Şiddete karşılık şiddet olmaz; ancak kendini savunmayı bilmek gerekir. Kadına, çocuğa, hayvana kısacası kendinden güçsüz gördüğüne şiddet uygulayan insanlar var bu dünyada. Sadece kadına değil elbette, erkekler de şiddetten nasibini alıyor. Ama hangi erkekler biliyor musunuz? Sağlık çalışanları. Bizler acillerde ne zor koşullarda çalışan hekimleri, hemşireleri, paramedikleri cinsiyet ayırmaksızın korumalıyız. Şiddet haberi almadığımız günümüz yok neredeyse. Peki sağlık çalışanları ne yapmalı? Sadece yasalar ve vicdan mı korumalı bizleri? Bizler de kendimizi korumalı, savunmalıyız.

Düşünün ki bir kaza geçirdiniz ve ambulans çağırdınız. Size ilk müdahalede bulunan, ambulanstaki sağlık personelidir. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu mezunu olan paramedikler, acil servisten önce olay yerinde hastayla ve tabii hasta yakınıyla ilk muhatap olan kişilerdir! Hal böyleyken "Neden geç kaldı ambulans?" sorusuyla başlar saldırılar ve sağlık çalışanı olan paramediklere şiddet uygulamaları. Sözel ve fiziksel şiddete pek çok sağlık çalışanı dönem dönem maruz kalır ama paramedikler ve acil servis çalışanları çok daha sık karşılaşır bu acı tabloyla. Çünkü bazı insanlar acılarıyla ve öfkeleriyle baş etmesini bilmediklerinden şiddete başvurur. Hukuken cezalar var ama olan olduktan sonra, sağlık çalışanı darp edildikten veya en kötüsü canından olduktan sonra geçmiş olsun! Hep önemli olan koruyucu hekimlik diyoruz; işte şiddet konusunda da koruyucu olmak, kendimizi savunmayı bilmek gerekir.

22 Aralık Paramedik Günü. Bu bağlamda Paramedik Derneği (Parder), Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi ortaklaşa pek çok etkinlik düzenlemekte. Cuma günü DEÜ'de Paramediklere ve paramedik öğrencilerine "Şiddete karşı kendimizi ne kadar savunuyoruz?" başlığı altında, operasyonel yakın savunma teknikleri eğitmeni Murat Atılgan tarafından müthiş keyifli bir seminer verildi. Sadece kuru kuru sunum da değil, öğrencilerin üzerinde tek tek göstererek anlattı Murat Bey. "Şiddete şiddetle karşılık verilmez" sözünü vurguladı. Çok büyük güç harcamadan saldırganı etkisiz hale getirme ve olay yerinden uzaklaştırma yöntemlerini gösterdi. Çünkü mesele fiziksel güçte değil, mesele belirli sinirlerin yerini bilip o bölgeye yapacağınız bası ile kişide elektriklenme hissi yaratıp kendinizi savunmakta. Karşınızdakine zarar vermeden kendinizi korumak diyebiliriz özetle. Tadı damağımda kaldı diyebileceğim bir seminer dinleme fırsatım ve yeni kazanımlarım oldu. Artık tek hareketle saldırganı nasıl etkisiz hale getiririm biliyorum. Tabii bir kere dinlemekle olmaz, bu eğitimleri sıklaştırmak, savunma sanatının temel mantığını iyi oturtmak lazım. Murat Beye ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederim, kendi adıma ve öğrencilerim adına.
Paramedikler Günü'müz kutlu olsun.

Sağlıkla kalın.