Adana'ya partisinin Anayasa referandumu ile ilgili yürüttüğü çalışma için gelen Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, havaalanı çıkışında basın açıklaması yaptı. CHP Parti Meclisi Üyesi Avukat Sera Kadıgil'in gözaltına alınmasını değerlendiren Tezcan, "Türkiye'de siyasi rehin alma kampanyası devam ediyor. Parti Meclisi Üyemiz Sera Kadıgil'in İstanbul'da gözaltına alındığını öğrendim. Sera Kadıgil, çalışkan bir parti meclisi üyesidir, çalışkan bir avukattır. Son dönemde özellikle Anayasa değişikliği sürecinde televizyonlarda gösterdiği yüksek performans nedeniyle göz dolduran bir arkadaşımızdır. Konuşmaları sade, berrak net anlatımı ile Anayasa'ya niye karşı çıktığımızı çok rahat anlatıyordu. Karşısına çıkan akademisyenleri de hırpalayıp bir kenara koyabilecek yetenekte bir arkadaşımızdı. Son dönemdeki çıkışları göz doldurmuş ve iktidar kanadını korkutmuş olacak ki geçen hafta sonundan itibaren Sera Kadıgil için bir linç kampanyası başladı. 7 yıl öncesinde attığı twetler, parçalanarak montajlanarak, anlamlarından koparılarak servis edilmeye başlandı. Bunlardan dolayı hiçbir kaygımız korkumuz yok"dedi.

'HAYIR' DİYENLERİN GÖZÜ KORKUTULUYOR

Sera Kadıgil'in gözaltına alınmasının referandumda 'Hayır' kampanyası yürütenlerin gözünü korkutmaya yönelik bir hareket olduğunu ileri süren Tezcan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün görüyoruz ki bu montajlanmış twetler nedeniyle Sera Kadıgil, gözaltına alınıp ifadeye götürülmüştür. Bir avukatın İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde ifadesi rahatça alınabilmesi mümkünken, emniyete ısrarla götürülmesi çok açık bir şekilde, 'Hayır' kampanyası yürütecekleri korkutmaya yönelik bir adımdır. Türkiye'de 'Hayır' kampanyası yapanlara, kampanyayı terörize etmeye yönelik adımları ne yazık ki çok sık görmeye başladık. Bu siyasi rehin alma kampanyasıdır. Buna pabuç bırakmayacağız. Hükümet çevrelerine sesleniyorum. Kampanyayı terörize etmekten vazgeçin. Bizi korkutamazsınız. Eğer bir kişinin 7 yıl öncesindeki attığı twetler ya da söylediği sözler nedeniyle sorumlu tutacaksınız. O zaman Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, Sayın Başbakan, Hükümet üyeleri, Melih Gökçek ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bütün üst yöneticilerinin FETÖ üyeliğinden tutuklanması gerekir. Çünkü bırakın 7 yıl öteye gitmeyi, 4 yıl öncesinde söyledikleri ile Fetullah Terör Örgütü'nü göklere çıkardıklarını biliyoruz. Geçmişi kurcalayacaksanız kendi geçmişinizi kurcalayın. Bizim geçmişimizi kurcalamaya kalkarak bugün Türkiye'de vatandaşın, 'Hayır' diyeceği Anayasa değişikliğinde, 'Evet' çıkaramazsınız. Bundan medet ummaktan ve Türkiye'yi terörize etmekten vazgeçin. Sayın Başbakan, Sayın Adalet Bakanı, Hükümet üyeleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve bütün yargı çevrelerine, 'hukuk içinde kalın, bu kampanyada yargıyı iktidarın sopası haline getirmeyin' diye çağrı yapıyorum."