Her zaman merak ettiğim Kapadokya’yı görmek, geçtiğimiz hafta kısmet oldu. Hem de ülkemizden ve birçok farklı ülkeden toplam 36 doğa sanatçısıyla birlikte... PORTIZMIR4 projesi olarak hayata geçen GNAP Türkiye - “Doğanın İzinde” bünyesinde İzmir’e gelen sanatçılar, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü işbirliğiyle Kapadokya’da da misafir edildiler.

Peri bacalarının, milyonlarca yıl önce aktif volkanların oluşturduğu tüf tabakalarını yağmur, rüzgar ve sel sularının aşındırmasıyla nasıl meydana geldiğine dair bilimsel açıklamaları ve bölgenin tarihini okuyup dursam da, bu muhteşem oluşumlarda efsunlu bir şeyler olduğunu hissediyorum. Sanki buralarda başka dünyalardan birileri yaşamış ve kadim sırlar bırakıp gitmiş. Bu gizemli yapıların, hem sade ve naif hem de görkemli ve bilge bir duruşu var.

Başlangıçta yersiz bir korkuyla yaklaştığım balon turu, “iyi ki yaşıyorum ve buradayım” dedirten, hayat boyu unutulmayacak bir deneyim. Nefes kesen doğa manzarasının üzerinde, gökyüzündeki farklı renklerde onlarca balonun görüntüsüyle, rüzgarın belirlediği rotada sessizlik içinde havada süzülerek gün doğumunu karşılamak, tek kelimeyle olağanüstü.

Nevşehir’in Avanos ilçesinde bulunan, kayalara oyularak inşa edilmiş yeraltı seramik müzesi de ağzımızı açık bırakıyor. Mimari yapısı ve koleksiyonuyla son derece çarpıcı olan Güray Müze, çağdaş müzecilik anlayışıyla kurulmuş. Antik Eserler Salonu, Modern Eserler Salonu ve sergi salonu, kütüphane, kafeterya ve şömineli bir fuayeden oluşan kısım olmak üzere üç bölümden oluşuyor.

Tabii Avanos’ta seramik müzesi kurulmuş olması tesadüf değil. Avanos, Hititler’den beri sürmekte olan çömlekçilik geleneğine ev sahipliği yapıyor.

Müze’de, çağdaş seramik sanatının önemli ismi, İzmirli Tüzüm Kızılcan’ın eserlerini görmek de hoşumuza gidiyor.

Üniversite, Güray Müze ve İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi (IMOGA) işbirliğiyle Güray Müze’de düzenlenen Karma Baskı Resim Sergisi’nin açılışına katılıyoruz. Sergide Süleyman Saim Tekcan, Adnan Turani ve Turhan Selçuk gibi Türk baskı resim sanatının önemli isimlerinin eserleri yer alıyor.

Tekcan’ın, kurucusu olduğu, Türkiye’nin ilk çağdaş özgün baskı resim müzesi IMOGA’ya dair sunumunun ardından, “manevi kızım” diye takdim ettiği Ayla Karacan’ın dinletisi başlıyor. Karacan, sesine ve sazına eşlik eden iki müzisyenle birlikte Uzun İnce Bir Yoldayım’ı seslendirirken, Türkiye’nin tam ortasında, yerin yirmi metre altındaki bu müzede, Anadolu’yu iliklerimize kadar hissediyoruz. Birçok medeniyeti barındırmış bu toprakların, Aşık Veysel’in memleketi Sivas’a olduğu gibi Avanos’a da hayat veren Kızılırmak’ın görmüş geçirmişliğini duyumsuyoruz.

Bir başka çağdaş sanat mekanına Uçhisar’da rastlıyoruz. Sarıpınar Şirketler Grubu, aldığı bir oteli Kapadokya Sanat ve Kültür Merkezi’ne dönüştürmüş. Kayalara oyulmuş yapıda, Sarıpınar aile koleksiyonuna ait, Fikret Mualla, Günseli Kato ve Komet gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda genç sanatçının 100’e yakın eseri sergileniyor. Girişin ücretsiz olduğu, bir kütüphanenin de hizmet verdiği mekanda, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan peri bacalarını yaşatmak için paneller, bilimsel konferanslar ve uluslararası etkinlikler düzenleniyor.

Sekiz katlı yeraltı şehrinin bulunduğu küçücük Derinkuyu, aynı zamanda Türkiye’nin ilk heykeltıraşlarından Hakkı Atamulu’nun (1912-2006) doğduğu yer. Sanatçı, ilçenin belediye başkanlığını yaptığı dönemde buraya, Türkiye’nin en büyük Atatürk heykeli dahil olmak üzere 15 eserinin yer aldığı kocaman bir park kazandırmış. Buradaki, modern mimarinin önemli örneklerinden Park Camii de Atamulu’nun eseri. Yapı, incelerek gökyüzüne uzanan sıra dışı minaresi nedeniyle “Uzay Camii” olarak da anılıyor.

Nevşehir, çağdaş sanat alanında önemli adımlar atmaya devam ediyor. Yakın zamanda Üniversite kampüsünde, Türk sanatının önemli eserlerinin yer aldığı bir çağdaş sanat müzesi kurulması için hazırlıklar sürüyor. Mekanın, konferans ve seminerlerin de verildiği bir okul haline getirilmesi planlanıyor.

Süleyman Saim Tekcan’ın Güray Müze’deki konuşmasında sarf ettiği, “Zenginlik, kültürle ilgilidir. İnsanın kültürü yoksa, kesinlikle zengin bir yaşam süremez.” sözlerinden hareketle, bölgenin zengin bir hayat sürmek için elverişli olduğunu düşünüyorum.

Diğer yandan, nüfusu İzmir’in onuncu büyük ilçesi Gaziemir civarında olan Nevşehir’de çağdaş sanat müzesi kuruluyorken, İzmir’de böyle bir girişimin neden hala gündemde olmadığını merak ediyorum.