Anadolu Medya Buluşması çalıştayına katılmak üzere Marmaris'e giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ'nün son siyasi gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmalarının sonuna yaklaşıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmeleri:

İTTİFAK YAKLAŞIMI: Her siyasi parti kendi listesiyle demokrasi birlikteliğini sağlıklı yürütmek için hareket edecek. Ancak ittifakın hangi koşullarda sağlanacağını şu anda açıklamayı doğru bulmuyorum. Demokrasiye katkı vermek, demokrasinin kökleşmesi için son derece iyi niyetle çalışıyorlar. İttifakla birlikte seçime girince 80 kadar daha fazla milletvekili çıkarılıyor. Bu durumdan her siyasal parti yararlanır.

ORTAK MİTİNG YOK: Her siyasi parti kendi mitingini yapacak. Cumhurbaşkanı adayı da bağımsız çalışacak. Çünkü, cumhurbaşkanı kampanyasının bütçesi bağışlardan, milletvekili seçim bütçesi ise Hazine'den finanse ediliyor. İkisinin birlikte yürütülmesi bu açıdan doğru değil. Ama Cumhurbaşkanı adaylarının ve genel başkanların miting söylemleri aynı olmalı. Seçim dönemi ‘hayır' kampanyasının bir başka versiyonu olacak. Bunun artılarını referandumda gördük.

AÇIK BASKI: Düne kadar ‘Askeri vesayet' diyen, ‘Demokrasinin üzerindeki vesayeti kaldırdık' diyen bir kişinin, devletin kurumlarını ele geçirdikten sonra, Genelkurmay Başkanı'nın yanına ‘Saray sözcüsünü' verip cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek üzere Abdullah Gül'ün yanına göndermesi asla kabul edilemez. Erdoğan'ın bu tavrı korkunun eseridir. Bir dikta yönetiminin kendi geleceğini güvence altına almak için askerleri kendi vesayeti ve düşüncesi paralelinde kullanmasıdır. 28 Şubat sürecinden çok daha ağırdır. Bu kadar açık bir baskının kurulması, 24 Haziran'da ortaya çıkacak tablodan korkmalarındandır. Bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı yaptırmamak için devleti, devletin gücünü kullanan bir yapıya tanık olduk. Demokrasiye bundan daha açık ve net gölge düşürülemez. Erdoğan bir diktatör olmanın gereklerini yerine getiriyor.

Adayımızın illa ki CHP üyesi olması şart değil

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin cumhurbaşkanı adayı profilini şöyle çizdi: “Normalde işleyen sistemde yasama ve yürütmenin ayrı zamanlarda seçilmesi lazım. Seçilecek kişi, Türkiye'yi yönetecek. Ekonomide, eğitimde, dış politikada, demokraside, toplumsal barışta geldiğimiz nokta belli. Türkiye'nin 5 temel sorununu çözecek güçlü ve bilge bir iradeye ihtiyacımız var. Toplumu ayrıştırmadan, kutuplaşmadan, herkesin cumhurbaşkanı olma özelliği olan. Adayımızın illa CHP üyesi olma gibi bir belirlemeye ihtiyacımız yok.”

İKİNCİ TURDA YÜZDE 60'LA ALIRIZ

Kılıçdaroğlu, “İlhan Kesici ve Yılmaz Büyükerşen'in adları öne çıkıyor. Bu iki isim çıkmazsa şaşırır mıyız” sorusuna, “Partimiz içinde bu sorunları çözecek çok kişi var. Kesici de Büyükerşen de bu kapasiteye sahip insanlar” karşılığını verdi. Sözlerini, “Bana göre partili cumhurbaşkanı olmamalı. Genel başkan olarak aday olmayacağımı aylar önce söyledim. Demokrasiyi savunanlar bu seçimi alacak. Seçimi de yüzde 60 ile ikinci turda alırız” diye sürdürdü.
15 vekil elbette dönecek

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'den istifa edip İYİ Parti'ye geçen milletvekillerinin durumuna ilişkin de açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu 15 vekille ilgili olarak, “15 milletvekili elbette geri dönecekler. Belli bir görev için oraya gittiler. Biz demokrasiye karşı kurulan bir kumpası, oyunu bozmak için o arkadaşlarımızı görevlendirdik” diye konuştu CHP lideri Türkiye'de bugün iki yürütme organı bulunduğunu da savundu. “Bu sebeple ülkede fiilen paralel devlet var” dedi.
30 bin sandık kritik

Kılıçdaroğlu, 24 Haziran'da sandık güvenliğinin ve oy kullanmanın önemine işaret etti. Kılıçdaroğlu “Sandıklarda güvenceyi sağlayacağız. Partiler, barolar, sivil toplum örgütleri harekete geçti. 100 bin sandıktan, 30 bini kritik. Büyük şehirlerde sandık güvencesi sağlanıyor. Kırsalda sorun var. En az 60 bin gönüllüye ihtiyaç var. ‘Ülkenin her yerine gidip sandıkta beklerim' diyenler, CHP Parti Meclisi üyesi Mehmet Ali Çelebi'nin yürüttüğü platforma başvursun.”