Altınordu Şanlıurfaspor deplasmanında sahaya çıktı.
Bu karşılaşma Altınordu'dan çok Denizlispor ve Karşıyaka için önemliydi. Yani Ege'nin gözü bu maçtaydı.
10. dakikada Altınordu rakibini savunmada eksik yakalamıştı. Cengiz öne çıkan kalecinin üzerinden topu aşırtmak istedi. Top auta çıktı. Oysa solundaki arkadaşına pas verse, boş kaleye topu gönderecekti.
Oyunda etkili olan Altınordu idi ama golü yiyen de Altınordu oldu.
14. dakikada defansın hatasıyla 1-0 yenik duruma düştüler.
23. dakikada defans arkasına atılan topta Çağlar yetişti ve son anda rakibinin önüne atlayarak, topun kornere çıkmasını sağladı.
Altınordu oyunu kontrol ediyor fakat ceza alanına yaklaşmadan, tehlike oluşturamadan topu kaptırıyordu.
Şanlıurfaspor genellikle defansif oynuyor, kaptığı toplarla hızlı çıkarak ve uzun oynayarak pozisyon yaratmaya çalışıyordu.
Böyle birbirinin kopyası 2 pozisyon yakaladılar, 2 gol attılar ve devre de böyle bitti.

Kaptırmalarla sürdü

2. yarıda top orta saha civarında dolaşıp durdu.
Altınordu kaptırdı, Urfa kaptırdı
Altınordu kaptırdı, Urfa kaptırdı
...
Oyun böyle sürdü gitti.
Kaleciler top toplayıcı çocuklarla aynı işi yaptılar denebilir.
Dışarı giden topları alıp, oyuna soktular sadece.
Bir kaç kez atak oldu ama onlar da cılızdı.
Maç böyle biter derken, kornerden bir gol buldu Altınordu.
Bu sadece farkı azalttı, puanları Şanlıurfaspor 2-1'lik galibiyetle kaptı.
Kaybedenler ise Denizli ve Karşıyaka oldu.
Bir detayı hatırlatmadan geçemeyeceğim: PTT 1. Lig'de sadece 1 takım teknik direktör değiştirmemiş, o da Altınordu.
İstikrara devam...

Futbol böyle oynanmalı

Aynı gün akşamı Bursaspor ile Galatasaray maçı vardı.
Bursa'da oynanan oyunla, Şanlıurfa'da oynanan oyun arasında çok çok çok büyük fark vardı.
Bol pozisyon, bol heyecan.
Skor düşüktü düşük olmasına ama sorun son vuruşlardaki beceriksizlik ve tercih hatalarından kaynaklanıyordu.
Topun oyunda kalma ortalaması Süper Lig'de 53 dakika iken, bu maçta 59 dakikaya çıkmıştı.
Futbol böyle oynandıkça seyirci artar, diğer türlü yüzlü, onlu ortalamalar kader olur.

Göztepe için lig bitti

Maça Gaziantep Büyükşehir Belediye hızlı başladı. Sahasında oynayan takım sanki onlardı.
Az da olsa ilk 6 için umutları vardı ve sonuna kadar kovalamaya kararlıydılar. Maça asıldılar ve bu da oyun temposunun yükselmesini sağladı.
Pozisyonları bulan Gaziantep Büyükşehir Belediye idi ama golü bulan 30. dakikada Göztepe oldu.
Gökhan Karadeniz, kalecinin yanlış pozisyon almasını değerlendirdi ve yaklaşık 25 metreden kaleye çektiği şutla takımını 1-0 öne geçirdi.
Bu hata çok basit görünse de, amatör kaleciye dahi yakışmayacak bir hata.
2. yarının başlamasıyla yine pozisyona giren Gaziantep oldu ve yine gol yoktu.
Ya Göztepe şanslı günündeydi ya da Gaziantep şansız.
Ta ki 56. dakikaya kadar.
Altıpas çizgisi üzerinde bir karambol yaşandı.
O kalabalıktan, o insan yumağından top çıktı, gitti ve ağlarla buluştu.
1-1'den sonra maç dengelendi ve iki takımda pozisyon yakalamaya başladı.

Reklamı getiriyor

Bir hızlı hücum esnasında Göztepeli oyuncular çok iyi çıktı.
İsmi, hızlı hücum ama topu alan oyuncu önce topa tamamen sahip olmayı sonra etrafına bakmayı tercih edince, yavaş hücuma dönüştü.
Daha pas gelmeden çevresini süzse, boştaki oyuncuyu görür ve tek top oynayarak gol pozisyonuna sokabilirdi.
87. dakikada Serkan'ın ilginç zıplama hareketinden faydalanan rakip oyuncu, ekarte edip çizgiye indi ve ortası golü getirdi.
Böylelikle de Göztepe, bir maçtan daha yenik ayrıldı sahadan.
Bu maçta da göze batan, saha kenarında 1 değil, 2 değil, 3 sıra reklam panoları olmasıydı.

Son hafta gelen mucize

2. Lig'de sezon tamamlandı tamamlanmasına ama özellikle son hafta küme düşme hattında adeta mucizelere sahne oldu.
Önce, tekrar 1. Lig'e dönen Manisaspor'u tebrik ederek başlayayım.
2. Lig Kırmızı Grup'ta rahat rahat şampiyon olacak dediğimiz Manisaspor, son haftalara yaklaşırken, büyük bir düşüşe geçti ve 32. haftada liderliği kaybetti.
33. haftada Aydınspor 1923, yeni lidere geçit vermeyince, Manisaspor'u tekrardan zirveye taşıttı ve bu da şampiyonluğu getirtti.
Şampiyonluğun dışında ilk beş belliydi ama küme düşmeme mücadelesi vardı.
Bucaspor küme düşme potasında değildi son haftaya girilirken.
Fakat rakibi şampiyonluk şansı bulunan Kocaeli Birlik Spor'du ve sahaya mutlak galibiyet için çıkacaktı.
Bucaspor'un 1 puan altındaki rakiplerinden Eyüpspor, ligde hiç bir beklentisi kalmayan İnegölspor'la kendi sahasında oynarken, diğer takım Kartalspor ise haftalar önce küme düşmesi kesinleşmiş sonuncu Tarsus İdman Yurdu ile oynuyordu.
Kağıt üzerinde 2 takım da galibiyete yakınken, Buca'nın puan alması mucize idi ki beraberlik bile kurtaramazdı.
Eyüpspor yanıltmadı kazandı kazanmasına ama diğer iki maçta olmayacak şeyler oldu.
Bucaspor şampiyon adayından 1 puanı söktü aldı. Kartalspor ise lig sonuncusunu yenmeyi başaramadı.
Bucaspor kurtulmuş, Kartalspor küme düşmüştü.
Bucaspor berabere kalmasa, yenilse idi, Kartalspor'la puanları eşit olacaktı ve averajla altında kalacak, küme düşen takım olacaktı.

Menemen son dakika kurbanı oldu

2. Lig Beyaz Grupta yer alan Menemen Belediyespor, son haftaya girerken ilk beşin 2 puan altında 6. sırada idi.
Menemen ve Sarıyer küme düşme tehlikesi olan takımlarla oynuyorlardı.
Sarıyer beraberlikle devam ederken, Menemen öne geçti. Artık averajla 5. sırada idi ve playoff potasındaydı.
90 dakika bitmiş, uzatmalar oynanırken gelen penaltı ve sonrası yenen gol, tüm hayalleri yıktı.

Karşıyaka artık yok!

Karşıyaka sondan 3. maçına Alima Malatyaspor karşısında çıktı.
Bu son 3 maçın en zorlu, hatta tek zorlu rakibiydi Karşıyaka'nın.
Sonraki rakipler sezonu kapatmışlardı fakat Malatya'nın ilk 6 şansı devam ediyordu.
İki takımın da hedefi olduğundan maç temposu oldukça hızlıydı.
Karşıyaka kaleye gitmekte, Malatya pozisyon bulmakta zorlanıyordu, başlarda.
Karşıyaka defansta tehlikeler yaşamaya başladığında golü kendi buldu, ardından bir gol daha.
Skor oldu 0-2 ve ilk yarıda böyle bitti.
2. yarı Malatya gitmiş, yerine sanki Barcelona gelmişti.
Bastırdı da bastırdı, bastırdı da bastırdı...
5 dakika geçmiş, skor 2-2'ye gelmişti birden.
Karşıyaka sahadan silinmişti.
İlk yarı 2-0 olması Karşıyaka'yı rehavete sokup, maçın bittiğini mi düşündürtmüştü bilemeyeceğim ama gerçekte olan maç şimdi başlamıştı.
Malatya bir kademe vites küçülttü ama Karşıyaka'da vites takılı kalmıştı.
Ta ki yedikleri 3. gole kadar.
Barcelona 'benden bu kadar' dedi ve sahneden çekildi, ilk yarıdaki Malatya geri döndü.
İşte o zaman Karşıyaka için 2. yarı yeni başlamıştı.
Beraberlik golünü de buldu ama yetmezdi küme düşmemek için.
Malatya için de beraberlik yetmezdi ilk 6'ya tutunmak için.
Bu dakikadan sonra her iki takımda da defans diye bir şey kalmadı.
Ya yeneceksin ya yenileceksin.
Top bir o kalede, bir bu kalede; her atak bir gol pozisyonu.
Kah kaleciler sahneye çıktı, harika kurtarışlar yaptı, kah hücum oyuncuları sahneye çıktı, inanılmaz goller kaçırdı.
Ve Karşıyaka'nın umuda yolculuğu burada sona erdi.
13 yıllık 1. Lig serüveninden sonra artık 2. Lig'deydi.
Az da olsa bir umut vardı içimizde ve kışın belki de çiçek açardı Karşıyaka ama açmadı.
Nilüfer de yıllar öncesinden söylemişti:
'Kış ortasında bahar gelmez'

Taraftardan takdirlik davranış

Maçın en anlamlı hareketi Malatyalı taraftarlardan geldi.
Yoğun yağmur altında oynanan karşılaşmada 5 Karşıyakalı taraftar vardı ve açık tribünde maç izliyorlardı.
Alima Yeni Malatyalı taraftarlar 'Buraya buraya, Karşıyaka buraya' diye tezahürat yapmaya başladılar ve ardından bu sırılsıklam olmuş 5 taraftar hemen kapalıya alındılar.

Doğrusunu mu yaptılar?

Amasya'da oynanan Bölgesel Amatör Ligi'ne yükselme maçında Merzifonsporlu futbolcular seronomide İstiklal Marşı okunurken protokol tribününe arkalarını döndü.
Futbolcular, Türk bayrağının karşı tarafta olması nedeniyle İstiklal Marşı okunurken o tarafa döndüklerini söyledi.
Merzifonsporlu futbolculardan Cemal Özsüngü, 'İstiklal Marşı okunurken, Türk bayrağı karşı tribününde olduğu için o tarafa döndük. Bayrağa saygımızdan o tarafa döndük. Herhangi bir art niyet düşünülerek yapılmış bir durum değil' diye konuştu.