Osloa'da 2009 yılından bu yana yaşayan ve bir firmada 'Enerji analisti' olarak çalışan Sercan Leylek, 'Piri Reis ve Nostradamus'u birkaç amaca hizmet etmek için yazdığını söyledi. Nostradamus'un, dünya çapında tanınmış bir fenomen olmasına karşın Piri Reis'in hala hak ettiği ilgiyi tüm dünyada görememesinin kendini rahatsız ettiğini anlatan Leylek, ünlü denizcinin çalışmalarını uluslararası popüler kültür camiasında duyurmak isteğinin kendisini harekete geçirdiğini söyledi. Kitaptaki hikayelerin yüzde 40'ının Oslo'da geçtiğini belirten Sercan Leylek, şöyle konuştu:

"Çağdaş edebiyatımızda Oslo ve Norveç'i tüm gerçeğiyle anlatan yazınsal eser pek yok. Kitabın bu anlamda da geleceğe yönelik değeri olduğunu düşünüyorum. Kitabı tarihi gerçeklere göre, ana hatlarıyla hiçbir hata yapmadan yazdım. Her iki tarihi kişiliğin hayatlarının belli dönemlerinde nerede ikamet ettikleri ve ne yaptıkları tam olarak bilinmiyor. Tarihteki bu karanlık köşeleri iyi belirleyip, kurgusal hikayemi bu zaman dilimlerine döşedim. Ayrıca, kitapta Nostradamus'un ağzından bir dizi kehanet yazmak istedim ve bunu başarabilmek için Nostradamus'un şu ana dek yayınlanmış olan tüm kehanetlerini açıklamalarıyla okuyup, anlatım dilindeki şifrelemeleri not ettim. Bu şekilde, sanki onun ağzından dökülmüşçesine uygun kehanet satırları ekledim."

İKİSİ DE ŞAİR, İKİSİ DE HARİTACI

Piri Reis ve Nostradamus'un biyografileri incelendiğinde ilginç benzerliklerin ortaya çıktığını vurgulayan Leylek, şöyle devam etti:

"İkisi de aynı dönemde yaşamış ve Akdeniz kıyılarını dolaşmışlar. Her ikisi de şair. Nostradamus kehanetlerini şifrelenmiş manzum eserler olarak sunmuş. Piri Reis'in ise amcası Kemal Reis hakkında yazdığı şiirler meşhurdur. Aslına bakarsanız, her ikisi de birer haritacı. Piri Reis yeryüzü haritalarıyla uğraşmış, Nostradamus ise, gökyüzü haritalarında uzmanlaşmış. Bu listeyi daha fazla uzatmak mümkün. Kitapta kurguyla beraber dikkat çekmek istediğim tarihsel bir iddia daha var. Bu ihtimali bu zamana dek hiçbir tarihçinin dile getirdiğini görmedim. Bence Piri Reis'in 1513 haritasının arkasında Kemal Reis'in meçhul ölümü bulunuyor. Amcası Kemal Reis, Yavuz Sultan Selim'in sebep olduğu taht kavgalarının yaşandığı 1511 yılında kuşkulu bir şekilde hayatını kaybediyor. Bu acı haberi alan Piri Reis depresyona girip kendisini Çanakkale'deki Kilitbahir Kalesi'ne kapıyor. Fakat, nasıl olduysa 2 yıl sonra bu gizemli haritayla ortaya çıkıyor ve bir bakıma depresyonu da atlatıyor. Bence Piri Reis'in Amcası Kemal Reis, Yavuz Sultan Selim'in adamı olmadığı için öldürüldü ve yakında öldürüleceğini bilen Kemal Reis, yıllardır biriktirdiği çok eski haritaları güvendiği bir kişiye emanet etti. Vefatından sonra ise, bu haritalar varisi olan yeğeni Piri Reis'e ulaştırıldı. Kısaca sözünü ettiğim bu anlatım, tarihsel gerçeklerden yola çıkarak oluşturulmuş bir iddiayı temsil ediyor."

BOYOZU PİRİ REİS GETİRDİ

Sercan Leylek'in kitapla ilgili bir başka iddiası ise İzmir'e boyozu getiren kişinin Piri Reis olması. Bu iddiayı birkaç ay önce yerel bir televizyon kanalı ve bir internet gazetesindeki blog yazısında dile getiren Leylek, geçtiğimiz haftalarda bunu İzmir'deki Piri Reis Denizcilik Derneği üyeleriyle de paylaştığını belirtti.