Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yakın dönemde ezan konusunda yaşanan tartışmaları son derece tehlikeli buluyorum. Bu yönde Parlamentoda karar alınması bir yana böyle bir tartışmanın varlığı bile akıl ve vicdan dışıdır" dedi. Erdoğan, " Bölgemizin yeni gerilimlere, provokasyonlara değil , barışa katkı sunacak hamlelere ihtiyacı var" diye konuştu.

"BEN FİLİSTİN MESELESİNİN BM GÜVENLİK KONSEYİ İÇİN BİR TURNASOL KAĞIDI İŞLEVİ GÖRDÜĞÜNE İNANIYORUM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wow Otel'de "Parlamentolararası Kudüs Platformu Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu"nda konuştu.

BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin'e ilişkin aldığı kararlara değinen Erdoğan, şunları söyledi:

 "Bölgede yaşanan pek çok gerilimin temelinde Filistin meselesinin buradaki hak gaspının yaşandığı aşikârdır alınan BM kararları, maalesef bu haksız durumu gidermeye yetmedi. Çünkü hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun geçerli olduğu mevcut küresel sistemde bu kararların hiçbiri uygulanamıyor. Ben Filistin meselesinin BM Güvenlik Konseyi için bir turnasol kağıdı işlevi gördüğüne inanıyorum. Filistin gibi hayati bir konuda yıllardır aldığı kararları hayata geçirmekten aciz bir kurumun günümüz meselelerine çözüm bulma ihtimali yoktur. Bunu beklemeyiniz. Bu durum, Müslümanlar nezdinde uluslararası sisteme ve kuruluşlara karşı büyük bir güven kaybı oluşturdu. Bu güven sorunu, DEAŞ gibi sapkın akımlara istismar zemini sunuyor. Ortadoğu'nun kalbindeki bu yara tedavi edilmeden bölgenin huzur ve sükûna kavuşması düşünülemez. Gerek İsrail yönetimi gerekse uluslararası kamuoyu işgali durduracak adımlar atmak yerine gerilimi tırmandıracak politikalara yöneliyor. Bizim beklentimiz, bırakın Filistinlilere baskı yapılmasını tarihi olarak kendilerine ait toprakların iadesi için gereken adımların derhal atılmasıdır."

"EZAN BİR ÇAĞRIDIR. BU ÇAĞRIYI ENGELLEMENİZ SIKINTILARA NEDEN OLACAKTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

 "Yakın dönemde ezan konusunda yaşanan tartışmaları son derece tehlikeli buluyorum. Bu yönde Parlamentoda karar alınması bir yana böyle bir tartışmanın varlığı bile akıl ve vicdan dışıdır. Ötekileştirmeyi derinleştirecek din ve inanç hürriyetini ayaklar altına alacak bu tartışmanın kimseye faydası yoktur. Bu tarz bir uygulamaya gidilmesi sadece Filistinlileri değil onlarla birlikte tüm Müslümanları rencide etmektedir. Bölgemizin yeni gerilimlere, provokasyonlara değil , barışa katkı sunacak hamlelere ihtiyacı var. Bu konuda endişelerimizi, böyle bir tasarının yasalaşması halinde ne tür tehlikeli sonuçlara sebep olabileceği çeşitli kanallardan İsrailli yetkililere ilettik. Önceki gün ülkesindeki yangınların söndürülmesi için yaptığımız yardımlara teşekkür etmek üzere şahsımı arayan İsrail Cumhurbaşkanı'na da bu hususu açıkça ifade ettim. İsrail parlamentosunun aklıselim ile hareket edeceğine inanıyorum. Ezan bir çağrıdır. Bu çağrıyı engellemeniz sıkıntılara neden olacaktır. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanı olarak bu meselenin de yakın takipçisi olamaya devam edeceğiz."

"BANA GÖRE SURİYE'DE 1 MİLYONA YAKIN İNSAN ÖLDÜ"

BM Güvenlik Konseyinin mevcut yapısına yönelik eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Şu andaki haliyle ben BM'den adalet beklemiyorum. Böyle bir adalet oradan çıkmaz, bunu bilin" diye konuştu.

Suriye meselesinde BM Güvenlik Konseyi'nin adım atmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki ölümlerin 1 milyona ulaştığını söyledi. Erdoğan," BM'den Suriye'de Irak'ta bir şey görebildiniz mi? Şu anda 600'lü rakamlar konuşuluyor ama hayır bana göre Suriye'de 1 milyona yakın insan öldü. Ve bu ölümler hala devam ediyor. Çocuk, kadın, bebek, ayırım yapmaksızın devam ediyor. Nerde BM ? Ne yapıyor ? Irakta var mı ? Yine yok" diye konuştu.


ESED HÜKÜMRANLIĞINA SON VERMEK İÇİN

Sözü TSK'nın Suriye'deki operasyonuna getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz 'sabır sabır' dedik, en sonunda dayanamadık ve Suriye'ye ÖSO ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik ? Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprakların gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için, yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren, zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik. Başka birşey için değil. Kimse de ırkçı milliyetçilik yapmasın. Bizim asabi bir milliyetçiliğe asla olumlu bakmamız mümkün değildir. Irkçılığı bir kenara bırakacağız. Mezhepçiliği bir kenara bırakacağız. Bizim dinimiz İslam" şeklinde konuştu.