Yenişehir ilçesindeki Sümerpark'ta bir önceki akşam üzeri toplanan BDP milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer, dün yapılması planlanan ancak valilik tarafından izin verilmeyen miting nedeniyle meydana gelen olayları protesto etmek için oturma eylemi başlatmıştı.

Oturma eylemi, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yaptığı basın açıklamasının ardından dün sona erdi. Partililer olaysız bir şekilde dağıldı.

İstasyon Meydanı'nda yapılması planlanan basın açıklaması, çevredeki okullarda sınav olması nedeniyle Sümerpark içinde yapıldı. PKK lideri Abdullah Öcalan lehine sloganların atıldığı basın açıklamasında konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cumartesi günü yaşananların devlet terörü olduğunu ileri sürerek, "Dün devletin burada çıplak zorundan, copundan, panzerinden başka hiçbir şeyi yoktu. Elinde sadece panzeri, copu, şiddeti kalan bir devlet meşruiyetini yitirmiştir. Uzun süredir burada, Kürdistan'da AKP rejimi meşruiyetini yitirmiştir. Zorla, baskıyla, şiddetle, devlet terörüyle ancak ayakta durabiliyorlar. Bütün bu faşizan uygulamalara karşı halkın kararlı duruşu vardır. Kürt halkı 24 saattir alanlarda 'Sayın Öcalan özgür olmalı'diyor.Devlet ısrarla bu talebin ortaya çıkmaması için 24 saattir sokak sokak faşizm uyguluyor. Halkın bu direnişi AKP'nin bütün çabalarını boşa çıkardı. Halk Sayın Öcalan özgür olmadan çözüm olmayacağını, barışın gerçekleşmesinin kolay ve mümkün olmayacağını görüyor. O nedenle Sayın Öcalan'ın arkasında. Bundan sonra bu kararlılıkla öncelikli gündem olarak Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü gündemin birinci maddesine alarak çalışmalarını da direnişini de sürdürecektir" dedi.

Helikopterlerden, yerden, her taraftan bütün şehir ablukaya alınmış ve zulme tabi tutulmuştur. Böyle bir iktidarın artık çözüm getiremeyeceği herkes tarafından anlaşılmıştır. Bu saatten sonra AKP'ye karşı direniş dışında çözüm arayışının mümkün olmadığını herkes görmüştür. Biz çözümden yana elimizi uzattıkça o ellere cop vuruluyorsa o elin sahipleri de direnmesini bilirler. AKP'nin karşısında diz çökmeden, geri adım atmadan dik durarak çözümü gerçekleştirebiliriz. Bunun başka yolunun olmadığı dün daha iyi ortaya çıkmıştır. Faşizm ne kadar büyürse büyüsün zalim kendi zulmünde boğulacaktır. Bundan sonra zulmün olduğu yerde halk aynı ruhla direnecektir. Sayın Öcalan özgür kalana kadar bu direniş ruhuyla mücadelemizi sürdüreceğiz"dedi.

Aysel Tuğluk: Direnişe devam

DTK Genel Başkan yardımcısı Aysel Tuğluk ise, devletin tankıyla topuyla halka karşı savaş ilan ettiğini, bundan sonra direnişe devam edeceklerini, çünkü kendilerine başka bir yol bırakılmadığını söyledi. Tuğluk, "Bugüne kadar herseyi bedel ödeyerek kazandık. Bundan sonra AKP'ye karşı demokrasi mücadelesini bedelini ödeyerek gerçekleştireceğiz. Bir kez daha AKP iktidarını uyarıyoruz. Bu gidişat iyi bir gidişat değildir. Bu halkın tahammülü daha fazla zorlanmamalı. Bu halkın tahammülünün bir yere kadar olduğu unutulmamalıdır. Bunun için yol yakınken bu politikalarınızdan vazgeçin. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit politiklasını kaldırın. O bozuk dediğiniz gemiyi çalıştırın. Sayın Öcalan'ın barışa katkı sunacağı koşulları bir an önce yaratın. Nihayetınde Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne giden süreci başlatın. Başka türlü bir barış yolu yoktur. Halkımız yalnız değildir. Halkımıza dayatılan bu inkar ve imha politikalarına karşı bütün Kürdistanlıları ve tüm dostlarımızı, kardeş halklarımızı bu ırkçı zihniyete karşı ortak mücadele cephesi yaratmaya çağırıyoruz. Halkımız şunu çok iyi bilsin ki; bu yolun sonu özgürlüktür. Kazanan halkımız olacaktır."