21 Ocak'ta ülkemizde Akdeniz Üniversitesi'nde  çift kol bir bacak nakli yapıldı lakin bacağı geri alınmak zorunda kaldı doktorlar. Bunu 25 Şubat'taki dünyada da bir ilk olan çift kol çift bacak operasyonu izledi. Ne yazık ki operasyondan 2 gün sonra hasta  yaşamını kaybetti. Aynı tarihlerde yapılan yüz nakilleri şuana kadar sorunsuz.

Tabii unutmamak lazım ki bu tarz operasyon için belli şartlara, belli kriterlere uymak, organ nakli için hazır olmak lazım. Bu kolay bir operasyon, kolay bir süreç değil. Bir de işin maliyeti var. İlerleyen tıp bilimi engelleri kaldırmak için her geçen gün yeni ufuklar açıyor. Ama yeterli mi? Engelliliği kaldırmak için bence değil.

Bakın 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle Türkiye nüfusu 74 milyon 724 bin 269 kişi ve bunun % 12.29'u engelli. Bu da Türkiye'de her 8 kişiden 1'i engelli demek!!! Sadece İzmir'e bakarsak yaklaşık 4 milyon nüfuslu şehrimizde 500 bin engelli vatandaşımız yaşıyor.

Biz ne zaman durup düşünüyoruz engellileri? Ben söyleyeyim, hamileyken! Çünkü hepimiz sağlıklı bir çocuk dünyaya getirme hayali kurarız. Yenidoğan bebeklerin yaklaşık %3'ünde doğumda yapısal ya da işlevsel anomali görülür. Bir de doğumda anlaşılmayıp bebeğin yaşı ilerledikçe tanı konulan işlevsel anomaliler (zeka geriliği,otizm, iç organ hastalıkları...) hesaba katılınca bir bebeğin anomalili doğma olasılığı % 6-7 civarı diyebiliriz. Gebelikte madde ve alkol bağımlılığı, bilinçsiz ilaç kullanımı, ışına maruz kalma, gebelik sırasında geçirilen hastalıklar ve travma, kötü beslenme, yetersiz koşullarda yapılan doğum, akraba evliliği, genetik engelli bebek sahibi olma sebepleri.

Peki başka ne zaman gelir aklımıza engelliler? Televizyonda son zamanlardaki nakil haberlerini gördüğümüzde veya sokakta tekerlekli sandalye ile dolaşmaya çalışan birine rastladığımızda. Sonradan engelli olmak deniyor buna. İş kazası, ev kazası, trafik kazası, deprem, savaş, terör...

Aslında akraba evlilikleriyle, gebelikte yapılan hatalarla, zamanında yapılmayan aşılarla, dikkatsizliğimiz ya da ihmaller sonucu oluşan kazalarla engelli olmaya ya da engelli çocuk sahibi olmaya uzak değiliz. Gördüğünüz gibi engelliliğin nedenlerinin önemli kısmı önlenebilir. İş yeri tedbirleri, ev kazalarına karşı bilgilenmek, evlilik öncesi danışmanlık hizmeti almak yani bilinçli bir toplum yaratmakla engelliliği büyük oranda azaltırız. Hele hele günümüzde genetik bile artık çözülebilir bir sorun halini almışken, tıp bu kadar ilerlemişken.

Engelli olmayı önlemeli, engellilerin yaşamındaki engelleri kaldırmalıyız. Bunun için bilinçli toplum oluşturulması, tüm kamu kurumlarının ve toplu taşıma araçlarının  "engelli dostu" olarak yapılandırılması şart. 
Sağlıkla kalın,