Çin'de zengin bir iş adamı öldüğünde bankadaki 1.9 milyar dolar eşine kaldı.

Eşi de adamın şoförüyle evlendi.
Şoför şöyle söyledi:
'Ben hep patronum için çalıştığımı sanırdım... Şimdi anlıyorum ki meğer o benim için çalışıyormuş!'
Acı gerçek şudur:
Daha çok yaşamak, daha zengin olmaktan önemlidir.
O halde kimin kim için çalıştığını sorun etmektense güçlü ve sağlıklı bir bedene sahip olmaya çalışmalıyız.
Son model bir cep telefonunun fonksiyonlarının yüzde 70'i kullanılmaz!
Lüks bir arabanın aksesuvarlarının yüzde 70'i gereksizdir.
Lüks bir villanız ya da malikaneniz olsa alanın yüzde 70'ini kullanmazsınız.

Yalan mı?

Gardırobunuz için durum farklı mı?
Giysilerinizin yüzde 70'i yepyeni durur.
Yaşam boyunca çabaların ve kazançların yüzde 70'i başkalarının harcaması içindir.
Demek ki biz, kendimize ait yüzde 30'a sahip çıkmalı ve ondan tam yarar sağlamalıyız.
O halde;
Varlıklı olmasanız da mutlu olmaya çalışın.
Sevdiğiniz insanlar için zaman ayırın.
Sizi sevenlerin gitmesine izin vermeyin.

Bizim için önemli

Şimdi de, Mary Wortley Montagu'nun hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
İlk kez bu ismi duyanlar için, Mary Wortley Montagu'nun biyografisi şöyle başlıyor:
'İngiliz yazar ve Osmanlı döneminde İngiltere tarafından İstanbul'a elçi olarak atanan Edward WortIey Montagu'nun eşiydi.'
Şimdi devam edeyim:
Leydi Mary 1689 yılında Londra'da soylu bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi.
Çocukluk yıllarında şiir yazmaya başladı ve Latince öğrendi.
Kendisinden 11 yaş büyük bir politikacı oIan Edward WortIey Montagu'ya âşık oldu.
Babasının onayını almadan 1712 yılında Edward WortIey Montagu'yIa evdendi.
1716 yılında eşi İngiltere'nin elçisi olarak atandı.
Leydi Montagu eşi ve oğluyla birlikte İstanbul'a geldi.
Lale Devri'nin başlangıcına rast gelen bu dönemde 2 yılını İstanbul'da geçirdi.
İngiltere'deki arkadaşlarına İstanbul'daki izlenimlerini en ince ayrıntılarıyla anlatan birçok mektuplar yazdı.

Feminizmin savunucusu

1718 yılında eşiyle birlikte Londra'ya geri döndü ve sosyetenin aranan bir üyesi oldu.
Hikâyeler ve çeşitli konularda makaleler yazdı.
Diğer soylularla çeşitli konularda topluma açık tartışmalara girdi.
Bazı görüşlerinden dolayı feminizmin iIk savunucularından biri olarak kabul edilmektedir.
1738 yılında Venedikli Kont Francesco AIgarotti'ye aşık oIdu.
Eşi ve çocuklarını terk ederek İtalya'ya gitti.
İstanbul'da yazdığı mektuplar, ölümünden sonra 1763 yılında kitap halinde yayınlandı ve Avrupa'da iIgiyIe okundu.
Bu mektuplar Turkish Embassy Letters adı altında halen basılmaya devam etmektedir ve Türkçeye de tercüme edilmiştir.
Bu mektuplar genelde Türk toplumunu olumlu bir şekilde yansıtmaktadır.
Avrupalıların Türkler hakkındaki önyargılarını düzeltmek için çaba göstermiştir.

*- İstanbul'dan Londra'ya

Leydi Montagu, çiçek hastalığı geçirmişti ve yüzünde hastalığın izleri kalmıştı.
İngiItere'de henüz bulunmayan çiçek aşısının İstanbuI'da yaygın bir şekilde kuIIanıIdığını hayretle gördü ve hemen 2 çocuğunu İstanbuI'da aşılattı.
İstanbuI'dan yazdığı mektuplarla ve Londra'ya döndükten sonra bizzat kendisi çiçek aşısını İngiIizIere tanıttı.
Osmanlı uygarlığını övdü.
Türklerin kadınlara verdiği değeri anlattı.
Türk kadını hakkında şunları diIe getirmiştir: Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oIuşIarıdır.
Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar.
Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır ama anneler daha önemli.

***
GÜNÜN HABERİ

Tüm izinler mahkemede

Eskişehir'in Tepebaşı ilçesinde yapılması planlanan Alpu Termik Santrali ve Kömür İşletmesi için daha önce 15 Ağustos'ta yapılacağı duyurulan özelleştirme ihalesi 17 Ekim'e ertelendi.
TEMA Vakfı, ihalesi 4. kez ertelenen santralin çevresel, ekonomik ve sosyal etkilerine bir kez daha dikkat çekiyor.
Bu arada; Eskişehir Alpu Termik Santrali için verilen tüm izinler mahkemede...