Ali Budak- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’ndeki muhtarlar, STK, sendika ve odaların temsilcileri toplantısı sonrasında bu kez kentteki iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu iki zirvede 24 Haziran erken genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair önemli mesajlar verdi.

İş dünyası temsilcileri toplantısında kendisine gelen soruları yanıtlayan ve merak edilen konular hakkında detaylı bilgiler veren Kılıçdaroğlu, mali af, ara eleman ve meslek sınıflandırmaları, Avrupa Birliği (AB) ilişkileri, yargı bağımsızlığı, eğitim politikaları, KHK’lar ve pek çok konuda net ifadeler kullandı.

‘Ekonomi tehditle, şantajla çözülmez’

Mali aflar konusunun gündeme geldiğini ve Türkiye’de ilk mali affın 2002’de çıktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ‘Milletvekili arkadaşlarıma Avrupa’da ne zaman mali af çıkmış diye sordum. Aradılar bulamadılar. Biz de her yıl mali af çıkar. Ödeyenler ben enayi miyim diyor. Ödememe kültürü üzerine inşa edilen bir mali yapımız var. Bunu değiştireceğiz. Ekonomi öyle tehditle, şantajla çözülmez. Ekonomik sorunlar ekonomik çözümlerle hallolur. Cezalarla ekonomik sorunlar çözülmez’ dedi.

‘Teknoloji liseleriyle ara elaman sorununu çözeceğiz’

KOBİ’lerin her gittiği ortamda ‘ara eleman sıkıntısı çekiyoruz’ dediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: Herkes her işi yapamaz. Avrupa’da kuaförlüğün meslek yüksek okulu var. Ama bizde isteyen dükkan açabiliyor. Şu an isteyen müteahhitlik de yapabilir. Bir özel derecelendirme özel bir eğitim öngörülmemiş. Pek çok meslek alanı böyle bir boşluk içinde. Biz meslek sınıflandırmasını sağlıklı bir şekilde hayata geçireceğiz. Kesinlikle teknoloji liseleri kuracağız. 6 yıl olacak. İlk 3 yıl yatılı olacak. Sonrasında hangi alanda eğitim görüyorsa gidecek alanda çalışacak. İyi yetişmişse zaten işi hazır olacak. Kimse iyi yetişmiş elemanı kaçırmak istemez. Ara eleman sorunu böylece çözülmüş olacak. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı değil OSB müdürleriyle birlikte okullar müşterek yönetilecek.

‘Tahsil edilemeyen rakam 322 milyar liradır’

Vergi konusunda büyük rakamların tahsil edilemediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ‘322 milyar lira tahsil edilemeyen rakam var. Af çıkarıyorlar ama çözüm değil. Bunu aşmanın bir yolu var. Bütün OSB’lerde esnaf ya da KOBİ’ler ödedikleri sigorta pirimi kadar bir yıl süreli faizsiz kredi vereceğiz. Her kesim primini düzenli yatıracak. Devlet tahsilat peşinde koşmayacak. Aldığı sıfır faizli krediyle işini bitirecek. İstihdam yaratacak. Mücadele edecek. Devlet, KOBİ, işçi yani herkes karlı olacak. Bu aynı zamanda kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmenin de en akılcı yoludur. Bu bizim için önemli bir projedir’ dedi.

İnsan Kaynakları Bakanlığı kurulacak

‘Tasarruflar hep betona gitmişse o Türkiye için dezavantajdır’ diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:  Onun için hep üretim ekonomisi diyoruz. Bunu öncelememiz lazım. Ürettiğimiz zaman faizler düşer, işsizlik çözülür, ihracat artar. Neyi üreteceğiz? Katma değeri yüksek ürünü. Eğer üretemezsek Türkiye sadece belli ülkelerin ürettiği ürünleri tüketen ülke konumuna gelir. OECD araştırmasına göre bugün okula gidenler çalışma yaşına geldiklerinde eğitim gördükleri alanın yüzde 65’i yok olacak. Yeni meslekler, uygulamalar çıkacak. Yaşam boyu eğitim dediğimiz kavram önümüze gelip duracak. Bu yönde çalışmamız var. Adını da İnsan Kaynakları Bakanlığı koyduk. Katma değeri yüksek ürün nasıl üretiliyor? Üniversitelerin bilgi üretmesinden geçiyor. Üniversitelerde her türlü düşüncelerin tartışılması gerekiyor. Barış bildirisine imza attı o hocayı kapının önüne koyalım. İbrahim Kaloğlu dünya çapında anayasa hukukçusudur. Sadece Türkiye’deki üniversitelerde ders vermezdi. Bir KHK ile kapı önüne konuldu. Avrupa’daki hukukçular tepki gösterdi. Siz istediğiniz kadar ‘bizim ülkemizde demokrasi var’ deyin. Dünyadaki anayasa hukukçuları ‘Türkiye’de demokrasi yok’ diyor. Nokta.

‘Niye Avrupa’nın dayatmasını bekliyoruz?’

AB ile uyum yasalarının tamamını yeni bir fasıl beklemeden parlamentodan çıkaracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, ‘Bunu Erdoğan, Yıldırım ve Davutoğlu’na önerdim. ‘Niye bunu Avrupa dayattıktan sonra yapıyoruz? Biz kriterlerimizi hayat geçirelim. Sonra da dönüp kardeşim sen ne diyorsun. Senin ülkende hangi kurallar varsa bizde de var diyelim’ ama sonuca ulaşamadım. Hala daha da aynı şeyleri konuşuyoruz. Bunun yanında kadın ve gençler siyasette daha fazla temsil edilmeli. Bunun için siyasi partiler yasasının değişmesi gerekiyor. Siyasi partiler yasası 12 Eylül’ün eseridir. Biz tüzüğümüzde kadın ve gençlere kota getirdik ama bu bizim parti içimizde. Bu yasayı da değiştirerek sorunu çözeceğiz’ diye konuştu.

‘Esnaf oy veriyor sonra da ağlıyor!’

AVM ve zincir mağazalar karşısında küçük esnafın korunması gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Esnaf kardeşlerime şunu söylüyorum; iktidar esnafın dönemi bitti diyor. Ama Amerika’da da her yerde de esnaf var. Anayasamızda esnafın korunmasıyla ilgili madde var. Anayasal hak var. Ama esnafa kredi veren teşkilatın başına ayda 52 bin lira maaş alan adamı koymuşlar. Esnafa ucuz kredi versin diye. Bu kadar para alan birisi niye esnafa ucuz kredi versin? Rahatı yerinde. Esnaf kardeşim şikayet ediyor. Oy veriyor sonra ağlıyor. Demokrasilerde gereği nedir? Söylediklerini yapmıyorsa başka bir partiye oy vereceksin.  Esnaf Bakanlığı kuracağız. Kira stopaj vergisinden de esnafı kurtaracağız. Çünkü buna hiç gerek yok. Kamyon ve TIR esnafının da büyük sorunları var. Hepsini biliyoruz. Çözümlerini de biliyoruz. Sizden bir şey istiyoruz. Elinizi vicdanınıza koyun sandığa öyle gidin. Ben size gelin illa CHP’ye oy verin demiyorum. Kim esnafın sorununa sağlıklı çözüm ürettiyse gidip ona oyunuzu verin.

‘Dünyanın en pahalı enerjisini sanayiciye satacaklar’

Türkiye’nin enerjide yüzde 50-55 oranında dışa bağımlı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ‘Bir ülkeye yüzde 50-55 oranında bağımlı olursanız Rusya vanaları kapattığı an doğalgaz gelmez donarız. Dünyanın en pahalı enerjisini sizlere, sanayicilere satacaklar. Daha maliyeti görmediniz. Aldığınız zaman göreceksiniz. Nükleer santral geldi ama nükleer teknolojiyi bize vermediler. Bizim mühendislerin görmesi lazım. Yasak. O zaman bunun bizim ülkemizde işi ne? Rusya’dan elektrik alırsınız olur biter. Biz tekniği öğrenmeyeceksek o zaman bu niye bize geldi? Güneş enerjisi kooperatifleri kurun diye belediye başkanlarımıza söyledik. Fonu uluslararası kuruluşlardan sağlıyoruz. CHP’li belediyelerde bunu da ilerleyen dönemde göreceksiniz’ dedi.

Altın yumurtlayan tavuğu niye keselim?

‘Vergi dairesinin işi tehdit etmek değil, tam tersine mükellefi kazandırmaktır’ diyen Kılıçdaroğlu, ‘Altın yumurtlayan tavuğu niye keselim? Ara sokaktaki esnafla uğraşmayacaksınız o bir gün caddeye gelip dükkan açacak. O zaman bakarsınız kaçırıp kaçırmayacağına. İş dünyasının bu konuda rahat bırakılması lazım. Denetlenecek mi? Evet. Ama bu denetimizin kazandırıcı olması lazım. Katma değeri yüksek ürün üreten ülke konumuna gelmek istiyoruz. İhracatçının teşvik edilmesi gerekiyor. Ne kadar teşvik ederseniz edin dışarıdaki imaj kötüyse ne turist gelir ne ürün satabilirsiniz. Çoğu Türkiye’ye can ve mal güvenliğimiz yok diye gelmiyor.

‘Ortadoğu’yu barış havzasına çevireceğiz’

Ortadoğu konusunda önemli adımlar atacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: Muharrem Bey cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda ilk yapacağı işlerden biri İran, Irak ve Suriye’yi ziyaret etmek. Devlet başkanları olarak bir araya gelip, Ortadoğu’yu terör alanı değil barış havzasına çevirebiliriz. Bu konuda olağanüstü çabamız var. Bir siyasi parti ilk kez dış politika konusunda bildirge hazırlıyor. Dış politika normalde milli politikadır. İktidarı muhalefeti olmaz. Ama 7-8 senedir bu yoldan çıkıldı ve maceracı bir politika haline geldi. Ortadoğu İşbirliği Teşkilatı’nı (OBİT) kuracağız. Ortadoğu’nun inşasını yapacağız, Londra’ya gidip para dilenmeyeceğiz.

‘Öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almayacak’

Eğitim politikasının stratejik bir alan olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ‘Bunu bir partinin belirleyeceği alandan çıkarmak gerekir. YÖK’ü kaldıracağız. Bütün üniversiteler özerk olacak. Siyaset oraya müdahale etmeyecek. Sizin göreviniz bilgi üretmek diyeceğiz. Bugün on binlerce çocuğumuz sabah kahvaltısı yapmadan okula gidiyor. Çocuklar kahvaltıyı okulda yapacak, öğlen yemeğini yiyecek. Tam zamanlı yapacağız. Özel bir öğretmenlik meslek kanunu çıkaracağız. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. Tarım teknoloji liseleri de kurulacak. Eğitim politikalarını bütün eğitim bileşenleri ile hayata geçireceğiz’ dedi.

‘Sadece sizin değil yanınızda çalışanların da oylarınıza ihtiyacımız var’

‘Ayın 24’ünde sandığa gideceğiz ve sadece sizlerin değil, yanınızda çalışanların da oylarına ihtiyacımız var’ diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: Eğer bu ülkede huzur içinde ihracat, yatırım yapmak istiyorsanız, yatırımcı doğrudan gelsin istiyorsanız, kimse kusura bakmasın, çok açık ve net söylüyorum; o zaman CHP’yi destekleyeceksiniz. 15-16 yıla ihtiyacımız yok. 5 yılda Türkiye çok farklı olacak. Bölgesinin yıldızı olacak. Ürettiğimiz tarım ürünlerinin fazlalığı halinde nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini de düşündük. Avrupa’da fon açılmalı, gariban ülkelere gönderilmeli. Ufkumuz çok geniş. Onlar buraya yetişemez. Geldiğimiz noktaya bak; kıraathane açacağız. Ne kıraathanesi kardeşim ya? İnsanlar nefes alamıyor, konuşamıyor. Bunların tamamını değiştirmek mümkün. Benim tek oyumla bunlar olmuyor. Kolektif hareket etmemiz gerekiyor. Göreceksiniz ne terör kalacak, ne başka bir sorun. Ortadoğu’da barışın sağlanmasıyla da ülkeye dolar yağacak.