Karşıyaka'nın konuğu, şampiyonluk mücadelesi veren Hacettepe Spor idi. Zor bir maç. Alınacak bir galibiyet Karşıyaka'nın geleceğini aydınlatacak, camiaya umut verecekti.
Hava tam top oynamaya müsait... Ne sıcak ne soğuk... Güneş parıl parıl parlıyor. Sadece oyuncular için değil, seyirciler için de mükemmel. Bu sebepten diğer maçlara nazaran bu maçta daha çok seyirci vardı tribünde.
Maç yüksek tempoda başladı. Devamlı koşuyor ve devamlı pres yapıyordu her iki takım da. Bu iyi olan taraftı. Kötüler çok fazlaydı. Paslaşma yoktu. 2 pas üst üste neredeyse hiç yapılamıyordu. Bunda yardımlaşmanın da etkisi vardı. Topla oynayan oyuncuya yeterince yardım gelmiyordu. Böyle olunca da 4-5 kişi aynı topa basıyor, sıkışılıyordu. Adeta halı sahada 11'erli maç oynanıyor, sahaya sığılamıyordu.
Pres yaparken de bazen aşırıya kaçılıyordu. 21. dakikada 2 Karşıyakalı oyuncu rakibini sıkıştırdı, tam topu kapacakken Mustafa Aşan faule sebebiyet verdi.
30'uncu dakikada konuk ekipten Soner, sağ kanattan ortaladı, Hüseyin kafayı vurdu, meşin yuvarlak üstten dışarı gitti. Karşılaşmanın ilk tehlikeli atağı oldu bu.
33. dakikada sağda 4 oyuncu topu kapma mücadelesi veriyordu. Hacettepeli futbolcu topa sahip oldu. Diğer arkadaşı ceza sahası önüne doğru kaydı ancak onu takip eden olmadı. Pas ona verildi. Ceza alanına girdi, çaprazdan vurdu, kaleyi tutturamadı. Bir anlık gaflet, gole neden olabilirdi. Adam paylaşımına dikkat etmek gerekiyor.
35. dakikada ise Tayfun soldan orta yaptı. 3 Karşıyakalı oyuncu arka arkaya dizilmişti. En öndeki topa vurmaya çalıştı ama kafasını sıyıran top herkesi aştı, taca gitti. Ondan geçse arkasındaki 2 oyuncudan biri kafayı vurabilir, golü atabilirdi.
Havadan gönderilen top, ceza yayı önündeki Soner'in önüne düştü. Hiç bekletmeden şut çekti. Direğin dibinden ağlarla buluşturdu. Topa çok güzel vurmuş olsa da, kaçan ve kaçacak olan bir çok pozisyona nazaran bunun kat ve kat gol olma olasılığı daha azdı. Yani biraz da tesadüf bir goldü.

Gol değil, goller atabilirdi

Karşıyaka genellikle kanatları kullanıyor, buradan tehlikeli ataklar üretiyordu. Biraz daha yetenek olsa, gol değil goller bulabilir, rakibini sürklase ederdi. İşte o pozisyonlar:
Tayfun şık çalımlarla çizgiye inip, içeri çevirdi, Mustafa Aşan dokunamadı.
Mustafa Değirmenci topu düz süreceğine, rakibine feyk atsa arkadaşına çok rahat bir pas verip, gol attırabilirdi.
Sol kanattan yapılan ortada ceza sahası içerisinde bomboş iken Hakan kötü vurdu, top kalecide kaldı. O kadar boş ve rahattı ki, topa abanması gerekmez, sadece direk dibine isabetli gol için yeterdi.
Hakan, ceza alanı solunda kaleci Yasin'le ikili mücadeleye girdi ve topu söktü aldı. Mahmut'a pasını verdi. Kaleci yokken vuruşunu çizgi üzerinden Fethi çıkardı. Dönen topu Battal tamamlamak istedi ama önünü yatarak kapattılar. Mahmut orada biraz sakin olabilse, topu çekip, direk dibine vurabilse ki futbol oynayan herkes yapabilir, beraberlik golü geliverirdi.
İlk yarı sona erdiğinde taraftarlar takımlarını alkışlarla soyunma odasına uğurladı.

Gole kadar Hacettepe yoktu

İkinci yarıda da yeşil kırmızılılar çok üstündü. Hacettepe adeta golün üzerine yatmış, atak yapmayı unutmuştu. Pozisyon pozisyon üzerine geliyordu Karşıyaka adına, gol gelmiyordu.
Mahmut ortalıyor, Battal bomboşken gelişine vuruyor auta atıyor. Tutsa vursa müdahale edecek rakip yok etrafında.
Ceza sahası çizgisi üzerine bir orta... Hakan kafasını salladı, sert vurmak için, ıska geçti. Top zaten süratli geliyor. Yapacağı şey direk dibine vuracak şekilde kafasını topun önüne koymak. Kafasını sağdan sola doğru değil, geriden öne doğru sallaması daha doğru olanıydı. Kafayı gerilerek kaleye doğru sallayıp, topa hız vermek sadece çok yumuşak gelen toplarda yapılır.
Beklenen gol 70. dakikada geldi. Doğukan yerden pasını verdi, kale önünde Mahmut dokundu, beraberlik sayısını kaydetti.
Beraberlikten sonra oyun tamamen değişti. Hacettepe bastırmaya başladı, Karşıyaka ise sadece hızlı hücumlarla çıkmaya... Yine de daha tehlikeli olan ev sahibi takımdı. Zamanında pas verilebilse, paslar yerini tutsa galibiyet mutlaka gelirdi.
89. dakika... Havadan kaleye gelen topu Erhan rahatça tutabilirdi ancak önündeki 3 Karşıyakalı oyuncudan çekinip, yumruklamayı tercih etti. Top ceza alanı sağ çizgisi civarına düştü. Yapılan ortaya Fethi kafa vurdu, takımını öne geçirdi. Fethi, Karşıyaka taraftarı önündeki köşe gönderine koştu ve taraftara karşı sevinç gösterisinde bulundu. Sonra sırtını dönüp, forma numarası olan 35 numarayı gösterdi. Doğal olarak da taraftar çıldırdı.

Bu olmadı Fethi

Fethi Özer 1996 doğumlu genç bir oyuncu. Bu hareketlerini yapmasının 2 sebebi var. Biri daha yeterli olgunluğa erişmemiş olması diğeri ise Göztepe alt yapısında yetişmesi ve Hacettepe'de sadece kiralık oynaması. O hareketleri bir oyuncu olarak değil, bir taraftar olarak yaptı. Bu yaptığı ilerleyen zamanlarda kendisine sorunlar yaratabilir, hiç de hoş olmadı.
Genel olarak maç boyu Karşıyaka yüklendi, inanılmaz goller kaçırdı. Türkiye liglerinde bu kadar pozisyon üretilen maç sayısı çok azdır.