CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, partisinin il binasında düzenlediği toplantıyla CHP İzmir ikinci bölgeden milletvekili adaylığı için önseçime gireceğini açıkladı. Balbay’ın adaylık açıklamasına Karşıyaka, Çiğli, Menemen ilçe başkanları katıldı. Gençlik yıllarının ve meslekteki ilk 10 yılını geçirdiği için İzmir’i doğduğu yer olarak gördüğünü ifade eden Balbay, cezaevinden çıktıktan sonra partinin milletvekili çıkaramadığı illere gitmekle görevlendirildiğini belirterek, "Oralara gittim ama İzmir’i de hiç ihmal etmedim. Meclis devamsızlığım sadece beş gün. Lise öğretmenlerim var burada, beş günlük devamsızlık herhalde beni sınıfta bırakmaz. Meclis çalışmalarına hep omuz verdim. Anadolu’da her yere giderek insanlara dokundum. Dokundum, dinledim ve anlattım" dedi. Balbay, neden önseçime girme kararını aldığını şöyle açıkladı:

"En kötü önseçim sıralaması en iyi genel merkez sıralamasından daha iyidir. Kendimi üyelere teslim etme kararı verdim. Üyeler değerlendirecektir. Tabana gidip oyumun ölçüsünü almak istiyorum. Genel Başkanımıza kararımı ilettim. Bana, 'sizin parlamentoda olmanızı istiyorum. Önseçim yarışında başarılar diliyorum. İzmir’in sizi feda edeceğini sanmıyorum’ dedi. Kendisine teşekkür ettim ve yola çıktım."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I ELEŞTİRDİ

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan Balbay, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı bu toplumu hasta etmektedir. Ülkede cumhurbaşkanlığı sorunu var. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı devlet kurumları arasında dengeyi sağlamalı ancak şuanda böyle değil. Son 5 ayda 80 vatandaş Cumhurbaşkanına hakaretten ya tutuklandı ya gözaltına alındı. Halkıyla kavgalı Cumhurbaşkanı var. Önceden TRT için Tayyip Radyo Televizyon diyordum şimdi TMSF için Tayyip'e Medya Sağlama Fonu diyorum. Kaçak saraydaki 4 ay yattı 15 senedir anlatıyor. Ben beş yıl yattım bir anımı anlatayım. Silivri’de yattım, sonra Sincan’a geldim. Silivri’de küçük küçük haklar almıştım. Havalandırma saatinin uzatılması, kitap sınırın kaldırılması gibi. Sincan’a geldim. Cezaevi müdürü bir metin gösterdi. Balbay’a hiçbir ayrıcalık yapılmaması yazıyordu. '1 kişiye 5’ten fazla kitap verilmez' yazıyordu. Hakkımızın daha fazla olduğunu ifade ettim. Müdürle görüştüm. 'Sayın müdür ben buraya hapis yatmaya gelmedim. İleride bu ülkeyi biz yöneteceğiz hazırlık yapmaya geldim. Bu devran döner.' dedim. O da bana 'Sayın Balbay size bütün bu haklarınızı verelim bu devran döner' dedi. Biz hedefimizi çok net topluma anlatırsak bu devran döner."