Burcu Özkan- Çocuklar duymasının Zero Tuna'sı Volkan Severcan, oyunculuk eğitimi almamış kişilerin televizyonda yeri olmadığını vurgulayarak, "Oyunculuğun günümüzde garip bir vaziyeti var. Yeni dönemde televizyonlarda gördüğümüz oyuncu olmayan oyuncuların, yaptıkları şeyi doğru bulmuyorum. Oyunculuk karmaşık bir meslek, herkes oyunculuk yapamaz. Türk televizyonlarında, bazı kötü kadınların ve adamların kendini tanıttığı bir reklam haline geliyor bizim mesleğimiz" dedi.
35 yıldır dizi ve filmlerde rol alan, şu anda ise Kanal D'nin sevilen dizisi 'Çocuklar Duymasın'da Zero Tuna rolünü canlandıran Volkan Severcan, Türk televizyonlarının uzun saatler süren yayın politikasını doğru bulmadığını belirterek, "Normalde 25 dakika olması gereken sitkomlar (durum komedisi) 3,5 saat, 50 dakika olması gerekenler ise 4 saat çekiliyor. Biz insan üstü bir güçle, dizi değil 4 film çekiyoruz" diye konuştu.

Süre uzadı, kalite düştü

İzleyicinin 4 saat dizi izlemek istemesinin sektörde kaliteyi düşürdüğünü ifade eden Severcan, "Bu durum sektörün şu anda en büyük yarası halini almış durumda. 4 saat boyunca izleyici nasıl seyrediyor anlamıyorum. 50 dakikalık sürelere dönelim istiyorum. 20 ya da 50 dakikada çekilmesi gereken bir diziyi 4 saate uzatırsanız içerik de sakız gibi uzar. Yani o kadar yeni sahne koymak bir sahneyi uzatmakta total anlamda aslında bütün dizilerde kaliteyi düşürür" şeklinde konuştu.

Oyunculuk, yetenek işi

Oyunculuk eğitimi almamış kişilerin televizyon dizilerinde olmasının doğru olmadığını belirten Severcan, "Ben bir aktörüm, devlet konservatuarı bitirmiş, devletin yetiştirdiği aktörlerden bir tanesiyim. Tiyatro oyuncusuyum ve tiyatro oyuncusu olduğum için bu işleri yapıyorum. Oyunculuğun günümüzde garip bir vaziyeti var. Yeni dönemde televizyonlarda gördüğümüz oyuncu olmayan oyuncuların yaptıklarını doğru bulmuyorum. Oyunculuk karmaşık bir meslek, herkes oyunculuk yapamaz. Bir yeteneğinizin olması ve bunu eğiterek geliştirmeniz lazım. Durup dururken piyano çalabilir miyiz? İmkanı yok... Durup dururken oyunculukta yapamaz kimse. Konservatuarda eğitimi olan bir iştir oyunculuk. İşte günümüzde bir sürü insan çalarım diye alıyor klarneti eline (ki hayatında ilk defa görmüş) ve benim de klarnet bölümümden mezun olduğumu düşünün. Yıllarca okuyup klarnetin eğitimini almışım. Birşey çalacağım ve o da benimle beraber giriyor çalmaya ama sen daha klarneti tutmayı bilmiyorsun... Valla gerçekten bir ses çıkarıyor ve seyirci de; 'Ay ne güzel çaldı' diyor... İnanılır gibi değil yani. Oyunculuk da tam olarak böyle bir hal aldı... Herkesin yapabildiği bir iş haline geldi. Türk televizyonlarında, bazı kötü kadınların ve adamların kendini tanıttığı  bir reklam haline geliyor bizim mesleğimiz... Allah'tan tiyatroya bulaşamıyorlar. Orada çok yemiyor aslında bu yarış ama malesef insanlarda artık tiyatroya çok gelmiyor... Buna üzülüyorum" dedi.

TV programları dedikodu yeri oldu

Bazı televizyon programlarının amacı dışına çıktığının altını çizen Severcan, "Şu anda TV programcılığı ile de ilgili çok karışık bir durum var. Türk televizyonlarında bir sürü program var ve çok izleniyor, ben de izliyorum. Ama bu programlarda, insanları birbirinin arkasından konuşturan ya da bunu yapmaya bir şekilde manipülasyonlarla zorlayan, birbirinin nasıl ayağını kaydırırım diye cümleler kurduran arkasından dedikodu yaptıran programlar var. Tabi bu hiç hoş değil. Bunların sempatik hale geldiği bir durum söz konusu. Aaa vuracak mı? Aa bak arkasından ne demiş? Görüyor musun? gibi şeyler yaşıyor izleyici de... Bence bunlar sağlıklı televizyonculuk anlayışı değil" dedi.

Youtube, bana göre değil

Yeni medyanın mecralarından olan Youtube'da iş yapmayı düşünmediğini söyleyen ünlü oyuncu, "Youtuber olma gibi  bir düşüncem yok. Bu bana biraz maskaralık gibi geliyor. Ben bir aktörüm ve öyle kalmaktan yanayım. Bizim dizimizde de var Buse. Kendisi bir youtuber aslında. Çok yetenekli bir kız. Youtuber olduğu için bilinen bir kız Buse... Çok becerikli, güzel oyuyor ve televizyona da çok yakışıyor kendisi. Onun bakış açısı, 19-20 ya da 21 yaşındaki genç birisinin günümüzdeki bakışının temsili aslında. Biz çok bilemiyoruz youtube mecrasını. Yani gidip bir kanal açayım gibi bir heyecanım yok ama yine de youtube da bu işi yapanlarıda olumlu değerlendiriyorum. Hayat değişiyor ve gelişiyor. Ama benim için bu saattten sonra kalkıp youtube da birşeyler yapmak uçuk geliyor. Pek becerebileceğimi zannetmiyorum. Daha iyi becerebildiğim başka işlerim var" diye konuştu.