İstanbul’dan kara yolu ile memleketi Yalova’ya gelen Milletvekili Muharrem İnce’yi Yalova’nın girişinde partililer çiçekle karşıladı. Karayolunda konvoy oluşturan partililerle il binasına gelen İnce, ardından bir de basın açıklaması yaptı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sosyal medyadan yapılan hakaretleri tasvip etmediğini söyleyen İnce, şunları kaydetti:

“Bir mücadele verdik. Bu mücadele kişisel bir hırs değil, bu bir ego tatmini değil. Ben genel başkan olayım mücadelesi değil. Bu mücadele geleceğimizi geri alma mücadelesi. Çocuklarımızın, ülkemizin geleceği tehlikede. Geleceğimizi geri almak için bir değişim mücadelesi başlattık. CHP’de değişim, Türkiye’de değişim dedik. CHP değişirse Türkiye değişir dedik. CHP umut olursa insanlarımızın yüreği kıpır kıpır olur dedik. CHP’de umutları yeniden yeşertmek için, umutları çoğaltmak, yaşatmak için bir değişime ihtiyaç olduğunu, mevcut yapının, statükonun bu büyük başarıyı gerçekleştiremeyeceğini defalarca yenildiğini, yine yenilirse 2019’da çok kötü olacağını ve her şeyimizi kaybedeceğimizi, bunları anlatmaya çalıştık. Sokakta bunu anlattık. Tribünlerde anlattık. Parti tabanında anlattık. Her yerde anlattık. Bir sıkıntımız kaldı oy kullananlarda tam anlatamadık. Onlar da bu memleketin evladı. Göstersem şaşırırsınız. ‘Oyumu sana vermedim çok üzgünüm, pişmanım’ diye mesaj atan mı istersiniz, ‘İmza istedin vermedim, kendimden utanıyorum’ diyen mi istersiniz. ‘Emrindeyim’ diyen mi istersiniz. ‘Yanlış yaptık’ diyen mi istersiniz? Pek çok şeyler var ama sonuçta bir genel başkan seçildi. İtirazlarım var. Yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara boyun eğmeyeceğim ama beni seven dostlarımın sosyal medyada genel başkana hakaretlerini görüyorum. Bunları tasvip etmiyorum, doğru bulmuyorum ve istemiyorum. Böyle bir şey olmaz. Bu doğru değil."

'PARTİMİZİN İÇ İŞLERİ BİZİ İLGİLENDİRİR'

“Bizim partimizin iç işleri bizi ilgilendirir” diyen İnce, “Biz parti içerisindeki mücadelemizi sürdüreceğiz. Asla geri adım atmak yok. Ben yolumdan dönmüş değilim. Ne diyordu Pir Sultan, ‘Kadılar, müftüler fetva yazarsa işte kement, işte boynum asarsa, işte hançer, işte kellem keserse, dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan’ diyor. Bizim yolumuz doğru bir yoldur. Bizim yolumuz özgürlük, demokrasi, değişim yoludur. Türkiye’yi bu haramilerden kurtarma yoldur. Mücadelemize devam edeceğiz. Bunu yaparken de AKP’nin Türkiye’ye yaptığı zulmü, adaletsizliği, hukuksuzluğu nasıl eleştiriyorsak CHP’de de yapılanları eleştireceğiz ama onlar da bir taraftan Tayyip Erdoğan, bir taraftan yandaşları, ‘Bak gördünüz mü, CHP’de de neler oluyor? diyerek topa girmeye çalışıyorlar. Onlara söyleyeceğim şey şu; oturun oturduğunuz yerde. Bizim partimizin iç işleri bizi ilgilendirir. Biz bir mücadele veriyoruz. Siz saray darbesiyle başbakan değiştirdiniz. Halkın seçtiği belediye başkanlarını ağlata ağlata istifa ettirdiniz. Sizden öğrenecek demokrasi dersimiz yok. Oturun oturduğunuz yerde. Biz AKP’deki, MHP’deki yaşananları CHP’de istemiyoruz. Bizim ölçümüz AKP ve MHP değil. Biz kendimizi onlara göre konumlandıramayız. Bizim ölçümüz kendi değerlerimiz, kendi tarihimiz, birikimimiz. Bizim ölçümüz çağdaş dünya. Avrupa’daki partilerden nasıl değişimler gerçekleşiyorsa bizde de öyle olsun. Biz bunun mücadelesini veriyoruz ve haklı bir zemindeyiz” diye konuştu.

'SANDIKTAN ÇIKAMADIK AMA VİCDANLARDA VARIZ'

CHP kongresinde seçimi kazanamadığını ancak vatandaşların vicdanlarında var olduğunu söyleyen İnce, şöyle devam etti:

“Sandıktan çıkamadık ama vicdanlarda varız. Sokakta varız. Milletin gönlünde varız. Sandıktan çıkmak kolay da vicdanlarda var olmak çok zor. Biz zor olanı başardık. Sırada kolay olan var. Yani 2 gündür nereye gitsem, sokakta, mazot alırken, markete girsem, uçağa binsem, nereye gidersem gideyim, ‘Üzülme başkan, sen gönüllerin başkanısın’ diye millet bir teveccüh gösteriyor. Kazansaydım ne olacaktı ben de bilmiyorum. Bazen insanlar kazanırken kaybeder, bazen de kaybederken kazanırsınız. Asla değişim demekten vazgeçmeyiniz. Değişimin gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bunu başaracağız. 3 Kasım 2002’de Yalova’dan başlayan bu serüven, bu yürüyüş Allah’ın izniyle, milletin isteği ile çok daha üst noktalara gerçekleşecek. Sizlerden istediğim bazı kızanlar, fevri davranan arkadaşlarım var. Fotoğrafını çekip bana gönderiyorlar. Partiden istifa ediyorlar. Buna çok üzülüyorum. Sakın ha böyle bir şey yapmayın. Biz mücadelemizi burada sürdüreceğiz. İnsanlık tarihi demokrasi, özgürlük mücadeleleriyle doludur. Biz de Türkiye’de bunu yeniden başlatacağız. Bu mücadele sona erecek. Bu haramileri iş başından gönderene kadar. Bu devleti yönetenlerden bahsediyorum. Önce CHP’de değişimi sağlayacağız, istifa mistifa, herkes bıraksın bunları bir kenara. Önümüze bakalım. Sayın Genel Başkana, Sayın Kılıçdaroğlu’na asla hakaret istemiyorum. Asla böyle bir şey yok. Ben haklı zeminde her şeyi tartışmaya devam edeceğim. Herkesin gözü önünde oldu bu. İmza buldu, bulamadı. Gördün işte 447 oyu. 447 oy alan adam 125 tane imza mı bulamayacak. Bu tartışmaların hepsi geride kalmıştır. Önümüze bakacağız. 2-3 gün Yalova’dayım, köydeyim. Biraz dinleneceğim, sesimi toparlayacağım. Sonra hemen yola çıkıyorum yine. İlleri gezmeye devam ediyorum. Herkesin haberi olsun. Hemen önümüzdeki hafta gezmeye devam ediyorum, çalışmalarımı sürdürüyorum.”

'BİR ADAY DAYATMASI OLURSA'

Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili yöneltilen soruya da yanıt veren İnce, “Ben CHP’nin gençlik kollarından bu yana bir neferiyim. Benim bu partiyle bir gönül bağı var. Bu partiyle aramda tarifi mümkün olmayan derecede bir bağlılık var. Partimi zora sokacak hiçbir şey yapmam. Partimi oy kaybettirecek, onu sıkıntıya sokacak hiçbir şey yapmam ama şunun da bilinmesini isterim: Yeni anayasaya göre bir siyasi parti bir aday gösterebiliyor. Birden fazla aday şansı yok. Ya da 100 bin imzayla kişi kendisi aday olabiliyor. Eğer 2014’te olduğu gibi hemen baskın bir seçim olursa, 2014’te olduğu gibi, il başkanlarının bilmediği, ilçe başkanlarının bilmediği, milletvekillerinin bilmediği, parti meclisi üyelerinin bilmediği, yalnızca, sadece ve sadece Sayın Genel Başkanın tek başına karar verdiği bir aday dayatması olursa bu seçenek o zaman 100 bin imzayla mümkündür. Geçen sefer aman parti zarar görmesin diye ses çıkarmadık ama bu sefer beni hiçbir kimse tıpış tıpış oy kullanmaya gönderemeyecek” dedi.