Prof. Dr. Engin Berber çok anlamlı bir günde çok değerli bir sergi açtıklarını ve 104 yıl önce Türk Boğazları'nda hem Türk hem de dünya tarihi açıcısından çok önemli bir gelişme yaşandığını ifade ederek, Çanakkale Savaşı'nın nedenlerine değindi. Berber, "Başlangıçta deniz harekatı olarak başlamıştır. Dünyanın o güne kadar gördüğü en güçlü birleşik donanmalarının savaş gemileri ile Çanakkale'deki kıyı topçusuna karşı giriştiği bir harptir. Deniz yoluyla Çanakkale'yi geçemeyeceğini anlayan itilaf devletleri bu kez amfibi hareketle boğazları açmaya çalışmıştır. Çanakkale, Milli Mücadele'nin fitilini ateşleyen direnişin ruhudur. O dönemde Albay Mustafa Kemal figürünün askeri deha olarak ortaya çıkışıdır. Bu halkın en zor koşullarda neler yapabileceğinin kanıtıdır Çanakkale. Osmanlı o güne kadar uzak Galiçya gibi diyarlarda savaşmıştır ancak bu kez savaş ülkenin başketine kadar gelmiştir. Çanakkale'de yapılan bir öz savunma" dedi.

Hektor'un öcünü aldığına inanıyorum

Başkan Sema Pekdaş da Çanakkale'nin direniş ruhu ve onurlu bir millet olarak yaşama iradesinin verildiği bir zafer olduğunu belirterek, Çanakkale'nin 15 Mayıs'ta ilk kurşunun atılmasına ve 19 Mayıs 1919 Mayıs'ta Milli Mücadele'nin başlaması için Atatürk ve arkadaşlarının Anadolu'ya çıkmasına neden olduğunu söyledi. Pekdaş, "İlk Kurşun'un 100'üncü yılının İzmir'de coşkuyla kutlanacak olmasının, onurlu bir tarihe sahip olmak nedeniyle herkes tarafından bu tarihin içselleştirilmesi gerektiğini belirterek, 15 Mayıs'ta açılacak büyük sergi öncesinde Çanakkale Zaferi'ni kutlamak amacıyla bu sergiyi açtıklarını belirterek, "Çanakkale Savaşı bir lider yaratmıştır. Bu lider tarih, felsefe, edebiyat, matematik biliyor. Savaştan sonra; 'Hektor'un öcünü aldım' dediği rivayet edilir. Ben bu sözü söylediğine inanıyorum. Anadolu topraklarındaki bağımsızlık ruhunun, onurlu yaşama iradesini bu sözle de ifade etmiştir. Anzak Askerleri için de onların ailelerine 'Çocuklarınız bizim topraklarımıza emanet' diyebilmiş bir liderdir. Düşmanlıkların sürekli olmadığını, savaşların onuru kurtarmak için yapılması gerektiğini hep vurgulamıştır. Düşmanları, savaştığı insanlar tarafından Nobel'e aday gösterilen, savaştığı Anzak Askerleri için 'bizim evladımızdır' diyen yüce gönüllü devlet adamıdır Atatürk. Bizim yüce gönüllü devlet adamlarına hasret olduğumuz bu dönemde O'nun yüce gönüllülüğü de anılması gerekir" diyerek 15 Mayıs İlk Kurşun'un 100'üncü yıl sergisine tüm İzmirlileri davet etti.