Aykut Polatlı - Dün sabah elimize ulaşan tekzip yazısıyla adeta Eroğlu'nu savunan bakanlık, Eroğlu'nu övmekten de geri kalmıyor. Konu hakkında açıklama yapan Avukat Arif Cangı ise kendisinin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu değil, İzmir milletvekili adayı Veysel Eroğlu'nu eleştirdiğini belirterek, Bakanlığın Eroğlu'nu savunmasının amacının başka olduğunu ve bunun bakanlığın görevi olmadığını söyledi. AKP milletvekili Veysel Eroğlu'nun arakasında bakanlığın olduğunu gördüklerini belirten Cangı, 'Yani İzmir 1. Bölgeden diğer partiler ve bağımsız aday olanlar Veysel Eroğlu ile değil, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile yarıştıklarını bilsinler. Bu durum seçim çalışmalarında ciddi bir adaletsizliğe yol açmaktadır' dedi.
Bakanlık siyasi amaçlarla kullanılamaz
Bakanlık memurlarının siyasi amaçlarla kullanılmasının suç olduğunu söyleyen Cangı, 'Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 63. maddesine göre Devlet, katma bütçeli, idareler, il özel idareleri, belediyelerle bunlara bağlı daire ve müesseseler, iktisadi devlet teşekkülleri ve bunların kurdukları müesseseler ve ortaklıkları ile diğer kamu tüzel kişiliklerinde memur ve hizmetli olarak çalışanlar seçimlerde de tarafsızlıklarını muhafaza etmek zorundadırlar. Memur ve hizmetlileriyle her türlü araç ve gereç ve imkânlarını siyasi bir partinin veya adayın emrinde veya herhangi bir siyasi faaliyette çalıştırmaları, kullanmaları veya kullandırmaları yasaktır' diye konuştu. Bu durumun diğer parti ve o partilerden gösterilen adayların durumlarını da etkileyeceğini sözlerine ekleyen Cangı, buna tüm parti ve adayların karşı çıkması gerektiğini söyledi.
Efeliğin bir raconu vardır
'Ege'nin bir evladı olan Bakanımız bugüne kadar hizmet verdiği İzmir'e bundan sonra da ziyadesiyle hizmet edecektir. İzmirli, Sayın Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nu başarılı hizmetlerinden dolayı iyi tanır' şeklindeki tekzib yazısında kullanılan ifadelere de dikkat çeken Cangı, 'Benim bildiğim asıl efeler buradan, Ege'den çıkar, ama efeliğin de bir raconu vardır. Kaldı ki efelenerek seçim çalışması yapılmaz, yaptıkların ve yapacaklarınla verdiğin güvenle yapılır. Bu dili kullanan Bakanlık Müşavirine önerim, derhal istifa etsin ve milletvekili adayı Veysel Eroğlu'nun basın müşaviri olsun' dedi.
Eroğlu yaşamı ve doğayı korumadı
Cangı, Eroğlu'nun bakanlığı sırasındaki çalışmaları hakkında ise şunları söyledi:
Ormanı bir ekosistem olarak görmeyen, suyu yaşamın kaynağı, ticari bir meta olamayacağını görmeyen zihniyetle ormanlar da korunmaz, su havzaları da. Veysel Eroğlu'nun icraatlarından ortaya çıkan zihniyet; ormanlar da su da işletilmek için vardır, öyle olunca ormanlar, sular, doğa, dolayısıyla yaşam korunmamıştır.
TEKZİP YAZISI
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın gazetemizin konuk köşe yazarı Avukat Arif Cangı'nın köşe yazısına cevabıdır:
Gazetenizin 18.04.2015 tarihli sayısında yer alan " İzmir'in vekili olmak isteyen Veysel Eroğlu'nu tanıyoruz" başlıklı yazınız ile alakalı olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.
Söz konusu yazınızda Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu hakkında gerçeği yansıtmayan ifadeler yer almıştır.
2007 yılından bu yana Orman ve Su İşleri Bakanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, gerek içme ve kullanma suyu temini, gerek orman yangınları ve erozyonla mücadele, gerekse de tabii hayatın korunması gibi konular başta olmak üzere görev alanına giren her konuda vazifesini başarı ile yürütmektedir.
Son 12 yıllık dönemde ülke genelinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 78 milyar TL tutarında yatırım yapılmış ve bu yatırımın büyük çoğunluğu da Sayın Bakanımızın görev yaptığı dönemde gerçekleştirilmiştir.
Bu süre içerisinde 81 ilimiz için içmesuyu eylem planları hazırlanarak şehirlerimize uzun vadeli su temini sağlanmış, 278'i baraj olmak üzere 2.361 tesis hizmete açılmıştır. 278 adet barajın yanı sıra 245 gölet, 288 sulama tesisi,77 içme suyu temin tesisi ve 1.421 adet taşkın koruma tesisi halkımızın hizmetine sunulmuştur.
Son 12 yıllık dönemde 3 milyar 250 milyon adet fidan toprakla buluşturularak orman varlığımız artırılmış, gerek STK'lar gerek üniversiteler gerekse de diğer kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği yapılarak dağ taş denilmeden her yer ağaçlandırılmıştır.
2008 yılında ülkemizi ziyaret eden OECD Genel Sekreteri Angel GURRİA Türkiye'nin erozyonla mücadele konusunda Dünya lideri olduğunu açıklamıştır. Birleşmiş Milletler de "Türkiye'deki Orman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi" çerçevesindeki başarılı çalışmalarımız dolayısıyla ülkemizi kutlamıştır. Ülkemizdeki ormancılık faaliyetleriyle alakalı olarak bir başka övgüyü de Avrupa Çevre Ajansı'ndan aldık. 7. Çevre Eylem Programı'na yönelik yayımladıkları raporda ülkemizdeki ağaçlandırma seferberliği ve çölleşmeyle mücadele çalışmalarının başarısından bahsetmişlerdir.
Yazınızda bahsi geçen Paşa Ilıcası Kaplıcası, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın talepleri doğrultusunda tamamen koruma altına alınmıştır. Arkeolojik kazı ve koruma çalışmaları çerçevesinde 10 milyon TL'lik harcama yapılmış ve su tutulmadan önce tarihi eserler kurtarılmıştır. Ayrıca burada inşa edilen Yortanlı Barajı ile 70 bin dekar alan sulamaya açılmış olup, yöredeki çiftçilerimize yaklaşık 60 milyon TL yıllık gelir artışı sağlanmıştır.
Yazınızda ayrıca Efemçukurundaki altın işletmesi sebebiyle Çamlı Barajı'nın yapımına müsaade edilmediği şeklinde iddialara yer verilmiştir. Bakanlığımız tüm faaliyetlerini kanunlar çerçevesinde gerçekleştirmekte, projelerini günün teknik imkÇnlarına ve ülkemizin ekonomik koşullarına bağlı olarak hayata geçirmektedir. Kurumumuzun Türkiye'nin su kaynaklarından ve bu kaynakların yönetilmesinden sorumlu olması sebebiyle çalışma konusu "su" dur bu sebeple diğer tabii kaynakların değerlendirilmesi ve yönetilmesiyle alakalı olarak bir tasarrufu olamaz. Bu kaynaklar Devletimizin ilgili kurumları tarafından faydaya dönüştürülmektedir. Dolayısıyla Bakanlığımız tarafından altının suya tercih edilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz.
Çamlı barajının içme suyu maksatlı planlama raporunun hazırlanması işleri İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İZSU Genel Müdürlüğü'nün talebi üzerine DSİ ile İZSU arasında 27.01.1997 tarihinde yapılan bir protokol ile İZSU Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılmış ve DSİ'ce uygun görülerek onaylanmıştır.
03.12.1997 tarihli DSİ-İZSU protokolü gereğince de Çamlı Barajı'nın inşaat işlerinin İZSU tarafından yapılması öngörülmüştür. Ancak İZSU Genel Müdürlüğü 21.09.1999 tarih ve 29021 sayılı yazısı ile Çamlı Barajı'nın inşaatını yapmaktan vazgeçtiğini belirterek barajın DSİ'ce uygulama programlarına konmasını istemiştir. Ancak Çamlı Barajı'nın yıllık veriminin küçük olması sebebiyle İzmir'e tarafımızdan Gördes Barajı'ndan su temin edilmiştir.
Buna rağmen İZSU 2008 yılında Çamlı Barajı'nı yapmak üzere yeniden müracaat etmiştir. Çamlı Barajı Planlama raporu, İZSU tarafından 1997 yılında yaptırılmış olup, o gün (2008) itibarıyla 10 yıllık bir süre geçmiştir ve uygulama projeleri yoktur.
Bakanlığımız projenin yeniden revize edilmesi talebini 09 Eylül 2008 tarihinde İZSU'ya iletmiştir. Ancak İZSU tarafından bugüne kadar Bakanlığımıza herhangi bir çalışma sunulmamıştır. Buna rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Çamlı Barajı ile ilgili talebi dikkate alınmış ve
10 Mart 2008 tarihinde onaylanan Manisa-Kütahya-İzmir Çevre Düzeni Planında, Çamlı Barajı İzmir'in su kaynağı olarak işlenmiştir.
Çaldağı konusunda ise buradaki nikel madeni ile alakalı süreç Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun bakanlık döneminden önce başlamış, 05.10.2005 tarihinde imzalanan olur ile işletme muvafakati verilmiştir. Maden ocakları hususunda ise Sayın Bakanımızın talimatı ile yeni yasal düzenlemeler ve mevzuatlar yürürlüğe konulmuş, maden sahaları rehabilitasyonu için bir eylem planı hazırlanmıştır. Bu eylem planı doğrultusunda maden ocaklarının tabiata verebilecekleri zarar en aza indirilmiş, maden sahası olarak kullanılan alanların kullanım ömrünü tamamladıktan sonra tekrar orman olarak tesis edilmeleri sağlanmıştır.
Ege'nin bir evladı olan Bakanımız bugüne kadar hizmet verdiği İzmir'e bundan sonra da ziyadesiyle hizmet edecektir. İzmirli, Sayın Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nu başarılı hizmetlerinden dolayı iyi tanır. Göndermiş olduğumuz cevap metni, kanuni haklarımız saklı kalmak kaydıyla, aynı sayfada, aynı puntolarla yayınlanmak üzere bilgilerinize sunulur.
TEKZİP YAZISI
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın gazetemizin konuk köşe yazarı Avukat Arif Cangı'nın köşe yazısına cevabıdır:
Gazetenizin 18.04.2015 tarihli sayısında yer alan " İzmir'in vekili olmak isteyen Veysel Eroğlu'nu tanıyoruz" başlıklı yazınız ile alakalı olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.
Söz konusu yazınızda Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu hakkında gerçeği yansıtmayan ifadeler yer almıştır.
2007 yılından bu yana Orman ve Su İşleri Bakanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, gerek içme ve kullanma suyu temini, gerek orman yangınları ve erozyonla mücadele, gerekse de tabii hayatın korunması gibi konular başta olmak üzere görev alanına giren her konuda vazifesini başarı ile yürütmektedir.
Son 12 yıllık dönemde ülke genelinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 78 milyar TL tutarında yatırım yapılmış ve bu yatırımın büyük çoğunluğu da Sayın Bakanımızın görev yaptığı dönemde gerçekleştirilmiştir.
Bu süre içerisinde 81 ilimiz için içmesuyu eylem planları hazırlanarak şehirlerimize uzun vadeli su temini sağlanmış, 278'i baraj olmak üzere 2.361 tesis hizmete açılmıştır. 278 adet barajın yanı sıra 245 gölet, 288 sulama tesisi,77 içme suyu temin tesisi ve 1.421 adet taşkın koruma tesisi halkımızın hizmetine sunulmuştur.
Son 12 yıllık dönemde 3 milyar 250 milyon adet fidan toprakla buluşturularak orman varlığımız artırılmış, gerek STK'lar gerek üniversiteler gerekse de diğer kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği yapılarak dağ taş denilmeden her yer ağaçlandırılmıştır.
2008 yılında ülkemizi ziyaret eden OECD Genel Sekreteri Angel GURRİA Türkiye'nin erozyonla mücadele konusunda Dünya lideri olduğunu açıklamıştır. Birleşmiş Milletler de "Türkiye'deki Orman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi" çerçevesindeki başarılı çalışmalarımız dolayısıyla ülkemizi kutlamıştır. Ülkemizdeki ormancılık faaliyetleriyle alakalı olarak bir başka övgüyü de Avrupa Çevre Ajansı'ndan aldık. 7. Çevre Eylem Programı'na yönelik yayımladıkları raporda ülkemizdeki ağaçlandırma seferberliği ve çölleşmeyle mücadele çalışmalarının başarısından bahsetmişlerdir.
Yazınızda bahsi geçen Paşa Ilıcası Kaplıcası, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın talepleri doğrultusunda tamamen koruma altına alınmıştır. Arkeolojik kazı ve koruma çalışmaları çerçevesinde 10 milyon TL'lik harcama yapılmış ve su tutulmadan önce tarihi eserler kurtarılmıştır. Ayrıca burada inşa edilen Yortanlı Barajı ile 70 bin dekar alan sulamaya açılmış olup, yöredeki çiftçilerimize yaklaşık 60 milyon TL yıllık gelir artışı sağlanmıştır.
Yazınızda ayrıca Efemçukurundaki altın işletmesi sebebiyle Çamlı Barajı'nın yapımına müsaade edilmediği şeklinde iddialara yer verilmiştir. Bakanlığımız tüm faaliyetlerini kanunlar çerçevesinde gerçekleştirmekte, projelerini günün teknik imkÇnlarına ve ülkemizin ekonomik koşullarına bağlı olarak hayata geçirmektedir. Kurumumuzun Türkiye'nin su kaynaklarından ve bu kaynakların yönetilmesinden sorumlu olması sebebiyle çalışma konusu "su" dur bu sebeple diğer tabii kaynakların değerlendirilmesi ve yönetilmesiyle alakalı olarak bir tasarrufu olamaz. Bu kaynaklar Devletimizin ilgili kurumları tarafından faydaya dönüştürülmektedir. Dolayısıyla Bakanlığımız tarafından altının suya tercih edilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz.
Çamlı barajının içme suyu maksatlı planlama raporunun hazırlanması işleri İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İZSU Genel Müdürlüğü'nün talebi üzerine DSİ ile İZSU arasında 27.01.1997 tarihinde yapılan bir protokol ile İZSU Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılmış ve DSİ'ce uygun görülerek onaylanmıştır.
03.12.1997 tarihli DSİ-İZSU protokolü gereğince de Çamlı Barajı'nın inşaat işlerinin İZSU tarafından yapılması öngörülmüştür. Ancak İZSU Genel Müdürlüğü 21.09.1999 tarih ve 29021 sayılı yazısı ile Çamlı Barajı'nın inşaatını yapmaktan vazgeçtiğini belirterek barajın DSİ'ce uygulama programlarına konmasını istemiştir. Ancak Çamlı Barajı'nın yıllık veriminin küçük olması sebebiyle İzmir'e tarafımızdan Gördes Barajı'ndan su temin edilmiştir.
Buna rağmen İZSU 2008 yılında Çamlı Barajı'nı yapmak üzere yeniden müracaat etmiştir. Çamlı Barajı Planlama raporu, İZSU tarafından 1997 yılında yaptırılmış olup, o gün (2008) itibarıyla 10 yıllık bir süre geçmiştir ve uygulama projeleri yoktur.
Bakanlığımız projenin yeniden revize edilmesi talebini 09 Eylül 2008 tarihinde İZSU'ya iletmiştir. Ancak İZSU tarafından bugüne kadar Bakanlığımıza herhangi bir çalışma sunulmamıştır. Buna rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Çamlı Barajı ile ilgili talebi dikkate alınmış ve
10 Mart 2008 tarihinde onaylanan Manisa-Kütahya-İzmir Çevre Düzeni Planında, Çamlı Barajı İzmir'in su kaynağı olarak işlenmiştir.
Çaldağı konusunda ise buradaki nikel madeni ile alakalı süreç Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun bakanlık döneminden önce başlamış, 05.10.2005 tarihinde imzalanan olur ile işletme muvafakati verilmiştir. Maden ocakları hususunda ise Sayın Bakanımızın talimatı ile yeni yasal düzenlemeler ve mevzuatlar yürürlüğe konulmuş, maden sahaları rehabilitasyonu için bir eylem planı hazırlanmıştır. Bu eylem planı doğrultusunda maden ocaklarının tabiata verebilecekleri zarar en aza indirilmiş, maden sahası olarak kullanılan alanların kullanım ömrünü tamamladıktan sonra tekrar orman olarak tesis edilmeleri sağlanmıştır.
Ege'nin bir evladı olan Bakanımız bugüne kadar hizmet verdiği İzmir'e bundan sonra da ziyadesiyle hizmet edecektir. İzmirli, Sayın Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nu başarılı hizmetlerinden dolayı iyi tanır. Göndermiş olduğumuz cevap metni, kanuni haklarımız saklı kalmak kaydıyla, aynı sayfada, aynı puntolarla yayınlanmak üzere bilgilerinize sunulur.
