Karşılaşmaya Karşıyaka hızlı başladı. Sonrasında Galatasaray dizginleri ele aldı. Sonra Karşıyaka, daha sonra Galatasaray.
Maç uzun bir süre böyle devam ettikten sonra Pınar Karşıyaka, geriden geldi, yakaladı, öne geçti ve farkı açtı. İlk yarı takıma pek katkısı olmayan Wright ve Gabriel'in, 2. yarı devreye girmesi, Karşıyaka için ekstra bir güç sağladı ve seride, deplasmanda aldığı bir galibiyetle 1-0 öne geçti.
***
İzmir'de oynanan 2. maçta 3 dakika boyunca her iki takımdan da sayı gelmedi. Karşıyaka maçın da ilk sayısını 3 dakika sonra, ilk basketini periyodun bitmesine 03.29 dakika kala buldu. Pınar Karşıyaka önünde 9-0'lık seri yakalayan Galatasaray Odeabank, 7. dakikada 8 sayılık farka ulaştı: 1-9. Pınar Karşıyaka yetişti geçti fakat Galatasaray Odeabank farkı tekrar 8 
sayıya çıkardı. 2. yarı Pınar Karşıyaka yavaş yavaş farkı kapattı ve son dakikalara 6 sayı önde girdi. Galatasaray Odeabank'ın 9-0'lık serisi seriyi 1-1'e getirtti. Artık Ufuk Sarıca'nın dediği gibi Karşıyakalı oyuncuların ne kadar kararlı olacaklarını pazar günkü 3. maç belirleyecekti.
***
Belirledi...
Kararlılık, 2 günde 1 maç temposunu kaldıramadı. Sakatlar ve kulübün içinde bulunduğu kötü durum, sahaya da yansıdı, sonuç hüsran oldu. Galatasaray Odeabank yola devam ederken, Pınar Karşıyaka sezonu kapattı.

Uşak pek zorlayamadı

Muratbey Uşak Sportif, Avrupa'nın en büyük 2. takımına karşı sahaya çıktı. Fenerbahçe Euroleague finalinde, hakemin de kötü yönetimiyle alamadığı kupanın etkisini tam olarak atamamıştı. Durgunluk vardı üzerlerinde. Bunu M. Uşak Sportif iyi değerlendi ve ilk dakikalarda öne geçti. Bir süre başa baş mücadele etti ama sonrasında rakibi kalitesini iyice hissettirmeye başladı. İçeri rahatça girmesine rağmen, sayı bulmakta sorun yaşamaya başlayınca  Uşak Sportif, farkın açılmasına engel olamadı. Fenerbahçe, üst düzey bir oyun sergilemeden, kolay bir galibiyet almayı başardı.
***
Uşak'ta oynanan ikinci maçta da ilk maçın bir kopyası yaşandı adeta. İlk 5 dakika başa baş geçti. Fakat sonra Fenerbahçe ağırlığını koydu, farkı da açmaya başladı. Farkın açılmasıyla da, az süre alan oyuncular oyuna dahil olmaya başladı. Bu tercih Uşak'a bir hava getirdi ve Obradoviç'in hemen müdahale  etmesine sebep oldu. Tekrardan ideal 5'e dönse de Fenerbahçe, fark çift hanelerin altına düştü. Ta ki, 4. çeyreğe kadar. Bu çeyrekte Uşak'ın arka arkaya yaptığı basit hatalar, farkın tekrar açılmasına sebep oldu ve M. Uşak Sportif sezonu kapattı.
***
Maçın son saniyelerinde Fenerbahçe genç oyuncu Egehan'a sayı attırmaya uğraştı. Bitime 2 saniye kala, kenardan başladıkları top sonrası Egehan sayıyı buldu. Kazanan belli olmuşsa, son saniyelerde genellikle maç bırakılır ve sayı 
atılmaz. Bu Uşaklı oyuncuları çok kızdırdı ve kısa süreliğine gerginlik yaşanmasına sebep oldu.
***
Pero Antiç, sarıyı görür görmez pas attı fakat o sarılı kişi Fenerbahçeli bir oyuncu değil, hakem idi; dolayısıyla da top kaybı yapmış oldu. Takımının rengi sarı-lacivert olunca, sarı gördüğünde pas atmaya oldukça şartlandırmış kendini anlaşılan.

Milli takım umudu çoğalttı

Milli takımımız, İngiltere karşısında hem de İngiltere'de güzel bir maç  çıkardı. Sonuç olarak üzülsek de, Avrupa Şampiyonası için herkesi umutlandırdı. İlk golleri ofsayttandı, hakemler kaçırdı. Bu golde kalecimiz Volkan'ı da eleştirmeden geçemeyeceğim. Rakibe top giderken daha hemen çıkmalı, açıyı mümkün olduğunca  daraltmalıydı. O kalesinde kaldı, rakibine rahat dönme ve topu istediği yere vurma şansı verdi. Kafamda soru işaretleri de oluştu Volkan Babacan'dan yana. 2. gol de ise İsmail kalecinin aktif alanı içerisindeydi. Durduğu yer kalecinin hareketlerini kısıtlar ki öyle de oldu, rahat tutacağı topa müdahale edemedi. İsmail'i görüp bırakması da zor, çünkü refleks gereği müdahale etmeden durması çok zordu.

Futbol hayati bir mücadeledir

Devamlı söylediğim bir söz var: 'Günümüzde spor bir oyun değil, mutlaka kazanılması gereken bir hayat memat mücadelesi.' Adana Demirspor, play-off'ta oynayacağı Elazığspor maçı öncesi  Malatya'da kamp yapmak istedi.
Malatyalı taraftarlar istemedi ve bunu valiliğe bildirdi. Malatya Valiliği koruyamayacağını söyleyip, Adana Demirspor'u bir bakıma kovdu. Böyle bir tepki hiç ama hiç yakışmadı. Oysa Karşıyaka ile oynadıkları maçta, yağmurda ıslanan Karşıyakalı taraftarları, kapalıya davet edenler de bu kişilerdi.
***
İstanbulspor ile oynayacağı play-Off karşılaşması için İstanbul'a gelen Bandırmaspor takımına ait otobüse, takımın kamp yaptığı otelin önünde silahlı saldırı yapıldı. Şiddet her geçen gün artıyor, olaylar önemsenmiyor, dolayısıyla alınan önlemler de hiç bir işe yaramıyor.
***
Eskişehirspor taraftarı, küme düştüğü için stadlarını harabeye çevirdi. Küme düşen Sivasspor taraftarı ise takımlarını tribüne çağırıp, alkışladılar.

Sevila'dan dahiyane taktik!

UEFA Avrupa Ligi finalinde Sevilla, harika bir taktikle, üst üste 3. defa kupanın sahibi oldu. Liverpool, bitti denilen bir çok maçında, geri dönmeyi başardı ve mucizelere imza attı. Bunu çok iyi bilen Sevilla, maçın ilk yarısında, Liverpool'un oynamasına ve gol atıp, öne geçmesine izin verdi. Liverpool öndeydi ve bir mucize olmasını gerektirecek durum ortadan kalkmıştı. Dolayısıyla da Sevilla, 2. yarıda gerçek kimliğine döndü ve 3 gol bularak, şampiyon oldu. Yukarıda yazılanlar her ne kadar gerçeği yansıtmasa da, Liverpool'u yenmek için mucizevi durumların ortaya çıkarılmaması gerekiyor yine de.