Seçimlere yaklaşık iki hafta gibi kısa bir süre kaldı. Yurt dışında yaşayan vatandaşların oy verme işlemlerinin başlaması ile birlikte beklenen haber Almanya'dan geldi. Almanya'da sandık kurulu başkanı olarak görev yapan İmam Hasan Tüfek, başkasının yerine oy kullanırken yakalandı. İnsanlara iyiyi, doğruyu, güzeli anlatması gereken, 'imam' bile başkasının yerine oy kullanıp 'oy hırsızlığı' yapıyor, kul hakkına giriyorsa başkaları neler yapmaz ki? Hal böyle iken, adil ve tarafsız bir yargıdan söz etmenin imkânı yokken, yargıya, dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) nasıl güveneceğiz? Seçimlerin güvenli geçeceğine yani oyların çalınmayacağına, nasıl inanacağız?

Bugünkü koşullarda buna inanmak çok güç, tek çıkar yol ise sandığa sahip çıkmak. Çünkü oy çalınmış, pusulalar değiştirilmiş, fazladan oy kullanılmış, trafolara kedi girmiş... Bunların hiç ama hiç önemi yok bu ülkede. Seçim yasaklarını açık açık ihlal edenleri, yok sayanları bir türlü görmeyen, bu konuda hiçbir önlem almayan YSK, seçimlerde hile yoktur diye bir karar aldığı anda, ne kadar oy çalınırsa çalınsın, trafolara ne kadar kedi girerse girsin seçimler otomatikman güvenli (!) oluyor. Bu yüzden 7 Haziran'da seçim sandıklarının güvenliğini YSK değil, bu kez Halkların Demokratik Partisi (HDP) koruyacak.

'Neden HDP ?' diyeceksiniz. Ben de aynı soruyu öğrencisi olduğum için kendimi şanslı hissettiğim seçim güvenliği konusundaki bu görüşün sahibi Gazetemiz Haber Ekspres'in imtiyaz sahibi Aydın Bilgin'e sormuştum. Aydın Bey'in cevabı; 'Nedeni çok açık. Çünkü oy kaybı en çok onları ilgilendiriyor. Barajı geçip geçmeme noktasında, onlar için bir oy bile çok önemli. Bu nedenle sandığa, oylara en iyi onlar sahip çıkacaklar.' demişti.
Genel duruma bakınca Aydın Bey'in ne kadar haklı olduğunu görebiliriz. Herkesin seçim güvenliği ile ilgili haklı endişeleri var. Sandıkta dönebilecek hileleri önlemek için Oy ve Ötesi, Türkiye'nin Oyları, Demokrasi Denetçileri gibi sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra siyasi partiler de hazırlık yapıyor. CHP her sandığa bir gözlemci koyacağını açıkladı. MHP'de de benzer çalışmalar yapılıyor. Muhakkak ki hiçbir parti hiçbir seçmen oyunun çalınmasına razı olmaz. Herkes oyuna sahip çıkacaktır. Çıkmalı da. Ama hepsinden daha fazla HDP sahip çıkacak oylara, çıkmak zorunda!
 
Bütün otoriteler HDP'nin bu seçimlerde kilit parti olduğu konusunda hemfikir. Barajı aşarlarsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık hayali suya düşecek, AKP belki de iktidarı kaybedecek. Baraj altında kalması durumunda ise toplumun yüzde 10'unun Meclis'te temsil edilmemesinin yanı sıra ülke olarak çok daha farklı sorunlarla karşılaşabiliriz. Daha önce bağımsız adaylarla meclise giren HDP, bu kez parti olarak girmeye hazırlanıyor. Son seçim anketleri gösteriyor ki HDP baraj çizgisinin üzerinde. Bu durum haliyle bir oyu bile çok önemli hale getiriyor.

Diğer partilere göre daha heyecanlı, daha istekli ve daha örgütlü olan HDP, seçimin gerçekten de kilit partisi olacak. Yüksek Seçim Kurulu'nun yapmadığı, yapmaya pek de yanaşmadığı işi, HDP yapacak. 7 Haziran'da sandığı YSK değil, HDP koruyacak.