İşte Bekir Bozdağ’ın açıklamaları ve sorulara verdiği cevaplardan satır başları:

NATO TATBİKATINDAKİ SKANDAL

Bu olayın şahıslarla kaim bir olay olarak görmediğimizi söylemek isteriz. Bu olay sadece şahıslarla izah edilir bir durum olarak görünmemektedir.
Bir özensizlik sonucu yapılmış bir iş olarak da görünmemektedir. Bu işin üzerinin örtülmemesi gerektiğini de çok net ifade ediyoruz.
Bu olay Türkiye’ye zarar vermek için bazılarının NATO dahil bazı platformları kullanmak istediğinin kötü bir örneği olmuştur.
Türkiye’ye düşmanlığı olan çevrelerin NATO’yu etkilemesine izin verilmemesi gerekir.
Türkiye NATO’nun saygın bir üyesidir. Bundan sonra da saygın bir üyesi olarak katkı sunmaya devam edecektir.
Ancak Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saygısızlığı kabul etmek mümkün değildir.
Milletimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sevgisini saygısını Türkiye düşmanları belirleyemezler.
Ana muhalefet partimizin hep beraber bu skandal karşısında ortak tavır koymalarını hükümet olarak memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim.

FAİZ KONUSU GÜNDEME GELDİ Mİ?

Faizin düşmesi son derece önemlidir. Cumhurbaşkanımızın yüksek faiz konusunda yaklaşımı sır değildir.
Faizlerin aşağıya çekilmesi hususu kendi içinde kuralları var. O kurallar çerçevesinde o işleyecektir. Bugün bakanlar kurulunda konuşulmadı.
Umarız bu konuda olumlu gelişmeler olur.

YENİ BİR KHK ÇALIŞMASI KONUSU GÜNDEME GELDİ Mİ?

Yeni KHK ile çalışmalar değerlendirildi. Önümüzdeki günlerde yeni KHK çıkacak. hem tedbir kararnamesi hem de düzenleme kararnamesi olmak üzere iki ayrı KHK'yı önümüzdeki günlerde yayımlayacağız
Muhtevasını şu an vermek istemem.

REZA ZARRAB DAVASI

Bu dava çok net olarak söylüyoruz, siyasidir, hukuki dayanaktan yoksundur, Türkiye'ye karşı bir kumpas davasıdır. Yargılama yapanlar, davanın sanıkları üzerinde çok net bir şekilde baskı uygulamaktadırlar
Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur.
17-25 Aralık'ta FETÖ’nün giriştiği ancak başaramadığı hukuk darbe teşebbüsünün ABD ve yargısı eliyle tekrarlanmasından başka bir şey değildir.
Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir. Olmayan belgeler üzerinden ellerinde varmış gibi yargılama yapıyorlar.
Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerin tamamı Türkiye'nin hukukuna uygun olduğu gibi uluslararası hukuka da uygundur.
Türkiye’nin ticari ilişkilerine zarar vermeyi amaçladığı çok açıktır.
Bu dava Türkiye’ye yönelik bir kumpas davasıdır. Sanıklar adeta rehin durumdadır orada.
Yargılama yapanlar sanıklara açık baskı yapıyor. Yazıyorlar ellerine veriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlayan, hükümeti suçlayan, kurumları suçlayan ve Türkiye’nin aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak itiraflarda daha doğrusu iftiralarda bulunmaya zorluyorlar.