacımız var.
Akademiler eğitim yapar, araştırma yapar. Akademilerin toplumsal sorumlulukları vardır. Bu yaptığımız iş; eğitimde kaliteli, teknolojiyi bilen, okuyabilen, geliştirebilen nitelikte insanlar yetiştirmek olacak. Teknolojiyi tanıyoruz demek yeterli değil. Bu kasırgada ayakta durabilmek için teknolojiyi bilen uygulayabilen bir toplum olabilmemiz yeteli değil; onu geliştirebilen bir toplum olmamız gerekiyor' diye konuştu.

***

KILÇIK

*Sen benim en kıymetlimsin, En güzel vazgeçilmezimsin. Sevmekle bitmeyenimsin. Sen benim hakikatlimsin. En derin, en içimdesin, sen benim en güzel derdimsin...
*-Sahi neydi o kural? Sevince mi kaybediyorduk? Kaybedince mi seviyorduk...