Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, mitingde yaptığı konuşmada, "16 yıl Türkiye'yi yönetiyor, ben diyorum ki bacası tüten fabrika, gençlere iş. Sanayinin dörtte biri atıl, gel bunu devreye sokalım. Tarıma dayalı sanayiyi kuralım. Üretim ekonomisini oluşturalım. Yatırımcıya güven verelim, merkez bankasını bağımsız kılalım. Eğitimi yeniden düzenleyip, çocuklara yabancı dil öğretelim. Onları dünya vatandaşı yapalım" dedi.

"BARIŞALIM, UZLAŞALIM "

İnce, "Cumhurbaşkanı adayı olduğumda, 'artık altı ok yok. Sadece Türk bayrağı takacağım' dedim. Çünkü 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Hiç ayrım yapmadan. Erdoğan gibi değil. Erdoğan Alevileri, Kürtleri, sendikacıları, öğrencileri sevmiyor. Erdoğan kendine biat edenleri seviyor. Ben diyorum ki, bir büyük şemsiye altında buluşalım. Barışalım, uzlaşalım diyorum" diye konuştu.

"GELİR DAĞILIMI ADALETSİZ OLAN BİR ÜLKEDE BARIŞ, OLMAZ"

İnce, cumhurbaşkanı seçildikten sonra uygulayacağı projelerinden bahsederek, "Benim 3 tane B harfim var. Sorunları 3B ile çözeceğiz. Birinci B'miz barışacağız. Kavga etmeyeceğiz. İkinci B'miz büyüyeceğiz. Üretim ekonomisine geçeceğiz. Yatırımcı korkmayacak. Marka oluşturacağız. Tasarım yapıp, teknolojiye sahip olacağız. Üçüncü B'miz bölüşeceğiz, adil bölüşeceğiz. Türkiye'de en düşük emekli maaşı ile en yüksek emekli maaşı arasında 9 kat fark var. Kadıköy'de de çok sayıda emekli var. Gelir dağılımı bu kadar adaletsiz olan bir ülkede barış, kardeşlik olmaz" ifadelerini kullandı.

"BİR ÇOCUĞUN DİNDAR OLUP, OLMAMASINA DEVLET KARAR VEREMEZ, AİLE KARAR VERİR"

Muharrem İnce şöyle devam etti:

"Bir neslin, bir çocuğun dindar olup, olmamasına devlet karar veremez. Aile karar verir. Dindar nesilden hiç bir korkum yok. Dindar nesille bir sorunum da yok. Dindar neslin hiç bir sakıncası yok. İsteyen çocuğunu dindar yetiştirebilir. Ama kindar nesil istemiyorum. Demokrat, eleştiren, sorgulayan bir nesil yetiştireceğiz. Bütün öğrencilere resmi dil olarak Türkçe'yi öğreteceğiz. İkinci olarak anasının dilini öğreteceğiz. Evinde konuştuğu dil neyse onu öğreteceğiz. Son olarak uluslararası dil öğreteceğiz. İngilizce, Almanca, Japonca, Rusça, Çince. Din dersi konusunda isteyene  seçmeli olarak bu imkanı sağlayacağız. Zorunlu din dersini istemeyenlere de vermeyeceğiz. Din dersini seçmeli yapacağız."

"CHP'Lİ BELEDİYELER BAYRAM YAKLAŞIYOR DİYE CAMİLERİ DETERJANLA YIKIYORLARMIŞ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "CHP'nin camileri yıktığı" sözlerini hatırlatan İnce, "Uçaktan inince beni Kadıköy belediye başkanı karşıladı. Başkana camileri yıkıyor musun? diye sordum. O da "Bayram yaklaştığı için deterjanla yıkıyorum" dedi. Erdoğan doğru söylüyor. CHP'li belediyeler bayram yaklaşıyor diye camileri deterjanla yıkıyorlarmış" dedi.

"BEYİN GÖÇÜNÜ BEYİN GÜCÜNE DÖNÜŞTÜRECEĞİM"

İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dördüncü dönemi hakkındaki açıklamalarına karşılık, "Dördüncü dönemini büyük ustalık dönemi olarak söylüyor. Öyle değil. Dördüncü dönemi emeklilik, kıraathane dönemi. Dördüncü döneminde onun sarayına yakın bir tane kıraathane açacağım. İster üzümlü, ister çikolatalı kek olsun ona göndereceğim. Ama kusura bakmasın kilosu 4 bin beş yüz lira olan beyaz çaydan içiyor. Onu veremem. O çok pahalı. Normal siyah çay içecek. Dünyanın her yerinde fakirler mutsuz, zenginler mutludur. Türkiye'de farklı. Türkiye'de fakir de mutsuz, zengin de mutsuz. Çünkü zengin geleceğine dair bir güvence görmüyor. Ve Türkiye'de ki en parlak çocuklar yurt dışına gidiyor. Beyin göçü var. Allah'ın izniyle, milletimizin izniyle cumhurbaşkanı olduğumda beyin göçünü, beyin gücüne dönüştüreceğim" şeklinde konuştu.

ERDOĞAN’IN “BIRAKACAK MISIN?” ÇAĞRISINA ŞARTLI CEVAP

Erdoğan’ın “Birinci çıkamazsan siyaseti bırakacak mısın?” sorusunu hatırlatan İnce, “Erdoğan, bana birinci çıkamazsan siyaseti bırakacak mısın? diye sordu. Erdoğan, Recep Erdoğan sana sesleniyorum.İddialı insanları severim, seni de beğendim iddialısın. Sana söz veriyorum bu seçimi kazanamazsam siyaseti bırakacağım ama bir şartım var. İstediğin bir televizyon programında benimle yayına çık ondan sonra. Öyle beleş yok. Benimle televizyona çıkacaksın. Televizyonu, sunucuyu, saatini, gününü sen seç. Yanına 200 tane danışmanını al yetmedi prompterını al karşıma çık. Eğer bunu yaparsan söz veriyorum bırakacağım ve sözümün arkasındayım” dedi.

"35 GÜNDÜR YEMEKTEN ÇOK MEŞALE DUMANI YEDİM"

Öte yandan, mitinge katılan bazı kişilerin ellerindeki meşaleleri yakmasıyla çıkan dumandan etkilenen Muharrem İnce, mitinge katılanlardan meşaleleri söndürmelerini isteyerek, son 35 günde yemekten fazla meşale dumanı yediğini söyledi. İnce'nin bu sözleri katılımcıları güldürdü.