Futbola ara verilen yaz döneminde, Türk futbol kamuoyunun en çok adını andığı isim Fatih Terim oldu. Önce Arda Turan ile başlayan magazinsel futbol haberleri, kebapçı Selahattin kavgası ile zirve yaptı. Fatih Terim'in önce istifa, sonra alacağı sıra dışı tazminatın dillendirilmesi ile kovulduğu haberleri ile gündemi günlerce meşgul etti. Türkiye'den ayrılırken 'Türk futbolu Çavuşesku Romanyası futbolundan daha kötü yönetiliyor' diye demeç veren Lucescu ise Türkiye'nin göz bebeği Ay-Yıldızlı takımımızın yeni patronu oldu.

Fatih Terim'i tele-vole dünyası sonrası tanıyanlar, onun geçmişte saha dışı birçok skandala imza attığını, Galatasaray takım kaptanı iken hakem Sadık Deda'nın suratına tükürdüğü için kırmızı kart gördüğünü bilmiyor ya da unutturulmuş olabilir. Aslında bugün çokça kişi tarafından eleştirilen Fatih Terim geçmişte kimdiyse, şimdi de aynı kişi. Geçmişte gücüyle adeta görünmez bir dokunulmazlığı olan Terim'e bugün geçmişte suratlarına tükürdüğünde karşısında önünü ilikleyenler hakaret ediyor, ağır eleştirilerde bulunuyorlar. Türkiye'de hiç bir alanda olmayan tutarlılık ve samimiyet Fatih Terim özelinde tekrar gözler önüne serilmiş oldu.

Aynı durum aslında FETÖ lideri Gülen için de geçerli. Geçmişte Fethullahçılar bu ülke için bir tehdittir diyenlere, o muhterem biridir, hoca efendimiz için doğru konuş diyenler, bugün televizyon ekranlarında herkesten daha fazla Fethullah Gülen Hareketine ve FETÖ'ye hakaret ediyorlar. Ergenekon, Balyoz kumpaslarına açıkça destek verip, örgütün siyasi ve askeri komplosuna alet olanlar, bugün vatanseverliği ve ileri görüşlülüğü kimselere bırakmayıp, insanlara akıl satmaya devam ediyorlar.

Aynaya baktığında kendisinden utanması olmayan insanlar, hepimizi korkutmalı ve düşündürmelidir. Bugün sistemi, kişileri ve çıkarları için kurumları şakşaklayan bu fareler, bugüne kadar batan tüm gemileri ilk terk edenlerdir. Bunu bazen hainlikleri bazen çapsızlıkları ile gerçekleştirmektedirler. O yüzden bugün birini değerlendirirken, dün ne demiş ona da dikkat etmeliyiz. Fırıldak gibi dönenler, kuşkunuz olmasın ki yarın yine ilk rüzgârda dönenler olacaktır.

Fatih Terim, benim spor anlayışımda hiçbir zaman mübah biri olmamıştır. Fakat Türk futbolundaki başarılarını inkar etmek için de kör olmak gerekir. Dün, parayı ne kadar önemsiyorsa, bugün yine o kadar parayı önemsiyor. Ne eksik, ne fazla. Dün kitlelere ne kadar örnek biriyse, bugün de o kadar örnek biri. Yetersiz eğitimiyle nice üniversite hocası ve yüksek maaşlı şirket yöneticilerine kişisel gelişim dersleri verecek ne kadar bilgi birikimi varsa, bugün belki daha da fazlası vardır. 'Ben ders almam, ders veririm' özgüveni sanırım son yaşanılanlarla iyi bir ders almış olmalıdır. Demem o ki, değişen Fatih Terim değildir. Değişen, dün gıkını çıkartmaktan aciz kişilerin bir yerlerden aldıkları cesaretle Fatih Terim'e saldırabilme cesaretleridir. Korkulması gerekenler asıl bu kişilerdir. Çünkü ne olduklarını, kim olduklarını hainlikleri ortaya çıkana kadar fark edemezsiniz. Tıpkı 15 Temmuz'da ortaya çıkan hainler gibi.