CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a örtülü ödenek tahsis edilmesine ilişkin düzenlemeye tepki göstererek, 'Bu düzenleme açık ve net bir şekilde Anayasa'ya aykırıdır. Örtülü ödenek, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemez' dedi.

Türeli, TBMM Genel Kurulu'nda, AKP tarafından verilen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a örtülü ödenek tahsisini getiren önergeye ilişkin söz aldı.
Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek tahsisi işleminin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun ilgili maddesinde değişiklik yapılarak gerçekleştirilmek istendiğine dikkati çeken Türeli, 'Bu kanunun amacında, 'kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda' ifadesi yer almaktadır. Cumhurbaşkanı için burada düzenleme yapılamaz. Cumhurbaşkanı'nın yeri sadece (I) sayılı cetveldir. Burada Başbakan'ın, bakanların kamu kaynaklarının elde edilmesi, kullanılması, bütçelenmesi, raporlanması ve denetimi söz konusu' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek tahsisi işleminin bütçe teknikleri açısından da sorunlu olduğunu dile getiren Türeli, şunları kaydetti: 'Değişiklik yapılan kanun maddesinde, 'İlgili yılda bu amaçla tahsis edilen ödenekler toplamı, genel bütçe başlangıç ödenekler toplamının binde beşini geçemez' ifadesi bulunmaktadır. Bu binde 5 Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek tahsisinin ardından nasıl ve neye göre kullanılacak? Yarın bir bakacaksınız Cumhurbaşkanı, Başbakan ve istihbarat kurumları arasında ödeneğin kullanımında kavga çıkacak. Bu düzenleme son derece belirsiz. Parlamenter sistemle yönetilen bir ülkede bu sistem son derece yanlıştır. İki başlı bir sistem yaratmaya çalışılıyor.'


Kararname ile olmaz

Türeli, Anayasa'nın 107. Maddesi'nde yer alan, "Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluş, kuruluşu, teşkilat ve çalışma esasları, personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir" cümlesine dikkati çekti. AKP tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek tahsisini düzenleyen önergede, "Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki ödenekler bakımından ikinci ve üçüncü fıkralar kapsamında yer alan hususlar Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile belirlenir ve uygulanır" denildiğini belirten Türeli, "Yani Anayasa'da yer alan hüküm dışında Cumhurbaşkanlığı'na ilişkin kararname çıkaramazsınız. Anayasa'da kararname çıkarılacak haller sayılmış. Bu ödenek Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenemez. Bu, açık ve net bir şekilde Anayasa'ya aykırıdır" şeklinde konuştu.
Türeli ayrıca, Anayasa gereği "tarafsız ve sorumsuz" olan Cumhurbaşkanı'na istihbarat faaliyetleriyle ilgili işlemde yetki verilemeyeceğini de belirterek, "Söz konusu önerge ile bu ilke de rafa kaldırılmaktadır. Anayasa'nın ruhu tahrip edilmektedir" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
AKP'liler memnun görürken, CHP'lilerle aynı görüşte olanlar da bulunduğu ve önem verdiğim için konuyu gündeme getirdim.


Şirketlerin tamamı geçecek!

Kayıtlı elektronik posta (KEP), e-Tebligat, e-Fatura ve e-Arşiv hizmeti sağlayan TÜRKKEP şirketi Genel Müdürü Yüksel Samast, gelecek 5 yıl içinde şirketlerin tamamının e-faturaya geçmesinin öngörüldüğünü belirterek, 'Böylece kurumlar arasında dönen faturaların yarısının, yani yaklaşık 3 milyarının elektronikleşmesi bekleniyor' dedi.
Son bir yılda 200 milyon faturanın elektronikleştiğini, Türkiye'de bir yılda kurumlar arasında ise 6 milyar faturanın döndüğünü aktaran Samast, e-fatura kullanıcı sayısının 50 bine, bir yılda düzenlenen e-fatura sayısının da 500-600 milyona ulaşmasının öngörüldüğünü dile getirdi.


Yükselen 10 teknoloji

İnsan hayatını kolaylaştıran ve küresel çevre, üretim, sağlık gibi sorunlara yenilikçi çözümler sunan, 2015'in en önemli 10 yükselen teknolojisi belirlendi.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan raporda, 2015 yılının 'en umut verici ve yenilikçi' 10 yükselen teknolojisine yer verilirken, listede ilk sırayı sıfır emisyonlu hidrojen yakıt hücreli otomobiller aldı.
Bunu sırasıyla yeni nesil robotlar, geri dönüşümlü termoset plastikler, hassas genetik mühendisliği teknikleri, 3D yazıcı teknolojisi, yeni yapay zeka, dağıtım üretimi, hisseden ve kaçınan insansız hava uçakları, nöromorfik teknolojisi ile dijital gen teknolojisi takip etti.
Söz konusu teknolojiler ve bunların yakın gelecekteki getirileri hakkında bilgi verilen rapora göre, elektrikli ve hidrokarbon araçlara göre büyük avantajlar sunan sıfır emisyonlu hidrojen yakıt hücreli otomobiller, en önemli küresel çevre sorunlardan biri olan hava kirliliğinin azaltılmasına önemli katkı sağlayacak.
"Nöromorfik teknolojisi" ile yeni bilgisayarların insan beyni gibi çalışması ve düşünebilme yeteneğine sahip olması sağlanacak.


'Rus turist sayısında azalma beklemiyorum'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ziyaret ve açılışlar için gittiği Rusya'ya bağlı Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nde 'Aldığımız tedbirler ve verdiğimiz desteklerle bu sezon Rusya'dan gelen turist sayısında azalma beklemiyorum' dedi.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, bu yılın ilk iki ayında Rusya ile olan dış ticarette bir gerileme yaşandığını belirterek, bu durumun geçici olduğunu kaydetti.
Rusya'daki fırsatların artarak devam edeceğine işaret eden Zeybekci, 'Rusya'nın Batı Dünyası ile yaşadığı problemleri Türkiye için kalıcı bir fırsat olarak görüyorum. Türk yatırımcılarına, Rusya'da bu dönemde yatırım ve üretim için 'devam' diyorum. Rusya ile ticarette Türk lirası ve ruble kullanımını artırmalıyız ki iki ülkede dış etkenlerden daha az etkilensin' diye konuştu.
Zeybekci, alınan tedbir ve desteklerin önemine de dikkati çekerek, "Aldığımız tedbirler ve verdiğimiz desteklerle bu sezon Rusya'dan gelen turist sayısında azalma beklemiyorum. Rus turistler başka ülkelere gitmekten vazgeçecekler belki ama Türkiye'ye daha çok gelecekler" ifadesini kullandı.
***

DİP EKSPRES

'Yemen'deki olaylar petrol fiyatlarını tetikledi'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Yemen'deki olayların dünya ham petrol fiyatlarını yüzde 5 civarında tetiklediğini bildirdi. 'Yemen'in dünya petrol üretimindeki payı binde 2 civarında. Bu da çok ciddi bir miktar değil' diyen Yıldız, şöyle devam etti: 'Ama dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan'ın geçiş yolu üzerinde olması, hatta Basra'da batıya giden bütün petrol ihracıyla alakalı konuların her birisinin geçiş yolunda olması dünya ham petrol fiyatlarını yüzde 5'ler civarında tetikledi. Her zaman söylüyoruz, 'bu yalnızca teknik konu olmaktan çıkar, yalnızca petrol arzı ve talebi olmaktan çıkar istikrarsızlığın getireceği kalemler olarak ortaya çıkar' demiştik. Yemen'de de öyle oldu. Tabii ki Müslümanların arasındaki mezhep çatışmalarının ekonomik tarafını bir yana bırakırsak siyaseten de sosyal olarak da bir kanayan yaradır. Bunun bir an önce bitmesini nihayetlenmesini temenni ediyoruz.'