Artık yalnız Ramazan ayında ya da bayramlar öncesinde değil, her an yardım toplayan biriyle karşı karşıya kalıyoruz. Sakın her köşe başını ve camilerin önlerini özellikle Cuma günleri işgal eden dilencilerden söz ettiğimi düşünmeyin...
Bir bakıyorsunuz, bilmem ne yardım derneği için sizden destek isteyen birileri kapınızı çalıyor ya da önünüze çıkıyor. Eşinizle, ailenizle, sevdiklerinizle bir yemek yerken lokantada bile bunlara rastlamanız mümkün...
Kapıdan kovsanız, pencereden girecek kimlikte kişiler bunlar. Bir de, izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlar var. 'Kamu Yararına Çalışan Dernek' statüsünde; gıdadan giyime, sağlıktan eğitime, barınmadan yakacağa, su kuyusundan sıcak yemeğe varana kadar birçok alanda uluslararası insani yardım faaliyetleri gerçekleştiren bu dernekler, T.C. İçişleri Bakanlığı'nın ilan ettiği izin almadan yardım toplayabilen dernekler listesinde yer alıyor. 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'nun 6'ncı maddesi uyarınca kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenip ilan edildi. Bu doğrultuda, belirli nitelikleri taşıyan tüzel kişilerin izin almaksızın yardım toplayan kuruluşlardan sayılması sağlandı.
İlgili kurumların 'Kamu Yararına Çalışan Dernek' olarak hizmet ettiklerini gösteren belgeleri, faaliyet raporları, toplanan yardımların nerelerde harcanacağını ifade eden resmi evraklar ve yetkili kurulun konuyla ilgili kararı çerçevesinde bu dernekler, 'İzin Almadan Yardım Toplama' hakkına kavuşuyor.

Türkiye'deki 113 bin 229 faal dernek arasından sadece 22 tanesinin bulunduğu listede, bugüne kadar yapmış olduğu faaliyetlerle kamu yararına çalışan uluslararası insani yardım organizasyonu olduğunu belgeleyen bu derneklerin, tüm insanlık adına her geçen gün biraz daha büyüyor ve güçleniyor olduğu belirtiliyor. Bildiğim kadarıyla 15 Temmuz'dan sonra bazı dernekler bu özelliklerini hatalı ve yanlış ellerde kullandıkları için iptal edilmişti. İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı'nın yetkilendirdiği kurul tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu alınan kararla 'İzin Almadan Yardım Toplama' hakkı tanınıyor.

100 mezundan 61'i iş buluyor

2017 yılında Türkiye'de lise ve üniversite dâhil olmak üzere 20 ila 34 yaş arası eğitim hayatını tamamlayan her 100 kişiden 61'inin iş bulduğu belirlendi. Avrupa ülkelerinde mezuniyet sonrası iş bulma oranları üzerine yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de lise ve üniversite dâhil olmak üzere 20 ila 34 yaş arası eğitim hayatını tamamlayan her 100 kişiden 61'inin iş bulduğu belirlendi.
Listenin başına ise yüzde 94,8 oran ile İzlanda'nın yerleştiği görüldü.

Neden yatırım yapmalısınız?

Yapılan araştırmalar güçlü bir işveren markası olmayı başaran şirketlerin, aynı sektördeki rakip şirketlere göre şirketlerin en değerli varlığı olan yetenekleri çekmede 3,5 kata kadar daha başarılı olduğunu gösteriyor. Türkiye'de faaliyet gösteren en gözde şirketlerle en iyi yetenekleri bir araya getirenler,  bu yeteneklerin iş hedeflerine ulaşmada, şirketin sektördeki konumuna ve büyümesine sunduğu katkıları hatırlatarak, işveren markası olmanın önemine dikkat çekiyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yetenek kıtlığı yaşanıyor, üstelik bu sıralamada ülkemiz beşinci sırada yer alıyor.
Dolayısıyla rekabetin her alanda yüksek olduğunu bu dönemde, hali hazırda oldukça küçük bir grup içinden en uygun yeteneğe ulaşmak işveren markasına yatırım yapmayan şirketler için daha da zor bir süreç. İşveren markası gücüyle finansal performans arasında çok güçlü bir ilişki bulunuyor. Fortune'un yaptığı bir araştırmaya göre, çekici işveren markası olan şirketler, finansal olarak da öne çıkıyorlar.
Soyut bir varlık olarak çalışanlarla kurulan güçlü bağlar, uzun vadede şirketin değer zincirinde net şekilde etkisini gösteriyor.

Mutlu ve sadık çalışanlar

Çalışanlar kendilerini geliştirdikleri, katkılarının takdir edildiği, çabalarının görüldüğü şirketlerde daha mutlu ve verimli olabiliyorlar. Mutlu çalışanlar, mutlu ürünler ve hizmetler sunuyorlar ve bu mutluluk halkası son kullanıcıya (tüketiciye) kadar iniyor. Ayrıca şirketini ve işini seven çalışanlar bunu çevreleriyle de paylaşıyorlar. Dolayısıyla, mutlu çalışanlar hem ticari hem de yeni yeteneklerin kazımı konusunda eşsiz araçlar olabiliyorlar ve şirket başarısına önemli katkılar sunuyorlar.


DİP EKSPRES

Daha az zaman ve maliyetle...

Güçlü işveren markası olmayı başaran şirketler, yetenekler tarafından takip ediliyor ve bu şirketlerde çalışmak için fırsatları takip ediyorlar. Yetenekler şirketi ve değerlerini zaten bildiklerinden, kendisiyle şirket arasındaki uyumu hissediyorlar. Böylece yetenek kazanımında harcanan zaman ve maliyet minimum oluyor. Diğer yandan, iyi iletişimi yapılan işveren markası şirketler uyumlu olmayacak adayları uzak tutmayı başarıyor, bu da ilgisiz adayları ayrıştırmak için harcanacak zamanı azaltıyor ve tasarruf sağlıyor.