Kadınlar Halı Sahaya Yakışır oluşumu İstanbul da her hafta Moda daki halı sahada maç yapıyor. Hemen yanındaki sahada ise erkeklerin maçı oluyor. Erkekler sahasından küfürler yükselirken, kadınlardan özür cümleleri duyuluyor.

    
Omzunda dünyanın yükünü taşıyormuşçasına, ayaklarını sürüye sürüye ofisten içeri girdi. Akşam halı saha maçından kalma baldırındaki koca bir şişlik de bugün ona eşlik ediyordu. Masasına oturdu, rujunu, allığını sürdü. Akşamki Messi'den eser kalmadı...

Kimse farkında değil ama kadın futbolunda Türkiye'de bir devrim yaşanıyor. Geçen hafta Türkiye UEFA U19 Avrupa Kadınlar Şampiyonası'na ev sahipliği yaptı. Türkiye ilk defa bu şerefe nail olurken, halı sahalar da topuk istilasında. Kadınlar, futbolu erkek egemenliğinden kurtarmak için sessiz ve derinden atağa geçti. Üstelik Arap Devrimi'ndeki sosyal medyanın gücüyle...

Yola çıkışlarının nedeni bir arkadaşlarına farklı bir doğum günü partisi yapmaktı. Bir, iki, üç derken Facebook ve ekşisözlük üzerinden 140 kadın futbol aşkıyla bir araya geldi. Hepsi eğitimli ve kariyer sahibi.

Sloganları 'Kadınlar Halı Saha'ya yakışır'... Haftada bir halı saha maçı yapıyorlar. İş, aile toplantılarını buna göre planlıyorlar.
'Kadın futbol oynar mı' diyenlere inat halı sahada top koştururken tek bir hedefleri var: Futboldan küfrü, şikeyi, şiddeti ve erkek egemenliğini yok etmek.

3 bin yıl önce de oynuyorlardı
Kadın futbolunun dünyadaki geçmişi 3 bin yıl önceye dayanıyor. Çin'de bugünkü futbolun temelini oluşturan oyuna kadınların da katıldığını gösteren gravürler bunun kanıtı. Kadın futbolunun Türkiye'deki geçmişi ise 41 yıl önceye dayanıyor. Türkiye'nin ilk kadın futbol takımının ismi İstanbul Kız Futbol'du.

14 bin okullu kadın futbolcu var
Türkiye'de kadın futbolunun gelişmesi için destekler de her geçen gün artıyor. Bu desteklerden biri de Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından Türkiye'de yedi ilde uygulamaya konulan Futbol Köyü ve okulu projeleri. 2011 yılında 70 ilde 85 adet kız futbol okulu açıldı. Futbol okullarıyla toplam 14 bin kız çocuk futbol topu ile buluşmuş olacak.

6 lig var
Kadınlar 1. Ligi: 2006 yılından beri lig şampiyonu Avrupa Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil ediyor.
Kadınlar 2. Ligi: Büyükler kategorisinde Kadın Ligleri'nin en alt seviyedeki bölgesel organizasyonu.
Genç Kızlar Şampiyonası: Kadın futbolunun temeli burada oluşuyor. 15-16 yaşı kapsıyor.
U15 Ligleri: 13-14 yaşın futbolla tanıştırılması sağlanıyor.
Kadın A Milli Takım: 95'te kuruldu. Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası'na katılıyor.
U19 ve U17 Kadın Milli Takımı: Avrupa Şampiyonasında mücadele ediyor.

Son maçta topu 6 kez fileyle buluşturdu
Sosyal platformlardan sahalara transfer olanlardan biri de Dilek Kösedağı... O bir forvet. Son maçta fırtına gibi eserek tam 6 gol sevinci yaşattı takımına. Kösedağı'nın futbol merakı doğup büyüdüğü Kurtuluş sokaklarında başlamış. "Kadınlar Halı Sahaya Yakışır" grubuna dahil olan Kösedağı, futbolun kadını erkekleştirdiği gözüyle bakıldığı için çevresinde bunu pek dile getirmiyor. Kösedağı, kadınlarla futbolda şiddetin azalacağı inancı ile 'Yeşil sahalarda koşmaya devam" diyor.


'Futbol oynayan kadın erkeksidir' algısına deli oluyorum
Son dönemin en çok konuşulan gayrimenkul projelerinden biri olan 200 milyon dolarlık tarihi Likör Fabrikası projesinin kültür ve sanat yönetmeni Su Başbuğ ise takımın 'Messi'si. Hem iyi bir forvet hem de iyi bir defans oyuncusu olan Su Başbuğ'a futbol aşkı Beşiktaşlı babasından bulaşmış. Başbuğ, şike tartışmaları nedeniyle seyirci olarak ayağını kestiği sahaya oyuncu olarak inmiş. Top buldu mu futbol oynayan Başbuğ 'futbol oynayan kadın erkeksidir' algısına deli olduğunu söylüyor.

İrlanda sahalarından Türkiye'ye transfer oldu
Latifa Akay, sosyal medyada organize olan kadın futbolcuların en tecrübelilerinden. Belfast doğumlu 24 yaşındaki Akay, gazeteci. Akay'ın futbolla haşır neşirliği iki sene öncesine kadar yaşamını sürdürdüğü İrlanda'da başlıyor. İrlanda'nın 15 yaş altı takımında oynayan Akay, Türkiye'de futbolun erkek egemen bir spor olarak algılandığını belirtiyor. Akay, kadın futbolunun yaygınlaşması gerektiğini kaydediyor ve ekliyor: "Türkiye'de futbol çirkin oynanıyor. Bunu değiştireceğiz."

Futbolla deşarj oluyorum
Sosyal medya uzmanı Sidar Ergen, kendi deyişiyle beşikten futbolcu. Ertan, "Koşmaya başlamamla futbol oynamam aynı zamana denk gelir" diyor. 13 yaşına kadar her fırsatta futbol oynayan Ergen, uzun bir ara verdiği futbola ekşisözlük kadın yazarları arasında gerçekleştirilen futbol maçı ile yeniden dönüyor. Futbolun iyi deşarj yöntemi olduğunu belirten Ergen, "Erkekler futbol sever düşüncesi ne kadar yanlışsa bir kadın futbol oynayamaz düşüncesi de o kadar saçma" diyor.

Futbolcu olmamı bekliyorlardı darbukacı oldum
Perküsyon sanatçısı ya da kendi tanımıyla darbukacı Ayten Çelik. Mahalleli futbolculardan. İlk başlarda yersiz tekmeleri olsa da gelişme göstererek futbolun kurdu oluyor. Beşinci sınıfa geldiğinde ise artık mahalle takımının belkemiğidir. Ailesine göre geleceği futboldadır. Ama o darbukacı oluyor. Bir yıldan fazla her hafta düzenli olarak futbol oynayan Çelik, "Erkekler 'Bizden iyi oynuyorsunuz' diyor. Neden oynanmasın ki? Tek pasta Gamze, Nüket ve Su'yun üzerine tanımam" diyor.

Spor aletleri beni sıkıyor, futbola sığındım Asena Günal, kültür yönetmeni. Şu anda Türkiye'nin en büyük şirketlerinden birinin kültür aktiviteleri ona emanet. Çocukken en iyi arkadaşları erkeklermiş. Futbolun hayatına sızması da bu sayede olmuş. 'Erkek sporu' yakıştırmasından çocukluğundan beri rahatsız. 1.5 yıldır düzenli olarak halı saha maçlarına katıldığını anlatan Günal, ailesi dalga geçse de geniş bir çevreden destek gördüğünü açıklıyor. Günal, spor aletlerinden değil futbol oynamaktan ise büyük bir haz aldığını kaydediyor.

Hayalim 'bravo' ve 'bile'li cümleleri duymamak
Bir sivil toplum kuruluşunda çalışan Gamze Hızlı, 'Kadınlar Sahaya Yakışır' diyenlerden. Hızlı, 1.5 yıldır yeşil sahalarda soyadının hakkını verircesine top koşturuyor. Erkek defanslara taş çıkartıyor. Haftasonu aile ziyaretlerini bile halı saha maçlarına göre ayarladığını belirten Hızlı, hayalini ise şu sözlerle özetliyor: "Bir gün maça giderken taksi şoförü, maç yaptığımızı duyunca 'Ben bile yıllardır oynamıyorum, bravo' dedi. Hayalim bunun gibi 'bile' ve 'bravolar'ın olmadığı cümleleri duymamak."