Benin Cumhurbaşkanı Thomas Boni Yayi ile düzenlediği ortak basın toplantısında soruları cevaplandıran Gül, Suriye tarafından düşürülen uçağın düşüş nedeni ile ilgili soruya cevap verdi. Enkazın çıkarıldığını belirten Abdullah Gül, "Gayet dikkatli bir şekilde teknik testlerden geçiyor. Onlar tamamlandıktan sonra nihai açıklama yapılacak. Bunun dışında elinde herhangi bir şekilde belgesi olan varsa onlar da açıklasınlar." dedi.

Tutuklu milletvekillerinin durumu ile ilgili bir soruya ise Gül, "Bu konularla ilgili görüşlerim herkes tarafından biliniyor. Şimdi artık mahkemeler çıkan yasaları yorumlayacak, gerekçelerine bakacaklar. Ellerindeki bilgiler ve kanunlar çerçevesi içerisinde kendileri kararlarını verecekler." diye konuştu.

Suriye ile son günlerde gerilen ilişkilerle ilgili bir soruya Gül, halkın meşru taleplerine karşı, ordusunun, rejimin meşruiyetinin kalmayacağını belirterek, "Biz böyle bir duyarlılıkla Suriye'ye karşı yeni politikamızı yürütüyoruz. Ümit ederiz ki bütün dünya da bu konuda daha duyarlı hale gelir. Geçen sene daha duyarlı olduğunu gördüğüm birçok önemli ülke, bu sene o kadar çok duyarlılıklarını göstermiyorlar. O bakımdan bütün uluslararası camiaya da burada seslenmek isterim ki Suriye'de yaşanan bu insanlık faciasına, felaketine karşı herkes daha duyarlı hale gelsin." şeklinde konuştu.

Son yıllardaki Afrika ülkeleri ile artan diplomatik ilişkilerle ilgili bir soruya karşılık olarak Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin 30 Afrika ülkesinde büyükelçisi bulunduğunu belirterek, bu sayıyı 34'e çıkaracaklarını kaydetti. Afrika ülkelerinin de Türkiye'ye ilgi gösterdiklerine dikkat çeken Gül, şunları ifade etti:

"Şu anda 17 Afrika ülkesinin Türkiye'de büyükelçiliği var, 16 Afrika ülkesi de Türkiye'de daimi büyükelçilik açmak için bize resmen başvurdu. Bu 17'ye çıkmıştır. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı da Benin'in de Türkiye'de daimi büyükelçilik açma niyetini açıklamıştır. 'Artık ilişkilerimiz Paris üzerinden değil, direkt iki ülke arasında olmalıdır' demiştir. Bence bu gayet dürüstçe, iyi niyetli, insani ve siyasi, tabii ki amaçları olan bir açılım politikasıdır. Bir taarruz değil, bir açılım politikası, daha çok kucaklama politikasıdır. Bu da çok iyi anlaşıldığı için aynı bizim açtığımız kucağı Afrika ülkeleri de bize karşı açmaktadırlar."