CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de ön seçime girmeye hazırlanıyor. Kılıçdaroğlu'nun kurmaylarının ise seçim kampanyası için kolları sıvadığı öğrenildi. Kurmaylar, Kılıçdaroğlu için 1987 yılında SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün limonlu seçim kampanyasını incelemeye aldı. O dönemlerde İnönü, "Limon gibi sıkılmaya gücünüz var mı" demiş, oylarını ciddi oranda artırmıştı.

CHP İzmir'de pazar günü milletvekili adaylarını belirlemek için hakim huzurunda ön seçim yapacak. Seçimde 129 bin 107 partili, 37 noktada kurulacak 597 sandıkta oy verecek. 1'inci bölgede 74, 2. bölgede 81 aday adayı yarışacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçadoğlu, 2'nci bölgede yarışa katılacak. Kılıçdaroğlu için üzerinde 'Türkiye'nin yeni Başbakanı, demokrasi ateşini İzmir'den yakıyor', 'Demokrasi için bir oy da sen var, Sıra No: 57' yazılı afişler hazırlandı. Kılıçdaroğlu, 2'nci bölgedeki her üyeye mektup da göndererek oy isteyecek.

Kılıçdaroğlu'nun kurmayları, 1987 erken genel seçimde İzmir'den ön seçime giren ve birinci çıkan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün seçim kampanyasını incelemeye aldı. Esprileri, nüktedanlığı ve nezaketi ile tanınan İnönü, o seçimde rakibi iktidardaki ANAP lideri Turgut Özal'ın hayat pahalılığı politikalarına karşı limon metaforunu kullanarak, Türk siyasi tarihinde unutulmayacak bir kampanya yapmıştı.

İnönü, "5 yıl daha bu masallları dinlemeye, limon gibi sıkılmaya gücünüz var mı? Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, yüzünüzü güldüreceğim" sözlerini iktidardaki ANAP 'siyasi gaf', 'milli ayıp' diye ilan vermiş "Bu millet limona benzetilemez" demişti ama bu haberler de limon kampanyasına olumlu etki yaptı. Limon kampanyası İnönü'ye iktidar getirmedi ama SHP'nin yüzde 12'lerde seyreden kamuoyu desteğini 1987 seçimlerinde yüzde 24'e çıkarttı. Kılıçdaroğlu'nun da kurmaylarından böyle bir metafor üzerinden kampanya yürütmeleri talimatı verdiği öğrenildi.

"GECEKONDUYA DA GİRDİ YALIYA DA"

Erdal İnönü'nün genel başkan olarak girdiği ve birinci çıktığı ön seçimde ve 30 Kasım 1987 erken genel seçiminde SHP'nin İzmir İl Başkanlığı koltuğunda oturan Kemal Karataş, nasıl çalıştıklarını şöyle anlattı:

"Öncelikle İnönü'ye karşı parti içi muhaliflerin yürüttüğü çizik operasyonunu bozguna uğrattım. Örgüte 'Önce Erdal İnönü'yü yazacaksınız sonra kimi isterseniz onu yazın' dedim. İnönü birinci çıktı. İnönü genel seçimde İzmir'in her ilçesine gitti. Bir gün Kemeraltı Çarşısı'nda onu kaybettik, Kestelli, Tilkilik, girmediği sokak kalmadı. Vatandaşın elini sıkarken 'oyunu bana vereceksin' derdi. Oy verme yaşından küçük olanlara da 'anne babana söyle oyunu bana versin' derdi. Devlet hastanesi önünde basın açıklaması yaptı, gecekonduya da girdi, yalıya da. İzmirli bir vatandaş 'Senin için ölürüm' diye bağırınca döndü ona 'Bana ölün değil dirin lazım, oyun lazım' dedi. Seçimleri demokrasi şölenine dönüştürdü. İnönü'nün limon kampanyası en çok İzmir'den destek gördü. vatandaş bizi görünce limon alıp sıkıyordu."