Cumhuriyet Gazetesi'nden yazar ve yönetici pozisyonundaki 9 kişinin FETÖ'ye destek suçlaması ile tutuklanması sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu programlarını iptal ederek acil toplanma kararı almıştı. Karar sonrası CHP Parti Meclisi dün olağanüstü gündemli olarak toplandı. Toplantı sonrası CHP bir bildirge yayınladı. Operasyonu FETÖ üyesi olmakla yargılanan bir savcının başlattığı belirtilen bildirgede, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik yapılan hukuksuz ve akıl dışı davanın sona ermesi gerektiği bildirildi. Bildirgede davanın hükümet yönlendirmesi ve desteğiyle açıldığı da belirtilerek bunun siyasi bir dava olduğu vurgusu yapıldı.

Ülkenin iyi yönetilmediği belirtilen bildirgede, 14 yıldır ülkeyi yöneten AKP'nin FETÖ'yü devlet yönetiminin her kademesine yerleştirdiği belirtildi. Türkiye'nin bu şekilde bilinçli olarak darbe ortamına sürüldüğü iddia edilen bildirgede, darbe girişiminin halkın, medyanın ve meclisin direnişi ile başarısız olduğu vurgulandı.

AKP'nin 15 Temmuz'da ders almadığı belirtilen bildirgede, yargının siyasetin güdümüne alındığı, FETÖ ile mücadele bahanesiyle Saray darbesi yapıldığı belirtildi.

Bildirgede şunlar belirtildi:

1- FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan bir savcı tarafından başlatılan Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik hukuksuz ve akıl dışı dava bir an önce sona ermelidir. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet'le yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi'nden adeta öç almaktadır. Basına yönelik her türlü baskıya son verilmelidir. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır.

2- Darbe girişiminde yer alan, destek veren askeri, siyasi ve bürokratik tüm unsurlar en kısa sürede ortaya çıkartılmalı ve hukuk çerçevesinde yargılanmalıdır. Öte yandan, OHAL kapsamında tutuklanan, görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen tüm yurttaşlarımıza adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. İnsan haklarına aykırı muamelede bulunan ve buna meşruiyet katan tüm sorumlular yargı önünde hesap vermelidir.

3- AKP, TBMM zemininde ve seçimle gelen temsilciler ile yürütülmesi gereken çözüm sürecini, TBMM'yi hiçe sayarak doğrudan PKK ile pazarlığa girerek yürütmüştür. Ülkemizin karşı karşıya getirildiği terör ve şiddet ortamı, parlamentoyu yok sayan bu yöntemin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamıştır. Aynı hatayı tekrarlayan AKP, bugün de Meclis'teki milletvekillerini tutuklatarak teröre hizmet etmektedir. Hukuki süreçler tamamlanıp hüküm kesinleşmeden milletvekillerinin tutuklanması anayasaya ve Anayasa Mahkemesi'nin içtihatlarına aykırıdır. Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmelidir.

4- Otoriter rejim; yurttaşların ifade, toplantı, örgütlenme ve girişim özgürlüklerini kısıtlamakta, tüm toplum kesimlerini yoğun bir baskı altına almaktadır. Okullara, üniversitelere, emekçilere, kadınlara, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına ve yurttaşlarımızın can güvenliğine yönelik tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır.


FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir. Demokrasimize, birliğimize, huzur ve barış ortamına karşı yapılan bu tehdidi önlemek için yapılması gerekenler bellidir. Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP bu yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. Hiçbir yurttaşımızın kuşkusu olmasın ki CHP bu mücadelenin bütün gereklerini yerine getirecektir.

Diktatörlük kurma çabaları, çok geçmeden özgürlük, hukuk ve demokrasi sevdalısı halkımızın iradesi tarafından yenilgiye uğratılacaktır. Türkiye'yi uçuruma sürükleyenler mutlaka yargıya hesap verecektir.

Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi…

Güven ve umut, karanlık ve korkuyu yenecektir.

Türkiye Cumhuriyeti, daima ileriye gidecektir.

Türkiye'yi böldürmeyeceğiz, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız.

Vatansever halkımıza saygıyla duyurulur..."