Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Meclis'te yapılan Yüce Divan oylamasıyla ilgili konuştu. Davutoğlu, oylama ile ilgili hiçbir milletvekillerine yönlendirme veya baskı yapmadıklarını iddia ederek, bunun yasal sürece saygı gösterdiklerini ortaya koyan bir tutum olduğunu belirtti.

Londra’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 4 eski bakanın Yüce Divan'a gönderilmeme kararıyla ilgili sorular üzerine milletvekillerinin kendi iradeleriyle bir sonuca ulaştıklarını söyledi. Başbakan Davutoğlu, “Bu sonucun ortaya çıkardığı net tablo şudur; 17-25 Aralık komplolarının, daha sonraki 19 Ocak'ta MİT TIR’larında yapılan ve hatta daha önce 7 Şubat'ta MİT Müsteşarımıza yapılan süreçlerin bütünü, bu kararla birlikte bir darbe teşebbüsü olarak tescil edilmiştir. Bu anlamda hukuki süreç zaten sürüyor. Hukuki anlamda da bu konuda atılacak adımlar bellidir. Var olan iddialar hususunda belli bir hukuki sonuca ulaşılmıştır. Herkesin buna saygı göstermesi gerekir" diye konuştu.

Türkiye'de bu tür konuların yasal süreç içinde, olması gerektiği gibi ele alındığını ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'deki anayasal, yasal çerçeve bellidir. Bir soruşturma komisyonu oluştuğunda, komisyon herhangi bir ihsası reyde bulunmadan konuyu objektif, hukuki esasları göre değerlendirir ve Genel Kurul'a gönderir. Genel Kurul'da bu rapora itiraz olduğunda; muhalefet tarafından itiraz oldu, oylama yapılır ve her bir milletvekili kendi hür iradesiyle oyunu kullanır. Prosedür budur. Gerek etik, gerekse yasal anlamda yapılması gereken de budur."

En başından bu yana kendisi ve arkadaşlarının açık bir tavır sergilediğini vurgulayan Davutoğlu, yasal sürece herkesin saygı gösterdiğini ve partisinin soruşturma komisyonu süresince hiçbir müdahalede bulunmadığını anlattı. AK Parti'nin darbelere karşı olan birlik ve beraberliğini gösterdiğini söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu anlamda açık ve net bir tutum takınılmıştır. Farklı görüşlere sahip olan arkadaşlar olmuşsa bu da sürecin doğal olarak seyretmesi gereken şeklini göstermektedir. Eğer AK Parti blok olarak oy vermiş olsaydı bu sefer de muhtemelen ‘AK Parti yasalara aykırı olarak grup tavrı aldı. Yönlendirme, baskı yapıldı milletvekillerine’ denecekti. AK Parti yasal, etik, doğru olan şeyi yapmıştır. Bu konuda da her zaman teamüllere, kurallara saygı göstermeye devam edeceğiz."

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi için “Hz. Peygamber'e hakaret edenlere sahip çıkmakla suçluyor. Hayatımda böylesine alçakça bir suçlamayla hiçbir zaman karşı karşıya kalmadım" dediğinin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu'na yakışan bir tutum ama önce kendi genel başkanlığına geliş sürecine tekrar baksın. Başkalarıyla ilgili ahlak dersi vermeye kalkmadan önce kamuoyu önünde nasıl ahlaksızca ve alçakça bir komployla genel başkanlığa geldiğini önce kendisi aynaya bakarak görsün, sonra daha önceki genel başkandan ahlaki bir özür dilesin. Alçakça komplolar üzerinden mevkilere gelmek Kılıçdaroğlu'na yakışan bir tutumdur, bu üslup da ona yakışır. Benim tutumum ve tavrım açıktır. Türkiye'de bir gazete kamuoyu hassasiyetini hiç gözetmeden ve bu konuda milletimizin inandığı değerleri rencide edecek şekilde bir karikatür basıyor, ertesi gün de Kılıçdaroğlu o gazeteyi arıyorsa burada açık bir tutum var. Benim yorumum olmasına gerek olmaksızın Kılıçdaroğlu'nun bu gazeteye, bu karikatüre verdiği desteği gösterir. Kılıçdaroğlu bu tür küçük oyunlarla, çok kötü düzenlenmiş ezbere cümlelerle yaptığı hataları örtemez, alçaklık onun genel başkanlığa geliş tarzında. Bir incelesin orayı, kamuoyu da bunu bilir, kendisi de bilir. Önce yan yana yürüdüğü kendi liderine, kendi genel başkanına yapılan bir tutum karşısında başı dik duramayan birinin bugün kamuoyunda konuşmaya hakkı da yok, haddi de yok. Kamuoyumuz her şeyi çok yakından görür, herkesin de ahlak seviyesini, üslup düzeyini de takdir ediyor. Zaten seçimlerde de neticeler ortada, onun için söyleyecek fazla bir şeye gerek yok. Kılıçdaroğlu'nun önce 'edep ya hu' dersini alması lazım."