İzmir Karşıyaka'sını bilirsiniz, şarkılara bile esin kaynağı olmuş bir yerleşim birimidir. "Karşıyaka da İzmir'in gülü, Seyran ediyor gülü" diyerek başlayan cilve dolu İzmir şarkısı ne kadar da güzeldir. Bestecisi Hristaki Efendiyi "Toprağı bol olsun" diyerek anmamız gerekmez mi?
Elbette, biliyorsunuz, Karşıyaka yalnızca şarkılarla anılan bir ilçemiz değildir. Kültür etkinlikleri yanında İzmir'imizin en eski spor kulübü olan K.S.K. da başarılarla dolu geçmişini bizlere hediye etmiştir. Bir yanını Yamanlar Dağı'na yaslayan bu güzel ilçemiz; İzmir Tramvayı'nın da kentimizdeki ilk seferlerinin yapıldığı yer olma özelliğini taşımaktadır.

Gerçekten; Alaybey'den başlayıp Ataşehir'e kadar sürüp giden tramvay hattı ilçeye ciddi bir canlılık getirmiş, kullananlara kolaylık sağlamıştır. Her Çarşamba günü bu tramvayı kullanan bir dostumu dinliyorum. Özellikle Çarşamba günleri kurulan Bostanlı Pazarı'na ulaşmak için Karşıyakalıların en çok kullandığı araç tramvay olmalı ki dostumun ettiği hayır duası anılmayacak gibi değil.
***
Karşıyaka Tramvayı; başlangıç ve bitiş noktaları arasında büyük ölçüde çift hat olarak hizmet veriyor. Ancak Karşıyaka Vapur İskelesi'nin önü ile sahil yolu arasındaki alanın dar olması nedeniyle çift hat teke indirilerek ulaşımın sürmesi sağlanabilmiştir.
Ulaşım sağlanabiliyor ama öte yanda özellikle vapurların yolcularının boşaldığı saatlerde iskelenin önünü bir görmelisiniz. Normal kalabalığın yanında yolcular hele iki vapur bir arada boşaldığında iskele ile yol arasında sıkışıp kalıyorlar. O arada bir de tramvay gelmez mi? Çan çan çan tramvay geliyorum diye işaret veriyor. Yolcular kaldırımdan inip yol üstüne salkım gibi taşıyorlar. Elbette araçlar da kornalarıyla uyarı da bulunuyorlar. Görmelisiniz bir kargaşa, bir telaş! Velhasıl tanımı kolay değil desem anlarsınız sanırım.

Ben bu kadarını yazdığıma göre elbette aklımdan bir çözüm geçirmiş olmalıyım. O halde izin verirseniz onu da yazayım.
Bir üst geçit mutlaka yapılmalı. Yapılmalı mutlaka ama bu üst geçidin kullanılabilir nitelikte ya da zorunlu konumda olması gerekmez mi? Biliyorsunuz otoyollarda bile üst geçitleri kullanmayıp tehlikeli yolu yani caddeyi doğrudan geçmeyi seçen birçok yurttaşımız vardır. O halde ne yapmalıyız?  Benim aklıma havaalanlarındaki körükler geliyor. Hani o uçağa binerken ya da inerken zorunlu olarak kullanmak zorunda kaldığımız körükler. İşte öyle olmalı vapurdan çıkanlar ya da vapura binecekler yalnızca bu körükleri kullanarak isteklerine ulaşabilmeli.
Bilmem becerebilecek miyiz? Mutlaka bir çözüm bulmalıyız. Yoksa bir tramvay ya da araç kazası kaçınılmaz gibi geliyor bana.
Esenlikle kalınız...