Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi bugünlerde eski rektörleri ile anılıyorlar.
Ege Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun hakkında; Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)'na yönelik soruşturma kapsamında yakalama kararı çıkartılmış. Hoşcoşkun gerçekten 'hoş' bir adammış; yakalama kararının ardından odasında yapılan aramada "Besmele-niyet-Tayyip Erdoğan sıcaklık Cüneyt Hoş-Niyet" başlığıyla kaleme alınan bir muska ele geçirilmiş.[1]  Cumhurbaşkanı Erdoğan ile muhabbetinin artması için muska bile yaptırmış ama rektörlükten alınmaktan ve hakkında ceza soruşturması ve yakalama kararı çıkartılmasına engel olamamış.

Eski Rektör Hoşcoşkun'u daha önce de bu köşeye konu etmiştim. 9 Ocak tarihli yazımda 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Ege Üniversitesi'nde görev yapan kamu görevinden ihraç edilen akademisyenleri yazmıştım. Alanlarında çok başarılı, uluslararası akademi camiasında referans verilen akademisyenler; Melek Göregenli, Nilgün Toker, Feride Bilgehan Aksu Tanık, Hediye Aslı Tavas, Zerrin Şahin, Lülüfer Körükmez Kaya, Cansu Akbaş Demirel, Hanifi Kurt ve Ali Serdar Tekin üniversiteden ve kamu görevinden atılmışlardı. O yazımda Rektörün geçmiş ilişkilerinin ve bu ilişkilerin ihraç kararlarına etkisinin sorgulanmasını önermiştim.[2] İhraç edilen bu akademisyenlerin ortak özelliği 10 Ocak 2016 tarihinde yayınlanan Akademisyenler Bildirisi imzacısı olmalarıydı. Hatırlarsınız o bildiri yayınlandığı zaman imzacı akademisyenler için Cumhurbaşkanı'ndan başlamak üzere iktidardakiler ve iktidar yanlıları tarafından linç kampanyası başlatılmıştı. İmzacılara yönelik hain, alçak gibi saldırılara ilişkin eleştirilerim ile bildiriyle ilgili görüş ve değerlendirmelerim 18 Ocak 2016 tarihinde bu köşede yayınlanmıştı.[3]

9 Ocak'ta yayınlanan KHK'deki ihraç listesinde yer almayan Ege Üniversitesi'nde görev yapan Biyolog Dr. Nermin Biter ve diğer imzacılar da KHK'nin yayınlanmasından iki gün sonra açığa alındılar, yedi gün sonra da Üniversite Yönetim Kurulu tarafından kamu görevinden çıkarıldılar. Açığa alma ve kamu görevinden çıkarma kararlarının altında şimdi FETÖ/PDY soruşturmasından hakkında yakalama kararı olan ve aranan Prof.Dr. Hoşcoşkun'un Rektör olarak imzası vardı. Eski rektörün icraatları bunlardan ibaret değil, onun rektörlüğü döneminde 50'den fazla öğrenciye 3 yıla varan uzaklaştırma cezaları verildi, baskıcı yönetim anlayışı ile Ege Üniversitesi üniversite olmaktan çıktı[4]

Kısacası eski Rektör Prof. Dr. Hoşcoşkun, iktidara bağlılığını göstermek için muhalif olan öğrenci, akademisyen ve diğer çalışanları üniversiteden uzaklaştırmak için çok çaba harcadı. Bu çabalarına ve hatta muhabbet muskası yazdırmış olmasına rağmen yine iktidara yaranamadı, o şimdi kaçak bir 'terör' şüphelisi.
Neymiş efendim; hukuku yok sayan yönetimlerde, yöneticiler de dahil hiç kimse güvende olmazmış, bir gün herkesin hukuka ihtiyacı olurmuş.
Bu günlük bu kadar, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünden alınan Prof. Dr. Adnan Kasman'ı başka bir yazıya bırakayım.

[1]  http://www.egedesonsoz.com/haber/Eski-Rektor-Hoscoskun-her-yerde-araniyor-Odasindan-oyle-bir-sey-cikti-ki-/965014
[2]  http://www.haberekspres.com.tr/izmir-adliyesi-ne-saldiri-ve-khk-hukuksuzlugu-makale,5230.html
[3]  http://www.haberekspres.com.tr/akademisyenler-hain-ve-alcak-mi-makale,4297.html
[4]  http://egitimsen.org.tr/gorevden-alinan-ege-universitesi-rektorunun-tum-uygulamalari-hukuksuzdur/