CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beykent Üniversitesi Genç Sosyal Bilimciler Platformu'nun 2. Ulusal Gençlik Tartışmaları etkinliğine katıldı. Programda bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, öğrencilerin kendisini davet ettiğini belirterek, “Siz yumurtaları hazırlarsanız, söz bende geleceğim dedim" dedi.

"SİZ EĞER BİLGİ TOPLUMUNU YAKALARSANIZ, SAYGIN, BÜTÜN DÜNYADA KABUL GÖREN BİR ÜLKE OLURSUNUZ"

Kılıçdaroğlu, Türkiye bilgi toplumunun neresinde olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü, “Siz eğer bilgi toplumunu yakalarsanız, saygın, bütün dünyada kabul gören bir ülke olursunuz, üniversiteler dünyanın her yerinde ses getirir. Peki bilgi toplumunu nasıl yakalayacağız? Bunun sihirli anahtarı eğitimdir. Sanmayın ilköğretimden başlıyor eğitim. Çocuk doğduğu andan itibaren bir eğitim sürecinin içindedir. Eğitimi eğer siz Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği çağdaş uygarlığı yakalamak ve onu aşmak için yapıyorsanız bir toplumu geleceğe taşırsınız. Ama eğitimi bir toplumu geriye götürmek için yaparsanız, kuralları böyle koyarsanız, o zaman bilgi toplumu olmazsınız."

“ÖĞRENCİ DAHA NİTELİKLİ SORULAR SORUYORSA ORADA NİTELİKLİ EĞİTİM VARDIR"

Kılıçdaroğlu, eğitimin özünün daha nitelikli sorular sormayı amaçlaması olduğunu belirterek, “Öğrenci daha nitelikli sorular soruyorsa orada nitelikli eğitim vardır. Ama, 'sen sus, konuşma, büyüklerin ne derse sen sadece onu yap' diye eğitim verilirse o zaman o ülkenin geleceği karanlıktır" dedi.

"YÖK OLDUĞU SÜRCE UNİVERSİTELER ÖZGÜR VE ÖZERK OLAMAZ"

“YÖK dediğimiz bir kurum olduğu sürece üniversiteler özgür ve özerk olamaz. Bunun kalkması lazım" diyen Kılıçdaroğlu, üniversitelerde her türlü düşüncenin özgürce tartışılmalı ama kavgasız tartışılması gerektiğini, eğitimin bir diğer özelliğinin de, karşı düşünceye tahammül etmek olduğunu belirtti.

JAPONYA, İSPANYA VE TÜRKİYE...

Kılıçdaroğlu, Japonya'da 4 saat sular akmadı diye belediye başkanın görevinden istifa ettiği belirterek, “Bizde bırakın 4 saati, 15 gün sular akmadı hiç kimse istifa etmedi. Demek ki ahlaki değerlerimizde sorunlar var. İspanya'da iktidar partisinin genel merkezi yolsuzluk dolayısıyla didik didik arandı 14 saat. Ama İspanya'nın çıkıp, 'Yolsuzluk dolayısıyla polisin böyle bir aram yapmış olması İspanya'nın onurudur. Ben oraya müdahale etmem, varsa yolsuzluk ortaya çıksın' dedi. Peki bizde ne oldu? Biz bunu yakalayabildiğimiz andan itibaren Türkiye düzelecektir. Büyüyecektir Türkiye" diye konuştu.

“MİLLİ İRADE BÜTÜN SİYASİ PARTİLERE OY VERİR"

Kemal Kılıçdaroğlu, bir toplumun ana omurgasının Anayasa'yla belirlendiği ifade ederek, "Milli iradenin tanımı anayasada vardır. Egemenlik kayıtsız şartsız milli iradenindir. Ama orada, 'Milli iradeyi yetki organlar kullanıyor' der. Yasama, yargı ve yürütme, üçü de milli iradeyi kullanır. Sadece iktidar partisine oy verenlerin milli irade olarak tanımlandığı bir süreç asla doğru bir süreç değildir. Milli irade bütün siyasi partilere oy verir, milli iradeyi yargı ve yürütme organı temsil eder" dedi.

“ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİ CHP İÇİN KIRMIZI ÇİZGİDİR"

Kılıçdaroğlu, anayasa değişmesi gerektiğini vurgulayarak, “Anayasanın ilk 4 maddesi CHP için kırmızı çizgidir ve değişemez. Türk milleti tanımının aynen arkasındayız. İngiltere'de yazılı anayasa yok ama kimse demokrasi yok diyemiyor. Tam tersine demokrasinin beşiği olarak adlandırılır İngiltere. Önemli olan yasalar değil, kuşkusuz önemlidir ama önemli olan o yasalara hayat verecek olan siyasettir" dedi.

“ÖNCE DARBE HUKUKUNU DEĞİŞTİRECEĞİZ"

Kılıçdaroğlu, darbe anayasasının 'basın hürdür sansür edilemez' yazdığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Oturduk şimdi yeni anayasa yazacağız. Ne yazacağız? Aynı şeyi yazacağız. 'Basın hürdür sansür edilemez' diye anayasada kural varken ve bu kural bugün için yürürlükteyken, bana medyanın hür olduğunu savunacak olan var mı? Anayasa değişikliği yapalım ama darbe hukuku değişmediği sürece anayasanın değişmesinin anlamı yok. Önce darbe hukukunu değiştireceğiz. Toplantı, gösteri yürüyüşleri kanunu değişiyor mu? Değişmiyor. Tam tersine 4 generalin yaptığından daha ağırını yapıyor."


MAKUL ŞÜPHE ELEŞTİRİSİ

Makul şüphenin getirildiğini, belirten Kılıçdaroğlu, “Senden şüphelendim, kusura bakma senin evini barkını, her tarafını arıyacağız. Makul şüpheler. Kime göre makul şüphe, bana göre makul şüphe. Arıyorum, sonra mal varlıklarına el koyuyorum.. Neye göre, makul şüphe. Sonra hapse atıyorum, makul şüphe. Gidip bir avukat buluyor. Türkiye'nin en önemli avukatını buluyor diyelim. Bu davaları en iyi bilen avukat. Bakıyor neyle şüphelenmiş. Diyor, 'dosyada gizlilik kararı var, sen göremezsin'. Nasıl savunacak. Bunun anayasayla bir ilgisi yok. Bunlar yürürlükteki anayasaya aykırı uygulamalar. Evrensel insan haklarına aykırı uygulamalar. Siz bunları değiştirmediğiniz sürece, kafalar özgürleşmediği sürece, sorun çözülemez. Sorunun temelinde özgürlüğü nasıl anlayacağız biz" diye konuştu.

“16 YAŞINDA Kİ BİR ÇOCUK HAPSE ATILAMAZ"

Kılıçdaroğlu karşı düşünceye tahammül edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “16 yaşında ki bir çocuk hapse atılamaz. Siyasetçiye hakaret etti diye veya kötüledi diye hapse atılacak. Ama 16 yaşındaki bir çocuğu, bir siyasetçiyi eleştirdi diye tutup hapse atarsanız olmaz, dünyaya rezil edersiniz Türkiye'yi. Türkiye'nin geldiği nokta bu. Bana da yumurta atıldı, savcılık soruyor 'şikayetçi misin' diye hayır dedik. Şikayetçi değiliz, niye şikayetçi olalım. Siyasetçiyseniz, eleştiriye tahammül etmek zorundasınız. En sert eleştirilere bile tahammül etmek zorundasınız. Bakın adres Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları. Buna göre bakma, olayları yorumlamak zorundasınız. Biz darbe hukukunun değişmesini istiyoruz. Türkiye'de birinci sınıf demokrasinin olmasını istiyoruz. Bu ülkenin insanları birinci sınıf demokrasiyi hak ediyor. Biz üçüncü sınıf bir demokrasiye muhtaç veya mahkum bir ülke olmamalıyız" dedi.

Kılıçdaroğlu toplantının ardından, etkiliğe katılanlarla toplu fotoğraf çektirdi. Beykent Üniversitesi'nde düzenlenen toplantıya, CHP Grup Başkan vekili Akif Hamzaçebi, MHP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, CHP Milletvekili Mahmut Tanal'da katıldı.