İstanbul'da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bakırköy Belediyesi tarafından yapımına başlanan Kültür Merkezi'nin temel atma törenine katıldı. Kılıçdaroğlu, temel atma töreni öncesinde Bakırköy Belediyesi'nin bazı faaliyet binalarını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'nun ilk durağı Bakırköy Belediyesi Tıp Merkezi oldu. Daha sonra Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ni, Türkan Saylan Kız Öğrenci Yurdu Misafirhanesi'ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu, ardından da Bakırköy Adliye Sarayı arkasında bulunan ve botanik bahçesi yapılması planlanan araziyi gezdi. Kılıçdaroğlu, son olarak da kültür merkezi temel atma töreninin yapılacağı alana gitti.

24 SAAT MÜFETTİŞ GÖNDERMEZSENİZ NAMERTSİNİZ


Törende konuşan Kılıçdaroğlu, AK Parti Hükümeti'nin, toplumun belleğine CHP'li belediyelerin çalışmadığı algısını kazıdığını söyleyerek, "Bunu ters yüz etmenin, gerçekleri halkın önüne koyma zamanıdır. CHP'li belediyeler iş yapmasın diye, sabah müfettiş, öğle müfettiş, akşam müfettiş. Ben söylüyorum '24 saat müfettiş göndermezseniz namertsiniz' diye. Biz çalışıyoruz, belediyelerimiz çalışıyorlar, güzel şeyler yapıyorlar. AKP iktidarı süt dağıttı, çocuklar konvoylar halinde hastanelere gittiler ve o zaman görüldü ki, yıllardır CHP'li belediyeler süt dağıtıyorlar, öğrencilere bir şey olmuyor. Üstelik İzmir Büyükşehir Belediyemiz çok daha ucuz fiyata bunu yapıyor ve herhangi bir sorun çıkmıyor" diye konuştu.

"AKP HÜKÜMETİ Mİ, CHP'Lİ BELEDİYELER Mİ SAĞLIK HİZMETİ VERİYOR?"

Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında dile getirdikleri projeleri hatırlatarak, "Sayın Başbakan, ısrarla şunu söylüyordu, 'Bunları söylüyorsunuz, sizin belediyeleriniz var. Bir bakın bakalım sizin beldiyeleriniz bunları uyguluyor mu diye?' Evet bizim belediyelerimiz, bizim projelerimizi olanakları ölçüsünde hayata geçiriyorlar" dedi. CHP'li belediyelerin sundukları sağlık hizmetlerinden hiç bir ücret almadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Peki AKP ne yapıyor? Sormamız lazım. Emekliye soralım isterseniz. Hastaneye gidince para öder sağlık hizmeti almak için, eczaneye gidince para öder, aylığını alır ki, bir miktar para da oradan kesilmiş. Yani tedavi olmak için bir merkeze gider üç ayrı merkeze para öder. CHP'li belediyelerde ne var? Gider tedavi olur, hiç bir para ödemez. Kim sağlık hizmeti veriyor? AKP Hükümeti mi, CHP'li belediyeler mi?" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, seçim döneminde taşeron işçiliği kaldıracaklarına yönelik vaatlerini de hatırlatarak, "Efendim CHP'li belediyeler uygulasın. Evet uyguladık. Gitsin, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne baksın taşeron işçilik var mı, yok mu? Demek ki, kaldırılabiliyormuş" dedi.

ADIN, TARİHE "SANATA KÜFREDEN ADAM" OLARAK GEÇECEK

Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'in kendisine gezdirerek, anlattığı projelerden de bahseden Kılıçdaroğlu, "Az önce 96 bin metrekarelik, yani yaklaşık 100 dönümlük bir araziyi gezdik. Bakırköy Belediyemiz orayı botanik parkı yapıyor. Sordum Başkana, 'Burayı ranta açsaydınız ne olurdu?' 'Ranta açsaydık buranın değeri 2 milyar dolarlık rant sağlardı'. Dedim, 'Sayın Başkan kabahat sende. 2 milyar dolarlık rant elde edip, bunu bölüşmek varken, niye Bakırköy halkına, niye İstanbul'a açıyorsun sen bunu?' Rant var, doğru. Ama rantı belli kişilere değil, halka açıyor. Belediye Başkanını kutluyorum. Herhalde AKP onu yakında Silivri'ye gönderirse de şaşırmamak lazım" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, kültür merkezlerinin önemine de işaret ederek şunları söyledi:

"Sanatın ve sanatçının sanatını icra edebileceği merkezlerdir kültür merkezleri. Kültür merkezi kent olmanın temel koşullarından biridir. Kentlileşmek kültürle olur. Kent kültürü farklı bir şeydir, o kültürü yaşatmak, derinleştirmek, yaygınlaştırmak, özellikle kırsaldan geleni kent kültürüyle tanıştırmanın birinci koşulu kent kültür merkezlerini yaygınlaştırmaktır. AKP'li belediyeler bunları yapmazlar. Bunları yapan belediyeler, CHP'li belediyelerdir. Çünkü onlar bilirler ki, köyden gelen insanın da kent kültürüyle tanışması lazım. Onlar da isterler ki Fazıl Say'ı bir kültür merkezinde dinlemek. Peki, Fazıl Say'a karşı ne yapıyor AKP Hükümeti? Neredeyse idam sehpası koyup, idam edecek. Biz sanatı ve sanatçıyı yüceltmek yerine onu yok etmek çaba gösteren bir iktidarla karşı karşıyayız. Eskiden her ilde sinema, tiyatro vardı. Şimdi 30 ilimizde sinema ve tiyatro yok. Efendim tiyatrolara destek kalkacakmış, Batı'da bunun örnekleri yokmuş. Senin Batı'dan haberin yoksa kabahat bende değil ki, kabahat sende. Git bak bakalım Batı'da sanata, tiyatroya destek var mı, yok mu? İster Paris'e, ister Washington'a, ister Londra'ya git, ister Berlin'e senin kültürle, tiyatroyla, operayla, sanatla, resimle ilgin yok. Kabahat seni yetiştiren hocada kusura bakma. Hocaları baş tacı ediyoruz ama sen önce kültürü, sanatı öğreneceksin, sanatçıyı yücelteceksin. Tarihe senin adın, 'sanata küfreden adam' olarak geçecek. Bir ülkenin büyüklüğü yetiştirdiği sanatçıyla ölçülür. Bir ülkenin gelişmişliği kişi başına düşen gelirle ölçülmez. Eğer öyle olsaydı, Suudi Arabistan dünyanın en gelişmiş ülkesi olurdu. İstanbul'u ranta teslim eden bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir. Sultanahmet'i görüyorsunuz, siluetin nasıl bozulduğunu da görüyorsunuz. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u ranta teslim edelim diye fethetmedi. Fatih Sultan Mehmet, bugünkü İstanbul'u, AKP'nin İstanbulunu görseydi gözyaşlarını tutamazdı."

HESABININ SAMSUNLULAR TARAFINDAN DA SORULMASI LAZIM


Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, "Elbette ki kentsel dönüşüme ihtiyacımız var. TOKİ'ye bu görevi veriyorsunuz, Samsun'da gidiyor, dolgu alanına, dere yatağına kent yapıyor. Çıkıyor 3 tane bakan televizyon ekranlarına 'Efendim bizim sorumluluğumuz var' diyorlar. Güzel, sorumululuğun varsa, gereğini yaparsın. İyi işleri AKP yapacak, felaketleri de Allah'a havale edeceksiniz. Böyle bir anlayış olur mu? Çöp deposu olarak kullanılıyor orası. Selin sonucu ortaya çıkan atıklara baksınlar. Çöplerden çıkan atıklardır onlar. Onun hesabının Samsunlular tarafından da sorulması lazım. Kentsel dönüşüm, sosyal dönüşümle birlikte gitmek zorundadır" diye konuştu.