İzmir'in her zaman hoşgörülü ve birleştirici olmasına karşın özellikle iktidar partisi adaylarının kente ayrımcı bir dil ile yaklaştığını belirten Alaattin Yüksel, her seçim öncesi 'İzmir'i fethedeceğiz', 'İzmir'i alacağız' sloganlarının gündeme geldiğini kaydetti. İzmirlilik anlayışında; Atatürkçülük, laiklik, özgürlük, devrimcilik, hak, hukuk, adalet ve demokrasi gibi kavramların yer aldığını sözlerine ekleyen Yüksel, "Biz kenti hep birlikte yönetelim, kararlarımızı hep birlikte alalım dedikçe İzmirlilik ruhunu anlamamış olan adayların niyetlerini ortaya koyan sözleri kentte endişeye neden olmakta" ifadelerini kullandı.

Aday gösterilip seçilmesi halinde içinde kentteki tüm dinamiklerin yer alacağı yeni bir yerel yönetim modelini hayata geçireceklerini açıklayan Yüksel şunları söyledi: Kentimizdeki meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin, İzmirlilerin yer alacağı bir katılımcı yerel yönetim modeli geliştireceğiz. Yapacağımız projeleri de 'Birlikte üreteceğiz, birlikte uygulayacağız, birlikte yöneteceğiz' anlayışı içinde hayata geçireceğiz. İzmir halkının da söz sahibi olacağı bu modelimiz ile üst düzeyde şeffaflığa ulaşmayı hedefliyoruz. Sosyal demokrat ilkelerle örülmüş İzmir'in yek vücut olarak birlikte nefes alıp vereceği yönetimi hep birlikte kuracağız."

Umut İzmir'den yükselecek

İzmir'in aynı zamanda "İnsan Hakları"nın başkenti haline getirmek istediklerini de vurgulayan Alaattin Yüksel, "İnanıyorum ki toplumumuzun içinde bulunduğu umutsuzluk hali 31 Mart yerel seçimlerinin ardından dağılacak. Ülkemizde yaşamını FETÖ ve her türlü terör örgütüyle mücadele ederek geçiren aydınlarımıza sahip çıkacağız. Başta demokrasinin başkenti olan İzmir'imiz olmak üzere ülkemizde de güzel günler göreceğimize ve umudu İzmir'den yükselteceğimize yürekten inanıyorum" diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı Kırsal Kalkınma Modeli ile kırsalda kooperatiflerin sayısının arttığını ve çiftçilerin ürünlerini ucuza satmak zorunda kalmadığını söyleyen Yüksel, yapılan çalışmaların hem çiftçinin hem de dar gelirli ailelerin yüzünü güldürdüğünü kaydetti. Alım garantili üretim modeliyle kooperatiflerin yerel markalar oluşturmaya başladığını vurgulayan Yüksel, "Kentten köye göçün olduğu tek il İzmir. Çünkü İzmir'de tarım her geçen gün hızla büyüyor. İşsizliğin çözümü de tarıma dayalı sanayiyi hayata geçirmektir. CHP olarak 40 yıldır bunu söylüyoruz. İzmir modelimizin en güçlü ayağı kırsal kalkınma modelini geliştirerek sürdüreceğiz. Tarımı; sanayi, ticaret ve turizm ile buluşturacağız. İzmir'i tarımı ihracat merkezi yapacağız." dedi.

Kuruluşun kenti

Alaattin Yüksel sözlerini şöyle tamamladı 'Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri..."  diyerek İzmir'i işaret etmiş ve 9 Eylül 1922 tarihinde işgalci güçleri kentimizden püskürtmüştür. İzmir bu nedenle kurtuluşun ve kuruluşun kentidir. Dönemin AKP'li Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise müteahhitlere ' İstanbul, Ankara bitti. Şimdi hedef İzmir" diyerek güzel kentimizi rant, yağma ve betonlaşma için hedef göstermiştir. Bu söz AKP'nin belediyecilik zihniyetinin ve kentlere bakışının itirafıdır. Biz İzmirliler kentimizi rantın yağmanın adresi gören zihniyete dün olduğu gibi bugün de teslim etmeyeceğiz.