Halide Demir - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Saadet Partisi (SP), Büyük Birlik Partisi (BBP) gibi partilerin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylarını açıklamasının ardından 30 Mart yerel seçimlerine iddialı bir isimle çıkması beklenen İşçi Partisi'nin İzmir için İzmir'in CHP'li efsane başkanlarından Yüksel Çakmur ile büyük bir 'sürpriz çıkış' yapması bekleniyor.

İP Genel Başkan Yardımcısı Tugay Şen'in katılımıyla dün, Bayraklı Havuz Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen ve 37 ilçe aday adayının da tanıtıldığı 'Yerel Yönetimlerden Milli Hükümete' temalı Yöneticiler Meclisi Toplantısı'nda aday adaylarıyla birlikte seçim stratejilerinin de ele alındığı toplantıda Çakmur'un adı 'çok kısa bir süre sonra' denilerek ertelendi.

İzmir'in CHP'li köklü siyasetçilerinden Yüksel Çakmur ile bir süredir görüştükleri ve aday olma teklifi gönderilen Yüksel Çakmur ile görüşmelerinin sürdüğünü belirten İP Genel Başkan Yardımcısı Tugay Şen, dün gerçekleşen toplantıda Çakmur'u İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak açıklamadı ancak, kendisine yöneltilen 'Çakmur adayınız olacak mı? Ne zaman açıklayacaksınız?' şeklindeki soruya yanıt verdi.

Tugay Şen, "Sayın Yüksel Çakmur, bizim beklenti ve tariflerimize uyan çok değerli bir siyasetçidir. Kendisiyle görüşmelerimiz ve çalışmalar sürüyor. Çok kısa bir zaman içinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayımızı açıklayacağız. İşçi Partisi olarak İzmir'e sürpriz yapacağız" dedi.

CHP, güçbirliği çağrımızı reddetti

Tugay Şen, toplantının açılışında yaptığı konuşmada CHP ve Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) yüklendi.
18 Ocak tarihine kadar partisinin tüm ilçe belediye başkan adaylarının yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayını da açıklayacaklarını belirten Tugay Şen, "İşçi Partisi, en başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayını çok kısa süre içinde açıklayacaktır. Adayımız tüm İzmir'in yakından tanıdığı, İzmir'e önemli hizmetleri bulunmuş biri olacaktır. Kısacası İşçi Partisi, İzmir'de sürpriz bir isimle seçime girecektir. İlçelerde de göstereceğimiz belediye başkan adaylarımızı 18 Ocak'tan itibaren açıklamaya başlayacağız" dedi.

İP Genel Başkan Yardımcısı Tugay Şen, partisinin genel başkan vekili Hasan Basri Özbey'in 3 Ağustos'ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret edip güçbirliği çağrısında bulunmasına karşın bu çağrılarının reddedilmesini sert bir dille eleştirdi. Şen, güçbirliği önerilerinin reddedilmesine gösterdiği tepkiyi, "Genel Başkan Vekilimiz Hasan Basri Özbey, 3 Ağustos 2013 tarihinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu ziyaret edip, güçbirliği çağrısında bulundu. İzmir'de CHP il başkanı ve yöneticileriyle Aralık 2013'ten itibaren görüşmelerde bulunduk. İzmir'de CHP+İP+milliyetçiler olarak Atatürk'te birleşmeyi gerçekleştirme ve Türkiye'ye örnek olmayı önerdik. Ancak bu görüşmelerin sonucunda CHP yönetimi, güçbirliği çağrımızı reddetti. Görülüyor ki CHP, ABD ve onun F tipi yapılanmasıyla ittifakı tercih etmektedir" sözleriyle ifade etti.

İP Genel Başkan Yardımcısı Tugay Şen, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP), 17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk operasyonlarının ardından kamuoyunda oluşan büyük tepki nedeniyle, 30 Mart yerel seçimlerinde, İzmir adayı Binali Yıldırım dahil olmak üzere Türkiye ve İzmir'de seçim kazanma şansını yitirdiğini söyledi.

Şen, AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın bacanağı Cemalettin Haberdar'ın da adının karıştığı yolsuzluk operasyonunun ardından Yıldırım'ın yaptığı 'Babam da olsa üzerine gidilsin" şeklindeki açıklamasının bile yeterli olmadığını ve İzmir'in ilçelerinde başladığı seçim çalışmalarını partisinin ilçe binalarında yapmak zorunda kaldığını belirtti.

İP Genel Başkan Yardımcısı salonu dolduran partililere hitaben sürdürdüğü konuşmasında, eleştirilerini Binali Yıldırım'ın ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve mevcut başkan Aziz Kocaoğlu'na çevirdi.

Tugay Şen, başta İzmirliler olmak üzere tüm yurttaşların 30 Mart yerel seçimlerinde CHP ve AKP arasında tercih yapmaya zorlanmasına da tepki göstererek, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:
'Ya AKP kazanırsa' endişesiyle Fethullah Gülen'in sözde Türkçe olimpiyatında ona övgüler dizen, şimdilerde 'Gezi' ruhundan bahsedip Haziran'da TOMA'lara su veren Aziz Kocaoğlu'nu seçme mecburiyetinde değildir. İzmir, ne kentimize 'gavur' diyen Tayyip Erdoğan'ın sağ koluna, ne de millete 'yalaka' diyen Aziz Kocaoğlu'na muhtaç değildir."

Şen, daha sonra partisinin bugüne kadar açıklanan ilçe belediye başkan adaylarını tanıttı. İşçi Partisi'nin 'Yerel Yönetimlerden Milli Hükümete' temalı Yöneticiler Meclisi Toplantısı'nın ikinci bölümü basına kapalı gerçekleştirildi. Toplantının ikinci bölümünde 30 Mart yerel seçimlerinde izlenecek seçim çalışma ve stratejilerinin ele alınacağı belirtildi.


'Adayım' demedi, o da CHP'yi eleştirdi


Kendisinin aday olma isteğinin olmadığını belirten Yüksel Çakmur, üyesi olduğu ve 50 yılı aşkın siyaset yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik sert eleştirilerde bulundu. Çakmur, sağ görüşten adaylar da gösteren partisi CHP'yi 'amaca ulaşmak için her araç mübahtır' anlayışının temsilcisi olarak görülen Makyavel'i örnek almakla, Makyavelist olmakla eleştirdi

Gazetemize açıklamalarda bulunan Yüksel Çakmur, görüşme iddialarını yalanlamadı ancak "Bir süredir çeşitli medya organlarında İzmir Büyükşehir Belediye başkan adaylığına çeşitli partilerden aday olacağım konusunda söylentiler yayınlanmakta. İP'ten de aday olacağım konusunda konular çıkıyor. Böyle bir güven duygusuna saygı duyuyorum. Ancak benim tarafımdan adaylık konusunda hiçbir beyan olmadı. Söz konusu haberlerin şahsımla bir ilgisi olmadığı kanısındayım. Ben 50 yılı aşkındır sosyal demokrat ideoloji doğrultusunda yaşamımı sürdürüyorum. CHP üyesiyim. İzmir Büyükşehir Belediye başkan adaylığım söz konusu değil" yanıtını verdi.

Makyavelist politika


Kendisinin aday olma isteğinin olmadığını belirten Çakmur, üyesi olduğu ve 50 yılı aşkın siyaset yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik sert eleştirilerde bulunmaktan da geri durmadı.

Partisi CHP başta olmak üzere her partinin bir ideolojisi olduğunu, bunu kaybeden ANAP ve AKP gibi partilerin düştüğü durumların ortada olduğunu kaydeden Çakmur, şöyle konuştu:
"CHP'nin üyesiyim ve bütün çabalarım CHP'nin tam bir sosyal demokrat parti olmasıdır. Düşüncem de amaçlar araçları meşru kılar. Amaca ulaşmak için araçlar meşrudur Makyavelist düşünce olarak görüyorum. Böyle bir düşüncenin varlığı başarıya götürmez. Başarısızlığa götürür. Bu tabi kurucu bir irade var. sonradan gelenler kurucu irade değil. İlkeleri, ideolojisi var. O ilkelerle o parti yükseliyor, halka kendisini inandırıyor. Makyavelist politikayı doğru bulmuyorum. Amaca ulaşmak için her araç meşrudur, olabilir mi? Ben bunların mücadelesini verdim.'Her taraftan aday olsun, Ankara'dan, İstanbul'dan şunu çıkarıyoruz. Hatay'dan da bugünkü iktidarın belediye başkanlığını yapan insanı aday yapıyoruz, biz böyle başarıya ulaşacağız' diyenler olabilir. Politika ciddi bir iş, demokrasi büyük bir değer. Ahlakı, erdemliliği, etik değerleri ciddiye almayı gerektiriyor. Partisinin ideolojisi olmaz derseniz onu kaybederseniz, onu kaybeden siyasi partiler ne duruma düştü. ANAP'a bakın ne duruma geldi, şimdi nerede? Bugünkü iktidar partisi milli görüş gömleğimiz var, her gömleği giyen gelsin dedi. Bakın şimdi ne kadar güçlükleri yaşıyor. Demek ki bu ideolojiler kaybediliyorsa. İnsan ideolojisinden utanç duyar mı? Ailenin de temelinde görüşler, ilkeler var. Partide de böyle görmek gerek. Ruhunu şeytana satarken düşünmek lazım. Bir bedel ödenir, sıfırı tüketir."

Çakmur, sosyal demokrat ve sol güçlerin 'güç ve yürek birliği' yapmasını sürekli vurgulayarak, "CHP'ye aidiyetle bağlıyım. Aday olmadım, düşünmedim. Ama bir şey söyledim. Sosyal demokrat olsun, bir gönül ve dilek birliği sağlanmalı. Sağ yönetti. Bugünkü iktidarın felsefesi 35 yıldır ülkeyi yönetiyor. İleri demokrasi dediler, siyasal islam geldi, içine de vahşi kapitalizmi soktular. Türkiye'yi seven tüm yurtseverlerin yerel yönetimlerde iktidar olması gerekiyor. Bu birlik ve yürek birliği ile olacak. Birbirini asimile edecek, taktik kullanıp absorbe etmeye, yutmaya çalışacak. Makyavelist felsefeyle bir fazla oy alanı aday yaparız diyemezsiniz. Ama bu fikirleri paylaşıp, yürek birliği yapmanın aydınlık getireceğini düşünüyorum" diye konuştu.

"Büyüklerimizden CHP terbiyesi aldık" diyen Yüksel Çakmur, partisi CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na iki kez mektup yazdığını ve gördüğü eksiklikleri ilettiğini ancak sonuç alamadığını anlatarak, belediye başkanları ve milletvekillerinin 7 kişiden oluşan bir komisyon tarafından seçilmesinin demokrasi anlayışıyla bağdaşmadığını söyledi.

Üyesi olduğu CHP içinde yapılanları doğru bulmadığını tekrarlayan, anketlerle yürütülen seçim çalışmalarının ise halka saygısızlık olarak gördüğünü dile getiren Yüksel Çakmur, sol ve sosyal demokrat güçlerin işbirliğine gitmemesi durumunda Türkiye'nin gittiği kaos ortamına mahkum olacağı uyarısında bulundu.

Metro ihalesinde ilk imza onun


1989-1994 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Yüksel Çakmur, 1942 yılında İzmir'de doğdu ve milletvekilliği, bakanlık ve ilçe belediye başkanlığı görevlerini yürüttü. 1969 yılında İzmir İktisadi ve Ticari Bilimler Yüksek Okulu'ndan mezun olan Çakmur, 1971 yılında Buca Belediye Başkanı, 1973 ve 1977 genel seçimlerinde de İzmir'den milletvekili seçildi.

Bakanlar Kurulu'nda iki kez Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev aldı. 1989 yerel seçiminde, Başkan Burhan Özfatura'ya karşı seçim kazanıp İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Çakmur, başkanlık görevini Özfatura'ya karşı kaybettiği 1994 yerel seçimlerine kadar sürdürdü. Çakmur ayrıca, İzmir Körfezi'nde yolcu taşımacılığını başlattı ve metro ihalesine ilk imzayı attı.