Esin Gençel- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun bir televizyon programda, "Yusuf Kenan Bey de sekiz yıldır giderek kötüye giden bir davranış tırmanışı var. Çamur at izi kalsın mantığı ile iş yapıyor. Bu arkadaş böyle devam ederse Ak Parti, Büyükşehir Belediyesi'nde ya grup kurar ya da kuramaz. Ama partiyi bu arkadaş bu hale getiriyor. Ben susuyorum, yutuyorum ve konuşmuyorum. Bu arkadaşın belli çok büyük problemleri var. Böyle büyük laf etmekle, çamur atmakla büyük adam olunmaz. Büyük adam mütevazi olmakla, herkesin hakkını vermekle, çalışmakla, insanları sevmekle, kimseye komplo kurmamakla, fitne yapmamakla olunur. İnsan onurlu olur. Şerefli olur. Çamur atmaz. Benim oğlumun evlenme haberinde bile fotoğraf bulamadılar. Bizim ailemizin bireyleri o tür siyasetle uğraşmaz. Bizim amcamız, babamız belediyede yöneticilik yaptığında belediyenin önünden bile geçmeyiz. Var mı benim çocuklarımı belediyede gören. Biz siyaseti de iş hayatını da evrensel ahlak kuralları ile yapıyoruz. Çamur at izi kalsın mantığı yanlış. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunlar iş değil" sözlerine, Büyükşehir Meclisi Üyesi Ak Parti Grup Başkan Vekili Kenan Çakar'dan sert tepki geldi. Çakar, "Sayın Kocaoğlu'nun bir televizyon programında şahsıma yönelik yaptığı açıklamaları ve sarf ettiği sözleri çok normal buluyor ve tebessümle karşılıyorum. Ben İzmirli vatandaşların oyları ile seçilmiş bir meclis üyesiyim. Bugüne kadar yaptığım açıklamalar İzmir'in ve İzmirliler'in menfaatlerini korumaya yönelik açıklamalar ile eleştiri ve önerilerdir. Sayın Kocaoğlu bugüne kadar çevresindeki herkesten övgü almaktan alkışlanmaktan hoşlanmış, kendisini ve yaptıklarını eleştiren herkesle de kavga etmeyi siyaset biçimi haline getirmiştir" dedi.

Çakar, Kocaoğlu'nun kendisine neden kızgın olduğunu şu sözlerle açıkladı: "Engelli vatandaşlarımızın seyahat özgürlüğünü kısıtlayıcı kararları eleştirdiğim için, Balçova arsa mağdurlarının sorunlarını yıllardır çözmediği için yaptığım eleştirilerden, 2004 yılında imzalanan Çiğli arıtma çamurundan ve harmandalı çöplüğünden elektrik enerji elde etme projesinin sözleşmesinde ihale kanunlarına aykırı işlem yaptığını iddia ettiğim ve haklı çıktığım ve 5 yıl sonra ihaleyi iptal etmek zorunda kaldığından, İzmirli hemşerilerimize Türkiye'nin en pahalı suyunu satmasına engel olduğum, zammın geri alınması için etkin muhalefet yaptığım için, 60 yaş kartlarını iptal etmesine eleştiri ve muhalefet etmemden bana kızgın. Denetim kurulu üyesi olarak belediyelerin çeşitli birimlerindeki iş ve işlemlerin yanlış olduğunu vurguladığım, yıldır bitiremediği metroyu eleştirdiğim için bana kızgın. Körfezi temizlemek yerine kirlettiğini söylediğim için bana kızgın. Sayın Kocaoğlu'nun, bana kızgın olmasının yüzlerce sebebini sayabilirim. Sayın Kocaoğlu, kendisine ve korku imparatorluğuna grubumuzla birlikte boyun eğmediğimiz ve İzmirli'nin menfaatini korumak için yaptığımız mücadeleye kızgın."

'Kocaoğlu'na iki tavsiyem var', diyen Çakar sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm bu nedenlerle benimle ilgili sözlerini anlayışla karşılamanın şahsım adına  bir erdem olduğunu düşünmekteyim. Sadece sayın Kocaoğlu'na iki tavsiyem var. Birincisi, İzmirli'nin ve kendisinin yararına uzun süreli izine çıkıp içinde bulunduğu psikolojik baskı ortamından uzaklaşıp dinlenmesi, bozulan ruh halini iyileştirdikten sonra göreve dönmesidir. İkincisi ise, göreve döndükten sonra insanlara hakaret etmek, kavga etmek, itham etmek, bahane üretmek yerine kendisini hizmet üretmek için seçen İzmir halkına verdiği sözleri yerine getirmek için hiç değilse kalan süresinde var gücüyle çalışmasıdır. Sırf 'İzmirliler'in mutluluğu için' ben de kendisine yardımcı olayım."