MHP lideri Bahçeli, Hrant Dink davası kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in vahşi bir cinayete kurban gitmesinin üzerinden 5 yıl geçtiğini belirten Bahçeli, "Kökeni, kimliği ve kişiliği ne olursa olsun, bir insanın elinden yaşama hakkını almanın vicdanla ve manevi değerlerle bağdaşır hiçbir tarafının olmadığı tartışmasızdır. Bu yüzden Ermeni asıllı bir Türk vatandaşının katledilmesini Türk milleti asla tasvip etmemiş ve kabullenmemiştir" dedi.

Hrant Dink suikastının arkasından başlayan yargı sürecinin temyiz aşaması dışında neticelenerek hüküm tesis edildiğine dikkati çeken Bahçeli, bu kapsamda Özel Yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 yıldır devam eden 19 sanıklı Hrant Dink cinayeti davasının karara bağladığını belirtti.

"VERİLEN KARAR BİRÇOK ÇEVREDE GÖRÜŞ AYRILIKLARINA YOL AÇTI"


"Asıl fail olarak suçu sabit görülen şahıs, temyiz yolu açık olmak kaydıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, davanın soruşturma ve kovuşturma aşamaları böylelikle sonlanmıştır" diyen Bahçeli, "Buradan anlaşılacağı üzere, ilgili mahkeme işlenmiş suça karşılık olarak meri mevzuatta tanımlanan en ağır cezayı vermiş bulunmaktadır. Ne var ki, verilen karar birçok çevrede görüş ayrılıklarına yol açmış, farklı yorum ve itirazlara neden olmuştur. Bilhassa, cinayetin işlenmesinde örgüt izine rastlanmadığına dair hukuki tespit eleştirilmiş ve bu durum şaibeli bulunmuştur. Bitmemiş yargısal süreçle ilgili erken ve aceleyle yapılan temelsiz değerlendirmeler öncelikle adalet anlayışındaki şüpheleri yoğunlaştıracak ve bu haliyle de hiçbir faydası olmayacaktır" açıklamalarında bulundu.

"HRANT DİNK KARARI ÇERÇEVESİNDE OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILAN İDEOLOJİK YIĞINAK ÇOK MANİDAR"

"Nitekim fırsattan istifade eden 'Hepimiz Ermeniyiz' diyen güruhun, meseleyi kaşıyarak konuyu farklı mecralara çekmeye çalışması yeni bir çekişmenin ve kutuplaşmanın habercisi niteliğindedir" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Kaldı ki, son 5 yıldır konu her yönüyle istismar edilmiş ve sürekli ülke gündeminde tutulmuştur. Türk milletine mensubiyeti hiç akıllarına getirmeyenlerin, ortak bir slogan etrafında buluşarak Hrant Dink cinayetinden nemalanmaya çalışmasını elbette aziz milletimiz ibretle ve endişeyle izlemektedir. Üstelik Fransa Senatosunda, önümüzdeki hafta görüşülecek olan sözde Ermeni soykırım iddialarını inkar edenlere cezai yaptırım uygulanmasına dönük teklifin arifesinde, Hrant Dink kararı çerçevesinde oluşturulmaya çalışılan ideolojik yığınağın çok manidar olduğu da gözlerden uzak tutulmamalıdır. Mezkur cinayet davasında, zorlama örgüt arayışında ve imalinde olanların, başka hukuki konularda seslerini dahi çıkarmamaları ve hatta alkış tutmaları düştükleri çelişkinin ve girdikleri açmazın suç halinden başka bir anlama gelmeyecektir."

"ADALET KURUMU VE UYGULAMALARINDA CİDDİ TAHRİBAT VAR"


Bahçeli, Türkiye'nin bu denli hassas ve nazik döneminde, yeni bir kriz konusu oluşturarak 'Hepimiz Ermeniyiz' hezeyanlarının tekrar gündeme getirilmesinin maksatlı olduğu kadar sorunlu gelişmelere de kapı aralayacağının bir an olsun ihmal edilmemesi gerektiğini kaydetti. Bahçeli, "Bundan sonra, Özel Yetkili Mahkeme'nin verdiği söz konusu kararın, Yargıtay'daki temyiz aşamasının sonuçlanmasına kadar herkes dikkatli olmalı, beyanlarında sorumlu davranmalı ve kavga çığırtkanlığı yapmaktan uzak durmalıdır.

Özellikle davaya bakan bir hakimin, 'tatmin olmadım' sözünün ise karar ve vicdanlarıyla konuşması gereken hukuk zihniyetine aykırılık teşkil ettiğini ve davanın seyrini gölgelediğini bilmek ve anlamak lazımdır. MHP, adalet kurumunda ve uygulamalarında ciddi tahribat görmekte ve bunu da sürekli olarak gündeme getirmektedir. Ancak, gizli niyetler kapsamında, hukuku yozlaştırarak başkalarının değirmenine su taşıyan fütursuzlukları ve hesaplı yaklaşımları da hiçbir şart altında masum ve kabul edilebilir görmemiş ve bundan sonrada görmeyecektir" dedi.