Yalnız partiler anket ve seçmen araştırması yapmıyor. Piyasanın ve vatandaşların nabzını tutmaya çalışan birçok şirket var. Hem de uluslararası çalışıyorlar. Örneğin 'Müşteri Deneyimi Araştırma Merkezi ', 13 ülkeden, 10 bini aşkın kredi kartı kullanıcısıyla gerçekleştirdiği araştırmada tüketicilerin kredi kartı ekosistemine yaklaşımını ve yaşadıkları müşteri deneyimini analiz etti.

Rapor sonuçlarını incelersek şunları görüyoruz: 5 kişiden 1'i, yetersiz müşteri hizmetleri yüzünden kredi kartını değiştiriyor!
Kullandığı kredi kartını yakın gelecekte değiştirmeyi planlayanların oranını %15 olarak belirleyen araştırmada, rakip sağlayıcıya geçişlerde müşteri hizmetlerinin etkisi dikkat çekiyor. Kullandığı kredi kartını ailesine ve tanıdıklarına öneren katılımcıların oranı %28 iken, tüketicilerin gelecek 12 ay içinde aynı kredi kartını kullanmaya devam etme olasılıklarını ölçen bağlılık puanı ise genel ortalamada 8,6 olarak belirlendi. Ülkelere göre kredi kartı deneyimi göz önüne alındığında ise, kullandığı kartı başkalarına tavsiye eden 'marka avukatlarının' oranında ABD %48 ile ilk sırada yer alırken, Avustralya ise %8 ortalamayla araştırmaya katılan ülkeler arasında en sonda yer alıyor.

Tüketicilerin finansal varlıklarını doğrudan etkilediği için, kredi kartı ekosisteminde güvenilirlik en önemli unsuru teşkil ediyor.
Araştırmaya göre, kullandıkları kredi kartı hakkında kişisel bilgi hırsızlığı ya da dolandırıcılıkla ilgili haberler çıkması durumunda başka bir karta geçecek olanların oranı %61'e ulaşıyor. Buna karşın, son 12 ayda kredi kartı sağlayıcısıyla herhangi bir dolandırıcılık ya da kimlik hırsızlığı sorunu yaşamış tüketicilerin oranı %5 ile sınırlı kalıyor. Kullanıcılar için güvenilirlik kredi kartı tercihinde ilk sıralarda gelirken, aynı fiyata sunulan ürün ve hizmetler, iletişim kalitesi, koruma ve geri ödeme politikaları, işlem güvenliği ve şeffaflık en çok talep edilen özellikler arasında yer alıyor.
Kredi kartı müşteri hizmetleri söz konusu olduğunda ise bekleme süreleri, müşteri temsilcisinin dinleme becerileri, verilen bilgilerin tutarlı olması, etkin iletişim, profesyonellik ve sorunların hızla çözülmesi isteniyor.

Bu kredi kartını neden ele aldım:

Çünkü birçok firma, daha doğrusu esnafı, seçim öncesinde kredi kartı kullanmamaya başladı.
Örneğin balık alacaksınız, ya da aracınıza bir yedek parça, ya da herhangi bir tamirci düşünün hepsi aynı şekilde yanıt veriyor: 'Nakit olarak çalışıyoruz, çünkü malzeme aldığımız toptancılar, mağazalar da bizden nakit istiyor.'
Birine sordum, 'Neden?' diye...
'İş yapmıyoruz, üstelik boş yere komisyon ödüyoruz!'
İşte piyasadaki son durum böyle...
Bakalım Bayram'dan sonra piyasa açılacak mı?
Ya da bu kez önümüze seçim duvarı mı çıkacak?
Daha sonra 'yaz geldi!' derlerse de sürpriz olmaz!
Şimdi yine devam edelim:

Profiller belirlendi

Kullandığı kredi kartından en fazla memnun olanlar 8,8 puan ile 1950 öncesi doğan nesil olarak öne çıkıyor. X kuşağı ve milenyum nesli 8,1 memnuniyet puanıyla genel ortalamanın altında kalıyor. Finansal ekosisteme yeni katılmakta olan ve 'dijital doğanlar' adıyla bilinen Z kuşağı 8,3 genel memnuniyet puanıyla ortalamaya denk bir profil çiziyor. Kredi kartlarını başkalarına tavsiye etme konusunda ise dijital doğanların %15 ortalamayla marka avukatlığından uzak durduğu görülüyor. Kredi kartını başkalarına tavsiye edenlerde %36 ile 1950 öncesi 'baby boomer'  nesil yine ilk sırada gelirken, 1964 öncesi nesil %29, milenyum kuşağı %28 ve X kuşağı da %25 ortalamaya sahip.  

Kredi kartları neden değiştiriliyor?

Araştırmada, 1.294 katılımcı (%13) farklı bir kredi kartına geçmeyi planladığını açıkladı. Bu kitlenin kart değiştirme gerekçeleri arasında ilk sırada %40 ile rakiplerin sunduğu cazip teklifler geliyor. Kredi kartını değiştirecek olanların %31'i finansal durumlarını zorlamasa dahi kartların masraflarından şikayetçi. Aynı kitlenin %23'ü sunulan ürün ve hizmetlerden memnuniyet duymadığını dile getirirken, %19 ise özellikle müşteri hizmetlerindeki kalitesizlikten rahatsız.

DİP EKSPRES

6 kat hızlı büyüdük

Türkiye'nin büyümesindeki engellerden biri olarak görülen liman kapasiteleri, son 5 yılda gerçekleştirilen yatırımlarla gelişen Türk limancılık sektörü, dünya deniz ticaretinde büyümeye devam ediyor. 2017 yılını konteyner taşımacılığında 10 milyon TEU rakamını aşarak kapatan Türk limanları, 2018 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 2,5 milyon TEU konteyner elleçleyerek yüzde 18'lik büyüme başarısı gösterdi. Konteyner taşımacılığında dünyada beklenen büyümenin yüzde 2,5 ile yüzde 3 arasında beklendiğini belirten Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Dölen, özellikle transit yük taşımacılığında büyük gelişme kaydedildiğini aktardı.