CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara İl Kongresi'nde konuştu. Parti içinde birlik, beraberlik çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, "Gün ayrışma günü değildir. Gün parti içinde yarışma günü değildir. Gün Türkiye Cumhuriyeti'nin sorunlarını çözme günüdür. Bireysel çıkarlar ile yola çıkanlar asla bu partiye layık değildir. Biz toplumsal çıkar ile yola çıkanlarız. Demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Aynı ülküde, aynı yolda demokrasi yolunda birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu mücadeleyi beraber yaparsak Kuva-yi Milliyecilerin ruhunu yeniden ayağa kaldırmış olacağız" diye konuştu.

Görevden uzaklaştırılan CHP'li belediye başkanları ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin sorunlarına kilitleneceğiz. Bugünlerde hükümet bizi farklı bir mecranın içine sokmak istiyor. Belediye başkanlarımızı görevden alarak tartışma zeminini, başka bir alana çekmek istiyor. Bu konuda son derece dikkatli bir tutum içerisindeyiz. Elbette bundan duyulacak rahatsızlığı dile getireceğiz rahatsızız. Ama ne olursa olsun Türkiye'nin gündeminden kimse bizi koparamayacaktır" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Akıllarının köşesinden bile geçmezdi taşeron işçilerinin sorunları. Bu sorunu gündeme getiren ve çözüm için dayatan parti halkın partisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir" dedi.


"PARTİ İÇİNDE İÇ ÇEKİŞMELERE YOL AÇANLARIN BU PARTİDE YERİ YOK AYRILIP GİTSİN"

Parti içinde iç çekişmelerin olmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eğer parti içinde iç çekişmeler oluyorsa iç çekişmelere yol açanların bu partide yeri yok ayrılıp gitsin. Türkiye'nin sorunlarına kilitleneceğiz. Partinin dedikoduya şuna buna ihtiyacı yok. Bunu yapanların partide yeri yok" dedi.  


"TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK NAMUSLU SİYASETÇİYE DE İHTİYAÇ VAR"

Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin parası, kaynağı var. Ama Türkiye'yi yönetecek namuslu siyasetçiye de ihtiyaç var. CHP'li olmanın sorumluluğu ağırdır. Diğer partilere benzemeyiz. Kuruluşumuz, avukatların bürolarında gerçekleşmemiştir. Sıradan bir dilekçe ile kurulmamıştır. CHP, savaş meydanlarında kurulan bir parti. Dünyada örneği yoktur. Bizim mücadelemiz sıradan veya bir iktidar mücadelesi değildir. Bizim mücadelemiz bugün geldiğimiz noktada Türkiye mücadelesidir" dedi.


"HSYK'YI UYARIYORUM; KENDİNİZİ HAKİMLER SARAY KURULU OLARAK TANIMLATMAYIN"

Kılıçdaroğlu, "Bugün gelinen nokta, bir FETÖ ile mücadele noktası değildir. Gelinen nokta, demokrasi ile ve muhalefet ile mücadele noktasıdır. Sen istediğin kadar KHK çıkar, sıkıyönetim bildirisi yayınla. Ne yaparsan yap CHP olarak bir adım, bir milim geri adım atmayacağız. Demokrasiyi savunma konusunda inançla yolumuza devam edeceğiz. AYM, baskıya teslim olmuş durumda. HSYK, baskıya teslim olmuş durumda. HSYK'yı uyarıyorum; kendinizi Hakimler Saray Kurulu olarak tanımlatmayın. Saraydan talimat almayın. Gece yarısı hakimleri değiştirmeyin. Sarayın hoşuna gitmedi diye hakimleri görevden almayın. Alırsanız adalete,  demokrasiye ihanet ederseniz, çocuklarınıza hesap veremezsiniz. Koltuk ikram edilmiş olabilir size. Bazı vaatlerde bulunulmuş olabilir. Ama siz hakkı hukuku, adaleti savunmak zorundasınız. Hakimler Saray Kurulu haline dönüştürmeyin. Doğru dürüst karar verin. Falan hâkimin aldığı karar, sarayı rahatsız etmiş. Kılıçdaroğlu, hakkında tazminat davaları açılmış, o hakim reddedebilirmiş. Onu gece yarısı değiştirelim Kılıçdaroğlu'nu tazminat davasına mahkum etsin. Etmezseniz namertsiniz.  Senin ne hakimin, savcın, polisin ne de başka bir şeyin korkutamaz bizi. 7 sülalemizi araştırdılar. Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamazsınız" diye konuştu.


"TAMAMININ İADE-İ İTİBARLARININ SAĞLANMASI LAZIM"

Kılıçdaroğlu, "Yeni bir ByLock açıklaması çıktı. ByLock kullananlardan 11 binin yanlış olduğu ortaya çıktı. 11 bin kişi ya meslekten atıldı ya hapise atıldı. Sayın Başbakan demişti ki; 'Kurunun yanında yaş da yanar'  bir iki kişi olsa anlarım da. 11 bin kişi FETÖ'culukla suçlandı. Hakkınızı savunacağım dediğim zaman, mazlumun yanındayım dediğim zaman, bizi de suçladılar. Geldiğimiz noktada biz haklıyız. Şimdi utanmadan, sıkılmadan yanlışlık oldu diyorlar. Şimdi, onların, Balyoz ve Ergenekon davasında mağdur olanların tamamının iade-i itibarlarının sağlanması lazım. Tamamından özür dilemeleri lazım" diye konuştu.


"BİZİM KAYIĞIMIZ BANDIRMA VAPURU'DUR"

Kılıçdaroğlu, " Diyorlar ki; 'Kılıçdaroğlu'nun kayığına binmeyin.' Sen herkesin kayığına bindin. Esad'ın, FETÖ'nun kayığına bindin. Binmediğin kayık kalamadı. Bizim kayık, demokrasi kayığıdır. Kim gelirse gelsin yüreğimiz sonuna kadar açık. Bizim kayığımız Bandırma Vapuru'dur. Devlet kin, öfke ile değil akıl,  sağ duyu ile yönetilir" dedi.