CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) Toplantısı açılışında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hatay sınırında düşürülen Rus uçağı hakkında değerlendirme yapan Kılıçdaroğlu, "Rusya ile köklü ilişkilerimiz var. Biz nasıl kendi ülkemizin yöneticilerine sağduyu öneriyorsak Rusya'nın yöneticilerine de sağduyu öneriyoruz. Kin ve öfkeyle ilişkiler yürümez. Kavga iki ülkeye de zarar verir. Bölgenin de Türkiye'nin de Rusya'nın da savaşa tahammülü yoktur" dedi.

"DIŞ POLİTİKAYLA İLGİLİ HATA YAPARSANIZ BEDELİNİ TÜRKİYE ÖDER"

CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. PM Toplantısı öncesinde konuşan Kılıçdaroğlu, "Dış politikayla ilgili bir hata yaparsanız bunun bedelini bütün Türkiye öder. Dış politikadaki hata sadece bugünkü kuşaklara değil, gelecek kuşaklara da yansır. O nedenledir ki dış politika asla iç politikanın malzemesi haline dönüştürülmez. Dış politikanın bir diğer özelliği dış politika ulusal çıkarlar üzerine inşa edilmek zorundadır. Türkiye içinden farklı görüşleri olan siyasal partiler dış politikada birlik oluştururlar. Dış politikanın temel özellikleri bunladır. Dengelerin, dostlukların, çıkarların iyi korunması dış politikanın ana ögelerinden biridir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ ORTADOĞU BATAKLIĞINA SÜRÜKLEMEYİN, DEDİK"

Türkiye'nin Suriye konusunda yürüttüğü politikayı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Suriye politikasının Türkiye açısından ortaya çıkardığı tablo iç açıcı bir tablo değil. En baştan beri Suriye politikasının yanlışlığını ısrarla ama ısrarlı vurguladık. Siz yanlış yapıyorsunuz. Mezhep endeksli dış politika olmaz. Bunu yaparsanız bu doğru değildir, dedik. Siz Esad'çısınız dediler. Yanlış bir politika izliyorsunuz. Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyin, dedik. Siz Baas'çısınız dediler. Oysa biz dış politikaya hiçbir zaman bir partinin ekseninden bakmadık" ifadelerini kullandı.

"DÖNEMİN BAŞBAKANINA MEKTUP GÖNDERDİM"

Suriye politikası konusunda dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 24 Ağustos 2012 tarihinde bir mektup gönderdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "CHP'nin dış politikası diye bir kavramı özellikle hiç kullanmadık. Hep Türkiye'nin dış politikasının yanlışlığından söz ettik. Israrla hep bunu vurguladık. 24 Ağustos 2012, bu tarihi bütün yurttaşlarımın bilmesini isterim. Grup toplantılarında, parti meclisinde, miting meydanlarında bu hataları sayarken sadece söylemekle yetinmedik. 24 Ağustos 2012'de dönemin başbakanına bir mektup gönderdim Suriye politikası konusunda. Bizi hep şöyle eleştirirlerdi. 'CHP hep eleştirir ama hiçbir zaman çözüm önermez'. Bu mektupta çözümümüz de var. Suriye'de nasıl bir politika izlememiz gerektiği burada anlatılmış durumda" şeklinde konuştu.

"ÖNGÖRÜMÜZ BUGÜN ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM GERÇEKLEŞTİ"

Mektubun birinci sayfasından bir cümle okuyan Kılıçdaroğlu, açıklamasında şunları kaydetti: 'Suriye'deki şiddet ve çatışmaların durdurulmaması halinde ülkenin parçalanması, iç savaş boyutlarının genişleyerek bölgesel ve uluslararası bir itilafa dönüşmesi de dışlanamayacak bir olasılıktır' demişiz. Bizim öngörümüz bu. Bugün üzülerek söylüyorum gerçekleşti. Biz devlet yönetmiyoruz. Bizim emrimizde Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Büyükelçiler yok. Ama biz aklımızı kullanıyoruz. Biz dünya dengelerini okuyoruz. Biz Ortadoğu'nun ne olduğunu biliyoruz. Ama siz ülkeyi yönetiyorsunuz. Bırakın Türkiye'nin, dünyanın, Ortadoğu'nun gerçeğini Suriye'nin gerçeğini dahi bilmiyorsunuz"

"YANLIŞ YAPIYORSUNUZ, DEDİK"

Suriye konusunda Erdoğan'a gönderdiği mektubun ekinde CHP'nin 3 sayfalık Suriye çözüm önerisi ve yol haritası olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Dikkat edin dedik. Yanlış yapıyorsunuz, dedik. Ortadoğu bataklığına saplanan bir Türkiye o bataklıktan bedel ödemeden kurtulamaz, dedik. Hayır, dediler. Biz bildiğimizi okuruz, her şeyi en iyi biz biliriz, dediler. Ben bu mektubu gönderdim. Arkasından dönemin başbakanı daha sonraki bir tarihte bizim Suriye'ye yönelik onlara gönderdiğimiz mektubu eleştirdi ve kendi önerilerini saydı. Neler yapacaklarını söyledi" açıklamasında bulundu.

"SEN ŞAM'A GİDECEKKEN 2,5 MİLYON SURİYELİ TÜRKİYE'YE GELDİ"

Erdoğan'ın 5 Eylül 2012 tarihli 'Şam'a gidecek oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız' dediği konuşmasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan konuşuyor. 'CHP yarın Şam'a gidecek yüz bulamayacak, göreceksiniz' diyor. Ama inşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız'. Buyrun gidin bakalım, gidebildiniz mi? Biz zannediyorduk ya Suriye'ye gideceğiz, Şam'a kadar gideceğiz. Gittik mi? Hayır. Ne oldu? 2,5 milyon Suriyeli geldi Türkiye'ye. Hedefe bakar mısınız? 180 derece birbirine zıt bir gerçekleşme. Sen Şam'a gidecekken 2,5 milyon Suriyeli Türkiye'ye geldi. Musul Başkonsolosluğumuz basıldı. 49 kişi rehine alındı. Rehine alanlar IŞİD terör örgütü ama IŞİD demekten korkuyorlar. IŞİD'e terör örgütü demekten korkuyorlar. Ankara'nın göbeğinde terör estirdiler. Biz boşuna mı diyorduk size Ortadoğu bataklığına Türkiye'yi sokmayın, diye. Sonuçta Türkiye terör ithal eden ülke konumuna geldi" diye konuştu.

"İTİRAF EDİYOR"

Hatay sınırında Rus uçağının düşürülmesinin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamaya değinen Kılıçdaroğlu, "Rus uçağının düşürülmesi üzerine Davutoğlu'nun açıklaması 'MİT TIR'larına operasyon yaparlar, bu katliamdan sorumludurlar' diyor. Yani biz silah gönderiyorduk. İzin vermediler. Oysa o silahların tamamı gitti. İzin vermediler ve sorumlular. İtiraf ediyor. Devlet yönetiminde vatandaşa yalan söylemek var mıdır? O silahlar nereye gitti? Bu sorunun cevabını hep beraber bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"ESAD'SIZ ÇÖZÜM, TAMAMEN ÇÖKMÜŞTÜR"

Suriye politikası sonucunda en büyük zararı Türkmenlerin gördüğünü savunan Kılıçdaroğlu, "Bir gerçek var. Türkiye'nin Suriye politikası tamamen çökmüştür. Suriye'nin toprak bütünlüğü federatif bir yapıya doğru Suriye süratle koşmaktadır. Esad'sız çözüm, tamamen çökmüştür. Bu süreçte en büyük zararı oradaki Türkmenler gördü. Faturayı ödeyenler yine bizim soydaşlarımız. Suriye politikasındaki yanlışlıklar zinciri devam ediyor" şeklinde konuştu.

"RUSYA'NIN YÖNETİCİLERİNE SAĞDUYU ÖNERİYORUZ"

Türk savaş uçakları tarafından Türkiye hava sahasının ihlal edildiği gerekçesiyle Hatay sınırında düşürülen SU-24 tipi Rus uçağı hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Türkiye güçlü bir ülkedir. Türkiye kendi sınırlarının ihlaline izin vermez, vermemelidir. Kendi ülkesinin çıkarlarını korumalıdır. Bir başka ülke Türkiye bir şey demez diye bizim sınırlarımızı, toprak bütünlüğümüzü ihlal etmemelidir. Herkes bu konuda dikkatli olmalıdır. Rusya ile köklü ilişkilerimiz var. Biz nasıl kendi ülkemizin yöneticilerine sağduyu öneriyorsak Rusya'nın yöneticilerine de sağduyu öneriyoruz. Kin ve öfkeyle ilişkiler yürümez. Oturup iki ülke de öz eleştirisini yapabilmeli. Kavga iki ülkeye de zarar verir. Bölgenin de Türkiye'nin de Rusya'nın da savaşa tahammülü yoktur. Tam tersine ülkeler el ele verip Suriye sorununu çözmek zorundadır. Kaynayan bir Ortadoğu bütün dünyayı etkiliyor" dedi.

"BAŞBAKAN VAR, GENELKURMAY BAŞKANI VAR, BEKLE ÖNCE ONLAR AÇIKLAMA YAPSIN"

Rus uçağının düşürülmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan ve arkasından düzeltme geçilen açıklamayı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Devlet yönetiminde bilim ve akıl gerekir ama aynı zamanda tutarlılık da gerekir. İki başlı devlet yönetimi olmaz. Düşürülen bir uçak dolayısıyla arka arkaya açıklamalar yapılıyor. Biri diğerini yalanlayan, tutarsız açıklamalar. Nereden? Kaçak saraydan yapılıyor. Bir bekle kardeşim. Açıklama yapıyorsun, 10 dakika sonra onu düzeltiyorsun. Devlet böyle mi yönetilir? Bu ülkenin Başbakanı var, Genelkurmay Başkanı var. Bekle önce onlar açıklama yapsın. Her şeye maydanoz olan kişi cumhurbaşkanlığı yapamaz. Yapmamalıdır. Böyle bir yönetim Türkiye'ye felaket getirir, bölgeye de felaket getirir" açıklamasında bulundu.

"'BEN DÜNYANIN MERKEZİNDEKİ ADAMIM' DİYE YOLA ÇIKARSANIZ ORTADOĞU'NUN ŞAMAR OĞLANI HALİNE GELİRSİNİZ"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölgede taraf olan devletlerin sağduyuyla hareket etmesi, başka ülkelerin sınırlarına tecavüz etmemesi, uyarıları dikkate alması gerektiği konusunda da duyarlılığımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ülkelerin barışması, kaynaşması, dünyaya barışın gelmesi açısından çok önemlidir. Biz bunu savunuyoruz. Suriye'de geldiğimiz nokta herkesin kazandığı ama Türkiye'nin kaybettiği bir noktadır. En ağır bedeli de Suriye'deki Türkmen kardeşlerimiz ödüyor. 'Ben her şeyi bilirim. Ben dünyanın merkezindeki adamım' diye yola çıkarsanız bir dönem kullanmıştım Ortadoğu'nun şamar oğlanı haline gelirsiniz"

"EN BÜYÜK ENDİŞEM PYD MASAYA OTURACAK, TÜRKMENLER DE O MASAYA OTURACAK MI?"

Suriye sorununun çözümünde Türkmenlerin de söz hakkı olup olmayacağı konusunda endişe taşıdığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "En büyük endişem Suriye sorununun çözümünde PYD masaya oturacak, Türkmenler de acaba o masaya oturacak mı? Sınırımızı ihlal etti diye Rusya'nın uçağını düşürdük. Peki bu tabloyu kim yaratı? Bu tablonun asıl sorumlusu kim? Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen kim? IŞİD terörünü Türkiye'ye ithal edenler kimler? Bu soruların cevaplarını her vatandaşım vicdanında kendisine sorsun. Mezhep endeksli politikanın Türkiye'yi getirdiği nokta budur" dedi.