Yarım asırdan uzun bir süredir faaliyet gösteren İzmir Fransız Kültür Merkezi, şehrin kültür-sanat hayatında önemli bir aktör olmayı sürdürüyor.
Merkez’in sergi salonunda bu kez, sadece dairesel olarak dizilmiş koltuklar ve kulaklıklı sanal gerçeklik gözlükleri var. Gösteri salonunun sahnesine ise dev bir ekran ve sahnenin hemen önüne, yine kulaklıklı 15 adet tablet yerleştirilmiş.

Bu yenilikçi ve sade düzenek, adeta sihirli bir şekilde bizleri Fransa’nın sekiz önemli müze ve kurumundan seçilmiş, tasarım, fotoğraf, plastik sanatlar, müzik, tiyatro, bilim, edebiyat ve yeni teknolojiler alanlarında 250 başyapıta götürüyor.

“Micro-Folie ve Dijital Müze” adlı bu projenin, Fransa dışında gerçekleştirildiği ilk yer, İzmir. Dijital Müze, Café Petite-Folie, Atölyeler (MiniLab) ve Sahne Alanı olmak üzere dört modülden oluşan proje, herkese açık. Amaç, bu kültürel hazinelere dijital ortamda ulaşılabilirlik sağlamak, yeni eserlerin yaratılmasına öncülük etmek, bir araya gelinebilecek ve fikir alışverişi yapılabilecek bir alan sunarak samimi ve canlı bir ortam yaratmak.

Micro-Folie’nin kalbini oluşturan Dijital Müze’de, Versay Sarayı, Pompidou Kültür Merkezi, Louvre Müzesi, Milli Picasso Müzesi, Quai Branly Müzesi, Paris Filarmonisi, Universcience ve Milli Müzeler ve Büyük Saray Birleşimi’nden yapıtlara erişilebiliyor; yüksek çözünürlüklü görüntülerle, sanal rehber eşliğinde ziyaretler gerçekleştirilebiliyor.
Proje, Fransa’nın en büyük kültür ve bilim parkı olan La Villette’in işbirliğiyle hayata geçirilmiş. Paris’in modernize edilmesine dair planlar kapsamında, 19. Yüzyıl’da şehrin tüm mezbahalarının ve et pazarlarının toplandığı yer olarak tasarlanan La Villette, bu işlevini yitirmesinin ardından, 1980’lerde Mimar Bernard Tschumi tarafından park olarak yeniden tasarlanmış. Bugün ise müzeler, konser salonları, canlı performans sahneleri, tiyatrolar, çocuklar için oyun alanları ve konservatuvarın yanı sıra, Avrupa’nın en büyük bilim müzesini kapsayan devasa bir buluşma noktası haline gelmiş.  

Tschumi, Park’a hacim kazandırmak ve alanı daha canlı kılmak amacıyla, üst üste konulan nokta, şerit ve yüzeylerden oluşan bir oyun düzenlemiş. Bu oyunda, 26 adet nokta, 120 metrede bir oluşturulan “çılgın” karelere göre yerleştiriliyor. Küplerin yapılan etkinliklere göre değişiklik gösterdiği, 18. yüzyıl kraliyet bahçe ve oyun alanlarını örnek alan bu kurulumlar, kırmızı renkleri ile La Villette’i canlandırıyor.

Yaratıcılığı tüm formlarıyla sunmayı hedefleyen “Micro-Folie” (Küçük Çılgınlık) projesi de, Tschumi’nin bu simgesel ‘‘çılgınlık’’larından esinlenmiş.
Dijital Müze, iki tür içerikte ziyaret edilebiliyor: yetişkin modu ve çocuk modu. Ziyaret türleri de, herkese açık “Serbest Ziyaret” ve okullara açık olan “Grup Ziyareti” olmak üzere ikiye ayrılmış.

Grup ziyareti için, bir öğretmen veya gruba eşlik edecek kişi tarafından, internet sitesi üzerinden rezervasyon yapılabiliyor. Böylece, ziyaret sırasında dev ekranda ve tabletlerde görülmek istenen eserlerin listesi, önceden hazırlanabiliyor.

Ziyareti, kendi belirleyeceğiniz bir başlığa özel olarak tasarlamak da mümkün. Birkaç başlıkta hazırlanmış örnek ziyaretler arasından seçim de yapılabilir. Mesela, “Şaheser” başlıklı ziyarette, belirlenmiş eserler tarihsel, teknik ve biçimsel olarak incelenip, bu eserlerin hangi özelliklerinden dolayı şaheser unvanına değer görüldükleri ele alınıyor.
Proje, 20 Aralık’ta ziyarete açılacak ve 14 Nisan 2018’e kadar devam edecek. Sıra beklememek için, serbest ziyaretlerin öncesinde de randevu alınması öneriliyor. Projenin internet sitesinden*, örnek ziyaretler, kurumlara göre eserler listesi gibi pek çok ayrıntılı bilgiye ulaşabilir ve randevu alabilirsiniz.
Yüksek bir kalitede sunulan bu muazzam seçkiye ücretsiz olarak ulaşabilmek, özellikle çocuklar için büyük bir olanak. Üstelik teknoloji, gerçek bir ziyarette göremeyeceğimiz ayrıntılara erişme imkanı veriyor. Yine de, bence gerçek ziyaretlere ikame oluşturmuyor. Aksine, birçok ziyaretçide bu eserlerin orijinalini görme isteği uyandıracağını tahmin ediyorum.

*www.izmir-tr.micro-folies.com