Körfez Geçişi Projesi'ni bu köşede birkaç kez yazmıştım. İzmir'in geleceğini çok etkileyecek bu olayla ilgili önemli bir gelişme oldu. Söz konusu Projeye verilen ÇED olumlu kararının iptali için, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)'nin, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Doğa Derneği ile 85 İzmirli'nin açmış olduğu davalarda karar verildi. İzmir 3. İdare Mahkemesi 30.10.2018 tarihli kararı ile projeyi hukuka aykırı buldu.

Mahkemenin iptal ettiği işlemin tam adını buraya bir kez daha not edelim; "İzmir ili, Balçova, Çiğli, Narlıdere, Karşıyaka ilçeleri, Üçkuyular mahallesi, Çiğli 2. Ana Jet Üssü, Sahilevler mahallesi ve Mavişehir mahallesi mevkiinde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan (Otoyol ve Raylı Sistem Dahil) İzmir Körfez Geçişi projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 04.04.2017 tarih ve 4586 sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı hakkında Mahkeme kararında; "...projenin plansız olduğundan, kuzey aksının çok önemli bir doğa koruma alanı içerisinden geçtiği, bölgede uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış alanların ve farklı koruma statülerinin bulunduğu, güzergahın güney bölümünde de tescil altına alınmış koruma statülerinin ve korunacak tarım alanı olarak belirlenmiş bir kent bölgesinin yer aldığı, ekosistemde su sıcaklığının ve alanın denizle olan su alışverişinin değişeceği, bunun da flamingoların besin zincirinin en önemli halkasını oluşturan artemiaların bölgeden yok olmasına yol açabileceği ve bunun da sonuç olarak birbirine hassas dengelerle bağlı bir ekosistemin proje ile zarar görebileceği..."nden söz ediliyor.
Kararla ilgili bugün saat 12.30'da TMMOB Mimarlar Odası İzmir Mimarlık Merkezi'nde basın toplantısı yapılacak. Toplantıda karar her yönüyle değerlendirilecek.

İzmir için çok kıymetli bulduğum bu gelişmeyi "Hayatın İçinden" köşesine taşımak istedim. Amacım aynı zamanda tarafımı belli etmek. Bu neyin tarafı? Biraz açayım.

İzmir coğrafyasının verdiği olanaklar ve tarihi birikimi ile kendine özgü kimliği olan simge bir kent. Yüzyıllar boyunca Anadolu üzerinden gelen uzak ve Ortadoğu bağlantılı kervan ticareti yollarının son durağı olan bir liman kenti olmuş. Bu yüzden Körfez, İzmir'in ayrılmaz bir parçası. Geçmişte böyleyken, bugün ve gelecekte Körfez'in İzmir'in hayatında yeri ve işlevi ne olacak? Körfez İzmir'in simgelerinden olmaya devam edecek mi yoksa, tünel, köprü şeklindeki akla zarar çılgınlıklara mı feda edilecek? Taraf olmak buradan başlıyor?

Körfeze dair yapılacak tercih; Gediz Deltası'nın geleceğini de belirleyecek. İzmir, dünyada ender bulunan bir delta ile iç içe, Gediz Deltası'nda yılda yaklaşık 20 bin çift flamingo kuluçkaya yatıyor, yapılmak istenen yolun önemli bir kısmı deltada üreyen flamingoların beslenme alanından geçiyor. Tercihimiz, "lüzumsuz" proje yönünde olursa Gediz Deltası yok olacak.

Olaya bütüncül baktığımızda, Körfez Geçişi Projesi aynı zamanda İzmir için çizilen senaryonun bir parçası. O senaryoda doğal varlıklarını kaybetmiş, birilerine rant sağlamak için betona boğulmuş bir kent var. Tarafımızı belirlerken, doğal varlıkları korunmuş sağlıklı bir İzmir ile ucube binaların yükseldiği, kimliksizleştirilmiş sağlıksız bir kent arasında tercih yapmış olacağız.

Benim tercihim; Körfez'i, Gediz Deltası ve diğer doğal, tarihi, kültürel varlıklarını ve kimliğini koruyan sağlıklı bir İzmir'den yana. O yüzden Körfez Geçişi'ni, İzmir'e karşı işlenecek en büyük suçlardan birisi olarak nitelendiriyor, projeyi iptal eden mahkeme kararını çok önemsiyorum, karara sahip çıkmaya kararlıyım.

Bence siz de tercihinizi yapın, İzmir'in yaşamını korumaktan yana taraf olun. Şimdi kimilerinin kısa vadeli ekonomik ve siyasi rant hesaplarına, İzmir'e karşı işlenmek istenilen kent suçuna karşı çıkma vakti.
Bu duruş, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler için de gerekiyor. Belediye başkan aday adayları ve adayları bu lüzumsuz proje için ne diyorlar?