Sevgili okuyucularım, arkadaşlarım, dostlarım. Beni gördüğünüzde veya telefonla arayıp "İnci, neden bu yıl 8 martla ilgili bir yazı yazmadın?" diye sorduğunuzda hepinize dedim ki lütfen bir sonraki haftayı bekleyin. Şimdi nedenini paylaşayım sizlerle. Zaten son yıllarda bu konuda hiçbir kutlama yazım olmadı. Hakkaniyetle düşündüğüm zaman kalbim ve aklım laf olsun köşem dolsun diye bir kutlama yazısı yazmama izin vermedi. Bir tek geçen yıl İzmir STK'larında bir hareketlenme  örgütlenme, çalışma gayretleri umutlandırmıştı. Bu umutla yazımın sonunda içimden gelerek, güzel günleri düşünerek kutlamıştım. Uzun yıllardır yazılarımda da belirttiğim gibi kutlama bu şartlarda bizim hakkımız değil.
*****
Kutlamanın anlamını doğru anlıyorsam, sizlerle de paylaşarak tamda kutlamaların başladığı günlere dönelim. Adıyaman'da en son 2 erkek çocuk tecavüze uğradı. Bu ay içinde kadın cinayetlerin en çok gerçekleştiği iller İstanbul (16), İzmir (5), Kocaeli (3), Balıkesir (3) bunları Antalya, Bursa, Adana, Ordu, Denizli, Şanlıurfa izledi... Yıllara göre giderek korkunç sayıda artan kadın cinayetlerini gözden geçirirsek:

2008 - 80 kadın öldürüldü
2009 - 100 kadın öldürüldü
2010 - 180 kadın öldürüldü
2011 - 121 kadın öldürüldü
2012 - 201 kadın öldürüldü
2013 - 237 kadın öldürüldü
2014 - 294 kadın öldürüldü
2015 - 303 kadın öldürüldü
2016 - 328 kadın öldürüldü
2017 - 409 kadın öldürüldü

Ocak 2018'de 40 kadın cinayetinin 21'i evinde, 7'si sokakta, 3'ü arabada 2'si iş yerinde işlendi, 7'si tespit edilemedi.  2018 şubat ayında 31 kadına cinsel şiddet uygulandı. Kadınların 23'ü yabancı kişiler, 7'si tanıdığı kişiler, biri üvey babası tarafından şiddete uğradı. Şubat ayında öldürülen kadınların %85 nin koruma kararının olup olmadığı tespit edilemedi. Sadece % 2'sinin koruma kararı vardı. %9'u ise boşanma sürecinde.

***
Şiddet uygulayanları uzaklaştırma gibi bir çok yaptırımı düzenleyen kadınlara maddi yardımdan, kimlik değiştirmeye bir çok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadeleleri sonucu; zamanın kadından sorumlu Devlet Bakanımız Işılay Saygın'ın büyük gayretleri sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Nedense uygulanamıyor, biz kadınlar olanların takipçisi miyiz? Veya yeterli miyiz? Son 10 yılda 2337 kadın şiddet görerek hayatını kaybetti. 2018 ocak ve şubat 75 kadın öldürüldü. Nedeni, kendi hayatlarına dair karar almak istemeleri. 2017 yılında tam 409 kadın öldürüldü. Türkiye'de her 10 kadından 4'ü şiddetle karşı karşıya. Türkiye'nin nüfusunun yarısı kadınsa, oranlaması yaptığımızda 14 milyon kadının şiddetle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Son 10 yılda, her yıl giderek artan sayıda tam  2337 kadın şiddet görerek hayatını kaybetti! Neden, niçin? Savaşta bile bu kadar insan kaybetmiyoruz.

***
TBMM'de kadınlar olarak ne kadar yer alıyoruz, vekillerimiz ne yapıyorlar? Moody's kredi notumuzu düşürdü. Şeker pancarı fabrikalarımız satılıyor. Çiftçi isyanda ithal etmediğimiz bakliyat hayvan yok. Medyada yer alan haberlere göre çocuklarımız, torunlarımız korkunç sağlık sorunları ile karşı karşıya. Denetimler çok zayıf. İktidarı ile muhalefeti ile TBMM'de dinlediğimiz sadece sert çıkışlar, konuşmalar, birbirine ziyaretler. Hiçbir hayati konuyu TBMM gündeminde görmüyoruz veya gündeme alınmadan reddediliyor. Ama maalesef son gündem de kalkan eller oy birliği ile gelmiş geçmiş tüm vekillerimize kordiplomatik pasaport verilmesi ve gelen bayram için 2 maaş bayram ikramiyesi. Dilerim ki medyanın yalancısıyımdır. Ama medyada kadın için araştırma yaparsanız karşılaşacağınız bilgiler benim paylaştıklarım. En kötüsü tüm bu olumsuzluklar toplumsal bir kabule dönüşüyor. Haksızlar mı? Bir şey yapmıyoruz ama ha babam 8 Martı kendi kendimize salonlarda kutluyoruz. Yine de 8 Mart için o korkunç yağmurda İstiklal caddesinde oluk, oluk akan salonlardan çıkıp "biz buradayız, bizi duyun, görün" diyen kadınları kutlamadan geçemeyeceğim.