Büyükataman, yaptığı açıklamada, Erdoğan'ın iktidara gelir gelmez bir yandan MHP'yi Öcalan'ı asmamakla suçladığını, diğer yandan da AİHM'den gelecek nihai karar öncesinde idamın tamamen ortadan kaldırılması için gerekli çalışmaları yürüttüğünü ve 2003 yılında bu amacına ulaştığını belirterek, "Başbakan Erdoğan, İmralı canisinin boynunda duran ve darağacında sallandırmayı bekleyen yağlı urganın bağlarını o gün çözmüş ve bir ucunu bebek katiline uzatarak diğer ucunu da kendi boynuna takmıştır" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın bir kez daha Öcalan'ın istek ve arzularını canlı yayında anlattığını ve yayını Öcalan'ın da takip ettiğinin üstüne basa basa belirttiğini kaydeden Büyükataman, "Konuşmasının bir bölümünde bebek katilinin yeterli miktarda jimnastik yapamamaktan şikâyetçi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bunu söylemesinin bir risk olduğunu, Milliyetçi Hareket Partisi'nin buna tepki göstereceğini bildiğini ve Sayın Genel Başkanımız tarafından yapılan kucaklaşma yakıştırmalarını çok çirkin ve eğreti bulduğunu söylemiştir. Anlaşılan odur ki; terör örgütüyle görüşmeyi 'şerefsizlik, namussuzluk ve ahlaksızlık' olarak nitelendiren AKP zihniyetine, 'kucaklaşma' kelimesi sıradan, hafif ve basit hale gelmiş ve bu durum, dün akşam; öğretmeni, çiftçiyi, vatandaşı azarlamakta 'üstatlık' mertebesine erişen ve kendisine muhalefet edenlere en ağır hakaretleri savuran Başbakan Erdoğan tarafından dillendirilerek AKP'nin seviye ve bünyesinin bundan daha ağır yakıştırmalara müsait olduğunun altı çizilmiştir" ifadelerini kullandı.