Bütün takımlara sahayı dar eden Akhisar Belediyespor'un, Galatasaray'a karşı bir türlü şansı tutmuyor. İstanbul ekibinin geçen hafta oynadığı kötü futbol galibiyet için iştah açan bir sebepti. Ama bugüne kadar ne kadar olumlu şartlar olursa olsun, şeytanın bacağı bir türlü kırılamadı, bu rakip karşısında. Maç öncesinde de akıllarda bu vardı ve akla gelen başa geldi. Karşılaşma hakemin düdüğüyle başladı ve yeşil siyahlılar daha 3. dakikada öne geçmeyi başardı. Bu dakikaya kadar Galatasaraylı oyuncuların ayağına top, sadece ve sadece 7 kez değmişti.
Golden sonra ne olduysa oldu her şey birden bire değişti. Sahada bambaşka 2 takım vardı artık. Sarı kırmızılar bastırdı da bastırdı, Akhisar'ı sahasından çıkarmadı, kale önüne hapsetti. Sneijder inanılmaz istekli oynamaya başladı. Akhisar kalesini şutlarıyla bombalamaya başladı. 15. dakikada topla oynama süresi % 21'e karşı % 79 olmuştu. 30. dakikaya gelindiğinde fırtına artarak devam ediyordu. %18.8'e karşı % 81.2.
Bu sene Eren Derdiyok gibi kapalı defansları aşabilecek bir silahı kadrosuna katan Galatasaray, beraberlik golünü bulmayı başardı. Bu gol o havayı aldı, her iki takımı da rahatlattı. Bu da ilk yarı bitiminde topla oynama istatistiğini bir nebze değiştirdi, Akhisar lehine. (%24.2 - %75.8)
Akhisar ancak 2. yarı kendine gelebildi, hücumu hatırladı. Bu sefer de sahneye Muslera çıktı ve kurtarışlarıyla takımını ayakta tuttu. Hemen ardından 2 hızlı ismi sahneye çıktı. Bruma ve Yasin, kontratak yakaladılar ve hızlı deparları sayesinde galibiyet golünü buldular. 
Koşu mesafeleri ise düşük kaldı. Akhisar 106.64 km, Galatasaray ise 104.39 km. koşabildi. Bu mesafenin 110 km.'nin üzerinde olması gerekiyor.
Sonuç olarak sahada çok kötü oynayan bir Akhisar ve çok güzel oynayan bir Galatasaray vardı. Bu sadece bu maça özel bir durumdu. Akhisar'ın ders çıkardığına ve başarılarına devam edeceğine eminim.

Bandırma yine üzdü

Bandırmaspor, oynadığı 2. maçından da sahadan boynu bükük ayrıldı. Ligin yeni ekibi Bandırmaspor'dan çok şey beklemek hata olur. Hedef bu ilk senede, önce küme düşmemek ve sonra ilk 6 içine kendini bir şekilde atmak olmalı. Bazı öne çıkan takımlar var. Bu takımların arasından sıyrılak, ilk 2'ye girmek büyük hayalcilik olur Bandırmaspor için.

Manisa'dan galibiyet ummuştum

Manisaspor sonunda transfer yasağını kaldırdı ve üzerindeki büyük yükü attı. Ama maça kadar 3 oyuncusunun bonservisini yetiştirebildi sadece. Oynatamadığı oyuncular çok olsa da, sahaya çıkan ilk 11'inin kadro değeri, rakibi Ümraniyespor'dan daha fazla idi. Geçen hafta pek beklenmeyen bir galibiyete imza atan Manisaspor'dan bu hafta da 3 puan bekledim ama olmadı. Yenemedi ama en azından yenilmedi.

Denizli 89'da üzüldü

Denizlispor, 1. Lig'in kalburüstü takımı Adana Demirspor deplasmanında sahaya çıktı. Kadro değerlerine baktığımızda Adana Demirspor, Denizli'nin neredeyse 2 katı. Geçen sene kaçırdıkları Süper Lig biletini bu sene almaya kararlılar.
Bu sebeplerden Denizli'nin 1 puan alması bile güzel olurdu. 61. dakikada Ziya Alkurt'la gelen beraberlik golü umutlandırsa da, son dakikalarda yenen gol, moralleri tamamen alt üst etti. Yenilgi normal sonuçtu. 2 hafta sonunda Denizli'nin geçen sezonki kâbusları görmeyeceği izlenimini aldım. Daha erken ama umarım yanılmam.

Umudunu asla kesmeyeceksin

Son yıllarda Göztepe ile Altınordu arasında oynanan maçlar bir başka olmaya başladı. Bir tarafta her sene yaptığı flaş transferlerle Göztepe var, diğer tarafta ise temeli yetiştirdiği genç oyunculardan oluşan bir kadroya sahip olan Altınordu.
Bunları verilerle açıklamak daha iyi olur. Göztepe toplam 14 transfer yaptı, sadece bu sezon. Altınordu'da ise bu sayı 8. Flash transferleri anlamak için sahaya çıkan kadronun piyasa değerine bakmak gerekir. Göztepe'nin 14.05 milyon euro, Altınordu'nun ise bu rakamın hemen hemen yarısı kadar, 7.13 milyon euro.
Yaş olarak ise Altınordu bu konuda en iyisi. Göztepe, daha genç oyunculara yönelmesine rağmen yaş ortalaması 25.4 iken, Altınordu'da bu rakam sadece 23.4. Arada 2 yaş fark var.
Taraftar rakamlarına bakacak olursak Göztepe bu konuda hiç sıkıntı çekmiyor ve binlerce kişinin desteğini alabiliyor. Altınordu ise genel olarak bir kaç yüz taraftarla idare etmek zorunda kalıyor.
Tüm bu istatistikler Göztepe'yi bir adım öne çıkarıyor. Yani maçın favorisi Göztepe.
Maç başlıyor, her iki takımda pozisyon buluyor ama saha içinde favori bir takım göremiyoruz. Hiç bir yabancı oyuncusu olmayan Altınordu ezilmiyor, büzülmüyor, başa baş bir futbol sergiliyor ve ilk golü bulan takım oluyor.
Bu golden sonra durum biraz değişiyor. Göztepe, taraftarını da arkasına alarak, gol için baskısını artırıyor, ilk yarının bitimine 2 dakika kala da başarıyor.
2. yarı da Göztepe baskısını sürdürüyor ama golü bulan kırmızı lacivertliler oluyor. Maçın uzatmalarına da önde girmeyi başarıyor ve sarı kırmızılıların umudunu tüketiyor. Fakat futbol mucizelere her zaman açık bir oyun. Ve bugün işte o mucize günü. Bitti dendiği zaman gelen 2 gol, Göztepe'yi zafere taşıyor.

F1: Cezalar, kazalar, mucizeler

Belçika GP'si bu hafta çok değişik olaylara sahne oldu.
Son 2 senenin flaş isimlerinden olan Red Bull pilotu Max Verstappen, genç yaşta rekorlar kitabına bir yenisini daha ekledi. En son rekoru ilk çizgiden başlayan en genç pilot olması idi.
Sezon başındaki dayanıklılık sorunları nedeniyle bu konuda sıkıntılı olan Mercedes pilotu Lewis Hamilton, dünkü iki antrenman seansından önce yaptığı değişikliklerle 15 + 15 şeklinde 30 sıra ceza aldı. Sezonun geride kalan bölümünde güç ünitesi açısından daha rahat olmak için Hamilton, 3. antrenman öncesinde tamamen yeni güç ünitesine geçti ve 25 sıra cezası daha aldı, toplamda 55 sıraya çıktı. Bu da yarışa en sondan başlaması anlamına geliyordu.
Yarışa start verilmesiyle yaşanan kazalar sayesinde Hamilton en önemli bir kaç rakibini geçme şansı yakaladı.
Yaklaşık 310 km/s hızla giderken kontrolünü kaybeden ve spin atan Magnussen, sert bir şekilde bariyerlere vurdu. Neyse ki hiç bir sorun yaşamadı. Bu kaza sonucunda güvenlik aracı piste girdi. Bir çok pilotun pit-stoplara girmesiyle İngiliz pilot 5. sıraya kadar yükseldi.
Formula 1'de yağış dışında pek görülmeyen şey oldu ve bariyerlerin düzeltilmesi için yarış bir süreliğine durduruldu.
Yarış tekrar başladıktan sonra Hamilton 2 sıra daha yükseldi ve podyuma çıkmayı başardı. Bu, herkesi olduğu gibi Hamilton'ı da çok şaşırttı.

Transfer köşesi

Göztepe: Başakşehir'den 27 yaşındaki stoper Gencer Cansev'i tekrar kiraladı. Sağ bek ve ön liberoda da oynayabiliyor. Geçen sezon yarısında geldi ve tüm maçlarda 90 dakika oynadı. Takıma aşina olduğundan, bu sezon katkısı daha fazla olacaktır.
Gençlerbirliği'nden 32 yaşındaki orta saha Doğa Kaya'yı kadrosuna dâhil etti. Ön libero ve ofansif orta sahada da oynayabiliyor. Kariyerinde 177 Süper Lig, 71 de PTT 1'inci Ligi müsabakasına çıkan deneyimli futbolcu, bu karşılaşmalarda rakip fileleri 8 kez sarstı. Geçen sezon yaşadığı sık sakatlıklar ve kadroya girmekte zorlanması düşündürücü bir konu.
Manisaspor: Altınordu'dan 23 yaşındaki sol kanat oyuncusu Ozan Sol'u tekrar kiraladı. Sağ kanat ve ofansif orta sahada da oynayabiliyor. Geçen sezon 2. Lig'de iken başarılı bir performans sergilemişti. Bu sezon 1. Lig'de de başarılı olacaktır.
Kongo'dan, 19 yaşındaki sağ kanat Costantin Bakaki'yi 35 bin euroya transfer etti. Sol kanat ve orta sahanın ortasında da oynayabiliyor. Bu genç yaşında, yabancı bir ülkeye ne kadar çabuk adapte olacağı belirsiz. Kongo ligi oyuncusunun da ne kadar katkı sağlayabileceğini hep birlikte izleyip, göreceğiz.
Denizlispor: Osmanlıspor'dan ayrılan, 27 yaşındaki stoper Ömer Kulga'yı kadrosuna kattı. Ön liberoda da oynayabiliyor. 2013 ve 2015 yılları arasında da Denizli forması giymişti. Altyapı eğitimini Hollanda'da aldı. Süper Lig tecrübesi de var ama az. Takıma katkısı olacaktır.
Bandırmaspor: Eskişehirspor'dan 31 yaşındaki orta saha orta Kıvanç Karakaş'ı transfer etti. Ön liberoda da oynayabiliyor. Beşiktaş genç takımında ve Karşıyaka'da da görev aldı. Oldukça tecrübeli bir oyuncu. Tek dezavantajı yaşı.
Menemen Belediyespor: Hacettepe'den 23 yaşındaki sağ kanat Cenk Yılmaz'ı kadrosuna kattı. Sağ bek ve sol kanatta da oynayabiliyor. Futbola Manisaspor altyapısında başladı. 1. Lig tecrübesi de var. Geçen sezon kadroya girmekte zaman zaman zorlandı. İdeal bir yedek oyuncusu olur, eğer kendini geliştiremezse.
Altay: Kayserispor'dan, 21 yaşındaki kaleci Yusuf Çekiç ile anlaşmaya vardı. Hiç bir tecrübesi yok. Bir katkı beklememek gerekir. Yaşının genç olması, tek umutlandıran taraf.
Aydınspor 1923: Göztepe'den, 27 yaşındaki sol bek İsa Akgöl'ü transfer etti. Altay altyapısında yetişti. 1. Lig tecrübesi var. Genel olarak başarılı bir oyuncu fakat geçen sezon kadroya girmeyi başaramadı ve oynamadan bir sezon geçirdi. Bu eksikliğini giderirse, faydası çok olur.
Nazilli Belediyespor: Sivas Belediye'den, 25 yaşındaki santrafor Atilla Yıldırım'ı kadrosuna kattı. Sol ve sağ kanatta da oynayabiliyor. Ajax altyapısında yetişti. 2013/14 sezonunda Bucaspor formasını giydi. 1. Lig tecrübesi var. Geçen sezon performansı biraz düşük kaldı. Tecrübesiyle formunu yükseltebilir.